11. Bölüm - Şaşkın

257 42 17
                                    

( Bölüm parçası Teoman - Gemiler)

Ekin'den

Uyandığımda yanımdaki koltukta uyuyordu. Onca şeyi dememe rağmen hâlâ benim yanımdaydı. Beni o kadar çok mu seviyordu? Hala anlamıyordum. Deniz'i öptüğünü inkar etmemişti. Bir bakıma diğerini inkar etmişti. Kafam çok karışıktı. Hiç güçlü davranmıyordum. Aksine bir pislik gibiydim. O kadar güzel uyuyordu ki. Ne yapmalıydım hiçbir fikrim yoktu. Ona dalmış düşünürken kapıdan içeri İpek girdi.

" Gittiğini sanıyordum."

" Gitmemiştim aşağı kafeteryaya inmiştim. Ama bakıyorum da birileri hiç boş durmamış." Gözüyle Derin'i işaret etmişti . Ardından devam etmişti. "Neden burada?"

"Büyük ihtimalle annem rica etmiştir. Bir sakıncası mı var?"

" Ne ara annenle tanıştı ki bu?"

Tam cevap verecektim ki Derin uyanmıştı. Doğrulduğunda şaşırmıştı. İpek'i beklemiyordu herhalde. Hiçbir açıklama yapmadan dışarı çıkıyordu ki İpek kolundan tuttu.

" Senin ne işin var burada? "

Hiçbir cevap vermeden İpek'in kolundan kurtulup dışarı çıktı. Anlaşılan bir süre konuşmayacaktı. İpek giderse belki Derin kalırdı. Onu bir an önce yollamalıydım.

" İpek yorulmuşsundur sen eve git. Annemler birazdan gelir. Bak Derin de gitti hem. Yalnız kalıp uyumak istiyorum biraz. Lütfen. "

"Tamam. Yarın okul çıkışında gelirim. "

Yanıma gelip yanağımı öpmüştü.

" Görüşürüz. "

İpek çıkmıştı. Derin'in eşyaları buradaydı. Demek ki henüz gitmemişti. 10 dakikaya kapıdan içeri girdi. Eşyalarını toplayıp dışarı çıkacaktı ki onu sorumla durdurdum.

" Annemler nerede?"

Bana dönmeden başka tarafa doğru konuşuyordu.

" Eve gitmişler. Benim refakat etmemi istediler.  Yalnız olduğunu düşünmüşler. Ama İpek burada olduğuna göre kalmama gerek yok."

" İpek gitti. Annemin isteğini yerine getirmeyecek misin yoksa? Çok üzülür oğlunun yalnız kaldığını görürse. "

Eşyalarını yerine koyup koltuğa uzandı. Arkasını dönmüştü. Yüzünü göremiyordum. Napacağımı hiç bilmiyordum.

(...)

"Derin"

Ses çıkarmıyordu. Uyumuştu ya da duymamazlıktan geliyordu.

" Derin"

"Ne var"

" Susadım."

" Kalk kendin iç."

" Unuttun mu yaralıyım."

Usanmış bir ses çıkarıp sürahiye uzandı. Suyu doldurup yanıma geldi. Eliyle uzatıp bakmaya başladı. Almamı bekliyordu.

" Almayacak mısın? "

"Benim bildiğim refakatçiler hastaya iyi davranır."

"Sen istisnasın."

Öyle dediği anda suyu alıp kenara bıraktım.  Tam arkasına döneceği anda kolunu tutup kendime çektim. Sonra öpmeye başladım. Karşılık vermiyordu. Kendini çekmeye çalışmıştı ama izin vermemiştim. Öpmeyi bırakıp kulağına fısıldadım.

"Seni seviyorum."

UnuturumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin