( Arkadaşlar bölüm ilerledikçe okunma sayısı azaldı. Bu yüzden yazma isteğim kalmadı. Yazdığım bölümler de içime sinmiyor. Kimse okumuyor gibi hissediyorum. Sizden bu bölümden sonra voteleri arttırmanızı istiyorum. Ayrıca da voteleyen , yorum yapan ve okuyan herkese teşekkür ederim.)
Şu aralar çok mutluydum. Her şey yolunda gidiyordu. Kızlarla biraz uzaklaşmıştım. Genellikle Ekin ile beraberdim. Yağmur ile Deniz tarafında bir gelişme yoktu. Melis bir şeyler saklıyor gibiydi ama anlayamıyordum. Hayatım tepetaklak olmuştu. Arkadaşlarım ile olan ilişkilerim zayıflamıştı. Ama Ekin ile aram gayet iyiydi. Arada ufak tefek anlaşmazlıklar çıkıyordu ama büyütülmeyecek cinstendi. Ne yapacağımı bilmiyordum. Hiçbir fikrim yoktu.
(...)
Fizik dersindeydik. Hoca bizden proje için bir şeyler yapmamızı istedi. Eşleşmeyi kendisinin yapacağını söylerken içimden Ekin olsun diye geçirdim. Ama hoca bu sevincimi anında yok etti.
"Diğer sınıflardaki öğrenciler eşleşeceksiniz."
Ve çoğu kişiyi eşleştirdikten sonra sıra Ekin'e geldi. Ve bilin bakalım kimle eşleşti?
"İPEK!!!!!".
Ah hayır bu olamazdı. Ne kadar şanssız bir kızdım ya.
Hocayı da , İpek'i de , Ekin'i de öldürmek istiyordum. Benle daha kimseyi eşleştirmemişti. Merak ederken biri ile adım okundu. İpek'in şu anki sevgilisiydi. Yılışığın tekiydi sonuçta. Ekin geçmeden başka birisine sarmıştı. Çocuk da baya yakışıklıydı. Tabi Ekin kadar olmasa da. Ayrıca da karaktersizin tekiydi. İpek ile tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş hesabı birbirlerini bulmuşlardı. Belki bu fırsatı Ekin'i kıskandırmak için kullanabilirdim. Of ne diyordum ben böyle? İyice düşüncelerimle kaşarlığa bağlamıştım. Peynir reyonundan selam olsun!!!!
Teneffüste Ekin'in yanına gittiğimde "Ben şu ödev için İpek'in yanına gidiyorum sonra konuşalım "dedi.
Orda Ekin'e yumruk atasım gelmişti. Ama böyle ezik gibi durursam kötü olacaktı. O yüzden bir şeyler yapmalıydım. Ben de Sarp'ın yanına gitmeliydim. Evet mantıklıydı. Gittiğimde İpek Ekin'in içine girecek gibi ağzını yaya konuşuyordu. Sarp'taki rahatlık desen kimsede yoktu. Dediğim gibi karaktersizin tekiydi. Ben de Sarp'ın yanına gittim. Tamam İpek gibi Sarp'ın ağzına düşmeyecektim ama birazcık Ekin'i kıskandırmak hiç de fena olmazdı.
" Sarp ödevimde hoca beni senle eşleştirdi. İstersen nasıl yapacağımızı konuşalım."
"Olur.Koridor bence gayet uygun."
"Bence de. "
Ekin o sırada buranın suyu mu çıktı dedi. Kıskanmış mıydı o şimdi beni?
Siz varsınız burada rahatsız oluruz dedim ve Ekin'e bakışlarımı yönelttim sonra da Sarp ile dışarı çıktım.
(...)
Sarp ile neler yapacağımızı konuşmuştuk. Bir cafede buluşup yapacaktık. En makbulü buydu. Ekin ile konuşmamıştık. Deniz beni sakinleştiriyordu. Zaten Deniz'i kıskanmıyordu artık. Bazen beraber takıldığımız bile olurdu. Son bir kaç haftadır iyi anlaşıyorlardı. Yağmur'un yanına gittiğimde sinirden köpürüyordu.
" Noldu?"
" Deli ediyor beni deli."
"Kim?"
" Kim olacak Deniz."
Sırıtmamı engelleyememiştim. Allah'tan bunu fark etmemişti. İnsanların gözlerinden kimden hoşlandıklarını anlayabiliyordum. Deniz yanımıza geldiğinde Yağmur fire vermemeye çalışıyordu. Ama başardığı söylenemezdi. Deniz gelince gözlerini devirdi. Yalnız bırakmalıydım onları.
