Just Like You [Kaisoo Çeviri][ASKIDA/YB Bekleniyor]

Bölüm 15~

Geç geldi farkındayım... Sınavlarım vardı gençler ve Drawn falan bitirdik neyse zaten daha 3 bölümcük var ki yazar da yakında hızlı eklemye başlayacakmış hayırlısı. Öbür bölüm hoş bişi var bence :3 :P Keyifli okumalar~supernaturel~~

BÖLÜM 15

‘Bunu yapamayacağım..’ Kyungsoo sessizce söylendi, birçok grup sahne arkasında gülüşüp performanslarına hazırlanırken EXO K’nin lideri beti benzi atmış çocuğu mırıldansa da duymuştu.

‘Her şey yolunda gidecek, bunu yapacaksın.’ Suho çocuğun omzuna vurarak destek olup moral vermek istese de Kyungsoo sadece üstünde ki baskının arttığını hissediyordu. SM binasına giren insanlara bir göz attığında kalabalıkla derin bir nefes aldı, sadece davetiyesi olan sayılı kişi girebiliyordu. Şirket davet ettiği herkesi özenle seçmişti,  üstlerine bakılırsa çoğu zengin takımıydı.

Kyungsoo kalabalığa bir daha bakınca ürperdiğini hissetti, nefes almakta zorlanıyordu. Suho hala sırtını cesaret verircesine sıvazlarken diğer üyelerinde girmesiyle biraz nefes alabilmek için odadan çıkmak istiyordu.

Kyungsoo’nun tersine Baek daha yayınlanmamış şarkılarının ilk gösterimini yapacağı için heyecan ve neşe doluydu. Dans üçlüsü ise aralarında Jongin yokken beklerken Luhan’da heyecandan terlese bile hala Sehun’u rahatlatmaya çalışıyordu. Chen’de tıpkı Baek gibiydi. Kris ve Chanyeol kendinden emin ve mutlu dururken Tao gergince hepsinde dolaştırıyordu gözlerini. Ve performansa katılmayacak olan tek kişi Suho, ki Kyungsoo onu deli gibi kıskanıyordu, yanlarındaydı.

‘Kyungsoo neden birazcık oturup rahatlamaya çalışmıyorsun?’ Suho duvara yaslanmadan önce suyla dolu şişeyi ona uzattı. Baekhyun gerginliğini anlamış olacak ki gelip yanına oturdu.

‘Sesin çok güzel Soo, bunu kabul etmek istemesem de inan bana benimkinden çok daha iyi.’  Kyungsoo kafasını kaldırıp çocuğa bakmaya cesaret edemezdi, onunla dalga geçtiğini ya da hepsinin yalan olduğunu görüp daha çok korkabilirdi.

‘Sen-‘ Suho’nun sözü kapının çalınmasıyla bölünmüştü, kulağında kulaklıkla takım elbiseli adam odadaki 12 çocuğu süzdü.

Kyungsoo, Suho’nun *rahatlama* *heyecanlanma* sözlerini duymaktansa lafının bölünmesine sevinmişti.

‘Hanginiz DO Kyungsoo?’ Şaşkınlıkla bakarken diğer üyelerde ona dönmüştü.

Kyungsoo hemen elini kaldırdı.

‘Adamın biri davetiyesi olmadığı halde girmek için ortalığı birbirine katı. Baban olduğunu söylüyor, bunu teyit etmeliyiz girmesine izin vermek için.’ Adam kapıyı açıp onu takip etmesi için önden yürüdü.

Ama Kyungsoo yerinden kıpırdamadı bile.

Sadece korku ve şokla olduğu yere saplanmıştı.

‘Gelmeyecek misin?’ Adam elini uzatarak sorsa da eli boşta kalmıştı.

Donup kalan çocuğu görünce Suho elini omzuna koydu. ‘Hey eğer tek gitmek istemiyorsan seninle gelirim.’ Luhan hemen Sehun’un ona sarılan kollarından kurtulup Soo’nun elini tuttu.

‘Ben onunla giderim.’ Dedi gülümseyerek ama Kyungsoo hala yerinden kıpırdamıyordu.

‘Lider benim, onunla ilgilenmek benim sorumluluğum.’

Adam gözlerini devirdi.

‘Bak baban aşağı da olay yaratıp bizi tehdit ediyor o yüzden biz onu dışarı atmadan önce elinizi çabuk tutsanız iyi olur.’

‘Atın o zaman.’

Herkes sonunda ağzını açıp konuşan çocuğa bakıyordu.

‘Kyungsoo o senin baban’ dedi Suho.