Kapak tasarımı:
Kitabın kapak tasarımını beğendik. Minarenin bir halat yardımıyla aşağıya doğru çekilmesini dikkat çekici bulduk. Bizi de bir şeyler devamlı aşağı çekmeye çalışıyor. Aynı zamanda kırılan minarenin arkasının karanlık olması da düşündürücüdür.
Kitap başlığı:
Başlığı iddialı ve yerinde bulduk. Nedvi bu başlıkla müslümanlara dünyadaki itibarını geri veriyor, çünkü bizim gerilememiz dünyayı olumsuz etkilemiştir. Kitap başlığı ile ilgili çekinceleri olan Nedvi; her zaman akla danışmanın yerinde olmadığını, gönle danışarak da hareket etmenin, cesaret etmenin efdal olduğunu söylemiş. (S. 20)
Önsözler:
Kitaba Seyyid Kutub takdim yazmış, kitabı övmüş.
Önsözde Nedvi kendinden 'yazar' diye bahsetmiş, mütevazılığı dikkatimizi çekti.
Yazar:
Nureddin Yıldız'ın Nedvi ile ilgili videosunu izlemiştik. Saygıdeğer hocayı dua ile andık.
Giriş kısmındaki sorular dikkatimizi çekti. Nedvi kitap boyunca bu soruları cevaplandırmış.
Birinci Kısım:
İran tarihindeki ahlaksızlıklar çoğumuzu etkiledi. Nedvi bu bölümde dünyadaki çöküşten, Yahudi-Hristiyan savaşlarından, kadının meta olarak görülüp ortak kullanımından, kisraların ilahlaştırılmasından bahsetmiş ve hükümdarların ilahlaştırılması insanın tapınma fıtratına bağlanmış.
Hindistan kast sistemine ve Arap cahiliye dönemine değindik. Arapların binicilik, belagat gibi meziyetlerinden bahsettik. Bunun yanında içkiye düşkünlüğü ve faizi konuştuk. Faizin günümüze etkisini tartıştık ve farkındalık geliştirmemiz gerektiğini düşündük.
İkinci Kısım: (S. 111)
Lüks yaşantı, israf, haksız vergiler ve zengin-fakir arasındaki uçurumdan bahsettik.
Cehaletten İslam'a bölümünde geçen, Peygamber Efendimiz'in tüm insanlığa gönderildiğini ve bir bölgenin adamı olmadığı konusunu konuştuk.
Arapların neden seçilmiş olabileceğini tartıştık. Jeopolitik konumun, ticari hayatın ve verimli toprakların sebep olabileceğini söyledik.
Üçüncü Kısım:
Irkçılığın reddini konuştuk.
İslamiyet dönemi – Neden müslümanlar hükümranlık için uygundur?
Bölümdeki maddelerin öneminden bahsettik. Müslümanların hükümranlık için uygun olmasında İslamiyet'in denge dini olması büyük bir etkendir.
Dört halife dönemi nüfus, iktisadi ve siyasi bakımdan en başarılı dönemmiş, sonrasında bozulmalar başlamış.
Bu bölümde son olarak İslamiyet'in dünyaya tesirini konuştuk.
Gerileme: (S.199)
Nedvi; yükselişin iman, akide, amel ve ahlak ile mümkün olduğunu ve İslam liderlerinin sağlam duruşları ile güçlendiğini yazmış. Dolayısıyla çöküntünün başlamasını hilafetin basiretsiz ellere geçişine ve İslami hayatın bozulmasına bağlamış. Gerilemeyle bidatler başlamış.
Selahaddin Eyyubi-Haçlılar arasında geçen savaşı ve Haçlıların yenilgisine değindik, bunun son başarılı dönem olduğunu konuştuk.
Üçüncü Kısım:
Osmanlı'dan bahsettik. Nedvi; Türklerin savaş zekâsından bahsetmiş, gerilemenin sebebini ilmi ve ahlaki çöküntüler olarak belirlemiş.
Avrupa Dönemi:
Nedvi bu bölümde Yunan ve Roma imparatorluklarının maddeye tapmasından bahsetmiş. Ruhbanlık mantığının yanlışlığına, maddi pisliğin üstün görülmesine ve kitapları reddetme konularına dikkat çekmiş. Son olarak Irkçılığın her türlüsünün kötü olmasından ve turancılıktan bahsetmiş. (S. 282)
İslamla kapitalizm arasındaki farklar:
Nedvi bu bölümde zekâttan, kârlı olmasına karşın yasak olan içkinin satılmamasından, Avrupa'nın icatları ve kötü emellerinden, sömürgecilik anlayışından, atom bombasından, Rusya ve Asya devletlerinden bahsetmiş.
Bölüm sonundaki 'Herkes savaşa kendi hazırlığı ile çıkar.' sözü dikkatimizi çekti.
Hüküm dergisi:
"Türkçeye müdahale ve bazı çözüm yolları" makalesini konuştuk. Makalede harf inkılabından bahsedilmiş, alfabenin zorluğunun harf inkılabına sebep olmayacağı Japonca örneğiyle anlatılmış ve bu inkılabın asıl sebebinin Arap kültüründen uzaklaşma isteği olduğuna değinilmiş.
Türkçeyi olduğu haliyle kabullenme ve doğru kullanma konusundaki önerileri beğendik.
Necip Fazıl'ın 'Dil vatandır' şiiri ile kapanışı yaptık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şubat Ayı Tahlil Notları - 2017
General FictionKitap tahlilleri sırasında alınan notlardır.