Daha çok siyasi kimliğiyle tanıdığımız Necmeddin Erbakan'ın; yaradılış ve insan, İslam davamız, dünyayı yöneten güçler, İslam birliği ve ümmet davamız, Kıbrıs davamız, medeniyet davamız, maarif davamız, sanayi davamız, adil düzen davamız konulu yazılarında aslında sanıldığından çok daha fazla yönü dikkat çekiyor. İlim, irfan, iman ve amel, cihat, mevcut dünya düzeni, dünyayı yöneten güçler ile ilgili ufuk açan bilgiler konuşulup tahlil edildi.
Çok başarılı bir eğitim hayatı sürdüren Necmettin Erbakan, İTÜ Makine Mühendisliği bölümünden rekor kırarak mezun oldu. Yurtdışında akademik hayatını başarılı bir şekilde sürdürürken çalışmaları Alman Ekonomi bakanlığının dikkatini çekti ve Almanya'daki motor üretici firmalarından başmühendislik teklifleri dahi aldı. Almanya'nın savaş sonrası hızla sanayileşmesine tanık oldu, Türkiye'den verilen siparişleri görünce üzülerek Türkiye'de de böyle atılımlar yapılması kararlılığı pekişti ve tüm iç-dış engellemelere rağmen Türkiye'de ilk sanayi örneği olan Gümüş Motor Fabrikasının kurulmasına öncülük etti.
- "Bazen bize soruyorlar: 'Bütün okulları birincilikle bitirmişsiniz. Deha seviyesinde bir beyne sahipsiniz. Bilim dünyasında büyük buluşlara imza atmışsınız. Bir bilim adamı olarak kalıp, ilmi buluşlara imza atsaydınız, insanlığa böylece hizmet etseydiniz daha iyi olmaz mıydı?' diyorlar. Bizim cevabımız şudur: ' Bir üniversitede profesör olabilirsiniz, Nobel ödülleri alabilirsiniz ama ülkenizin insanı bugün olduğu gibi açsa, sefalet ve zorluklar içerisindeyse, dünyada 300 bin çocuk ölüyorsa, sizin Nobel ödülleriniz ne işe yarar?'"
Kitabın "Yaratılış ve İnsan" ve "İslam Davamız" kısımlarında ise kainata tefekküri bir bakış açısı sunuluyor. İnsan, kainat, mahlukat, Yaratıcı, Peygamberler, kader, akıl ve ilim, Hak ve batıl, Müslümanların yapması gerekenler, cihat, konularında ufuk açıcı yazılar bulunuyor.
- "Müslümanlar olarak dünyanın gelmiş geçmiş en büyük düşünce sistemine sahip bulunuyoruz. Fakat bu büyük düşünce sisteminin karşısında, daima batıl fikirler olagelmiştir. Bunlar, Müslüman diyarı içinde bizi, kendi dinimizi ve hakikatlerimizi öğrenemeyecek durumuna getirmiştir. Zaman zaman Batı ilimlerini yarım yamalak okumuş insanlarla görüştüğümüzde bunların kibir dolu yaklaşımlarıyla karşılaşıyoruz. Yarım yamalak tahsiliyle ve bilgisiyle Müslümanlığı küçük görmeye kalkıyor 'Eloğlu neler yapıyor' diyor. Dünyanın muhtelif yerlerine gidip hayretle baktığımız ilmi gelişmelerin yapıldığı merkeze gidip bir bilim adamına sorsak bu alet nasıl çalışıyor diye bize bir takım formüller söyleyecek. Bu hesaplar nereden çıkmış diye sorsak etki tepkiye eşittir gibi bir takıp prensiplerden söz edecek. Peki senin bu madde dediğin nedir diye sorsak o büyük pozları takınan insanlar burada tıkanıp kalırlar. Asıl ilim işte burada başlar fakat onlar bu basit tatbikatı ilim zannederler. İlim, Allah'ı bilmekle başlar. "
- İnsanlığın bugünkü bilgisi tarih içinde birbiri üzerine eklene gelmiştir. Batı kültür ve terbiyesi almış kibirli kişilerin müsteşriklerden öğrendikleri bilgilerin aksine İslam alimlerinin ilme büyük katkısı olmuştur. Müslüman alimler diğer toplumların ilmi kaynaklarını da inceleyip gerekli yerleri kaynak belirterek almışlardır fakat Avrupalılar, Müslümanlardan aldıkları ilimlerde katiyyen kaynak belirtmemişlerdir. Bu yüzden bugünkü Batı ilmi dediğimiz fizik, kimya, matematik, astronomi, tıp vs. ilimlerin kurucuları Müslümanlar olmasına rağmen kendi bulguları gibi isim değiştirip önümüze sunduklarından dolayı Batının ilimde ileri olduğu sanılmaktadır. Birçok hesap ve metotlarının keşşafı Müslümanlar olmasına rağmen bize bunlar anlatılmaz, biz de bu yüzden kendimizi tanımıyoruz. (Müslüman alimler ve buluşları için kitapta daha geniş malumat bulunmaktadır.)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şubat Ayı Tahlil Notları - 2017
Aktuelle LiteraturKitap tahlilleri sırasında alınan notlardır.