Just Like You [Kaisoo Çeviri][ASKIDA/YB Bekleniyor]

Bölüm 10~

Tatammm buyrun bakalım. Bu az okunuyor ya T.T Hergün bölüm veriyorum yapmayın etmeyin gençlerr. Neyse alın bakalım Jongin az yola geliyor mu ne? Haha. Hata varsa affola. Keyifli okumalar~supernaturel~~

BÖLÜM 10

‘Kyungsoo-ah bugünlük bu kadar yeter.’  Baekhyun neşeyle konuşsa da Kyungsoo kendini suçlu hissetmeden edemiyordu. Düet yapmak istediğini biliyordu çocuğun ama kyungsoo bugün tam anlamıyla berbattı, aslında o her zaman berbattı. 2 gün sonra gösteri vaktiydi yani 2 gün içinde artık şu şarkıyı düzgün söyleyemezse ne kadar batırırsa batırsın şikayet etmeyen bu çocuğu da zor duruma sokacaktı.

‘Baekhyun ben biraz daha devam edeceğim tamam mı?’

‘Emin misin? Biraz sesini dinlendirmelisin.’ Çocuk endişeli gözlerle baksa da umursamadı. ‘Bir şey olmaz.’ El sallayarak çocuğu uğurladı. Onun bu yarışmayı gerçekten kazanmak istediğini biliyordu.

‘Baekhyun eğer bu seni mutlu edecekse elimden geleni yapmalıyım.’ Diye kendi kendine fısıldayıp içinden gelen bir şekilde söylemeye çalıştı ve aradan geçen 1 saatin ardından gittikçe iyiye gittiğini hissedebiliyordu ama bu elbette yeterli değildi. Baekhyun’un ardından söylemesi gereken yüksek nota da sesi detone oluyordu, aslında çocuğun böyle zor bir yeri ona vermek istemediğini biliyordu ama hepsini Baek söyleyemezdi, böylece Kyungsoo yapmalıydı.

Tekrar denediğinde yine sesi endişeyle karışık titremişti, sonuç ise başarısız. Bıkkın ve üzüntüyle boğuşurken kapının çalınmasıyla kendine geldi.

Omzunu kapıya yaslamış Jiyong’u görünce bir anda yerinden sıçradı Kyungsoo, bir dinleyicisi olduğunun farkına bunca zaman varmamıştı bile.  Utanmış ve gergin hissederek önündeki notaları toplarken diğerinin hızlı adımlarla gelip elini tutmasıyla dondu.

Hızla kafasını kaldırıp sinirle ona bakınca Jiyong gülümsedi. ‘Wow üzgünüm seni korkutmak istememiştim.’ Soo kafasını salladı. ‘Sorun değil ama sen ne zamandır… izliyorsun?’ Baekhyun gittiğinden beri diyince şok olup ona baktı.

‘S-sen…’

‘Üzgünüm aslında dinlemeyecektim ama sesin çok güzel ve… büyüleyici.’ Demesiyle Kyungsoo tırnağına kadar kızardığını hissetti. Bundan gurur duymuştu ama ona böyle hissettirecek kişinin o olmaması gerektiğini biliyordu.

‘Teşekkürler ama-‘

‘Çok gerginsin.  Şarkı söylerken çeneni biraz daha rahat bırak ve ciğerlerini düzgün notayı bulması için derince aç.’ Jiyong onun sözünü keserek tavsiyelerde bulunmaya başlamıştı. Kyungsoo onun şan dersi aldığını söylediğini hatırladı, Kyungsoo’nun tersine.

Müzik notalarını almış göz gezdiren ve yanına oturmuş çocuğa baktı Kyungsoo. ‘İşte, buradan başla.’ Ama Kyungsoo yerinden kıpırdamamıştı.

‘Jiyong-shi ben-‘

‘Gergin olma.’ Dedi tekrar ve Soo’yu elinden tutup kaldırınca Soo durumun farkına varıp hızla elini çekip oturacakken çocuk çoktan onu omuzlarından tutmuştu bile. ‘Rahat ol…’ diyerek omuzlarını yavaşça sıkıp üstünde ufak daireler çiziyordu ve aynısını ellerini kaldırıp yanağına da yaparken Kyungsoo ona izin verdi, neden olduğunu bilmiyordu ama bu… iyi hissettirmişti.

‘Hazır mısın?’ Jiyong gözlerini rahatlıkla kapayan tatlı çocuğa bakıp konuştu.

Kyungsoo ağzını aralayıp söylemeye başlayacakken içinin güvenle dolduğunu hissetti. Baekhyun’un kileri atlayıp kendi yerlerini söylüyordu, yüksek notalarda dahil. Derince düzgün nefesler alıyor ve yüksek notayı söylerken kontrollüce veriyordu, damarlarında gezinen rahatlık hissiyle… Şarkı bittiğinde hızlı ve yorgunlukla nefes alamaya başladı.