" Neyse görüşürüz. "
Yağmur bırakma beni gibisinden yalvarıyordu ama onu dinleyemezdim. Ekin'i hâlâ boğmak istiyordum.
1 hafta sonra
Sarp ile buluşacağımız yere erken gitmiştim. Cafede biraz tek takılırsam rahatlarım diye düşündüm ama beyefendi tam 48 dakika beni bekletti. Evet, evet bir de saydım. Fazla iletişim kurmadığımızdan doğru düzgün söylenememiştim bile. Zaman geçmişti ve biz hala bir şey yapamamıştık. Kafamız basmıyordu. Zaten aklım Ekin'deydi. Kıskançlık beni hiç bırakmazdı. Lise sondaydım ve bu sene başıma gelmeyen kalmamıştı. Derslerim aksamıştı. Bu seneki şansımı kaybetmiştim. Annemi hayal kırıklığına uğratacaktım. Benden beklentisi fazlaydı. Ki bu durum önceki seneler için doğruydu. Ama bu sene için aynı şeyi söyleyemeyecektim. Bu duruma üzülürken Sarp sinirimi bozdu.
" En iyisi Ekin'e gidelim. Hem yardım da alırız. "
" Ne hayatta olmaz."
" Kızım Ekin senin sevgilin değil mi?"
" Evet"
" E o zaman? "
"Tamam"
Belli etmese de Sarp İpek'i merak etmişti. Açıkçası ben de merak etmiştim. Aşırı kıskanç biriydim. Ve şu an yine kıskançlıktan sinirlerim bozulmuştu. Sonuçta sevgilisiydi. Eşyaları toplayıp babasından aldığı araba ile yola koyulmuştuk. Baskın gibi olacaktı. Ve şu an bu durumdan çok zevk alıyordum. Baskınları hep sevmiştim. Böyle düşününce fark ettim de ne değişik, nasıl bir insanım ben? O sırada Sarp'ın sesiyle düşüncelerimden irkildim.
" Geldik"
Eve baktığımda ev değildi. Resmen villaydı.
" Yanlış geldik herhalde. Burası Ekin'in evi değil. "
" Ekin ile takılmadığımıza bakma. Evinin neresi olduğunu, bir çok şeyini biliyorum. "
" Emin misin? "
" Ee herhalde."
" Ekin zengin mi?"
" Evet hem de baya."
" Bunu sen dışında kim biliyor?"
" Çoğu arkadaşı ve İpek"
" Anladım.
" Ne yani sana söylemedi mi?"
" Bir şu eve girelim."
Sorusunu yanıtsız bırakmıştım
Ne yani Ekin bana yalan mı söylemişti? Durumunun iyi olduğunu biliyordum. Ama normal öğretmen, memur maaşıyla bu ev alınılabilinir miydi? Ve beni başka bir eve götürmüştü. Orada Berna teyze karşılamıştı. Onla oturup sohbet etmiştik. Ne yani hepsi yalan mıydı? Ve ben dışında çoğu kişi biliyordu. İpek de biliyordu. Benim yerime İpek biliyordu. Ama hâlâ emin olamıyordum. Kapıdan içeri girdiğimizde bizi yaşlı bir teyze karşılamıştı. Hani şu evin emektarı olan cinsten. Kadın Sarp'ı hemen tanıyıp bizi içeri yönlendirmişti. İpek ile Ekin ödev yapıyorlardı. Ama İpek resmen Ekin'in ağzına düşüyordu. Ağzım açık kalmıştı. Sarp'ın dedikleri manzaraya göre doğruydu. Sarp bu durumdan rahatsız olmuş olacak ki hafifçe öksürdü.
Ekin beni gördüğünde dona kalmıştı.
" Derin senin ne işin var burada? "
Sarp benim yerime açıklamayı yapmıştı.
Dilim tutulmuş gibiydi. Bir şey diyemiyordum. Ekin'in aklına yenice düşmüştüm.
"Derin konuşabilir miyiz?"
Konuşmak o zaman aklıma gelmişti.
" Sarp ben gidiyorum. Ödevi sonra hallederiz. "
Arkamdan seslenmişti. Ama şu an onu öldürmek istiyordum.
Kapıdan çıktığımda gözümden bir damla yaş akmasına izin vermiştim. Arkamdan iş çevrilmesine, bana yalan söylenmesine tahammülüm yoktu. Sebebi ne olursa olsun...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Unuturum
Teen FictionSıradan ve sıkıcıydı. Hayatı ona sıradan geliyordu. Her şeye sahipken sadece onun eksikliği onu mahvetmeye yetiyordu. Mutluluğu sadece onun sayesinde bulabileceğini düşünüyordu. Karşılığı olmadığını biliyordu. Onun gerçek yüzünü görünce onu sevmekle...