Multimedia asi, sert ve özgünvenli kızımız Nida.
***
Kimseye bir saniye bile bakmadan okul bahçesinden içeri girdim. Herkesin 'kim bu yeni kız' dercesine beni süzdüğünü biliyordum.
Yeni bir okul sabahını anlatmayacağım, hepiniz biliyorsunuzdur.
Avcumun içindeymiş gibi bulduğum sınıfıma girdiğimde sınıfa göz gezdirdim. Bütün sınıfın gözü de anında bana dönmüştü.
İlk defa kız görmüş gibi bakan erkekleri umursamayarak en arkaya çantamı bıraktım.
"Hişşşt, güzellik. Berk kimseyi yanına oturtmaz. İstersen yanıma oturabilirsin." diyen çocuğa döndüm.
Büyük ihtimalle seksi olduğunu düşündüğü sırıtmasıyla bana bakıyordu.
İğrenmiştim.
"Eğer boşsa, kimin yanı olduğu beni alakadar etmez." dedim ve sırama oturdum.
Az önceki çocuğun bozulduğunu görebiliyordum ve bu keyfimi yerine getirmişti. Burdaki eziklerle uğraşacak vaktim yoktu.
Bir önceki okulumdan çok uygunsuz pozisyonlarda yakalandığım için atılmıştım. Çok da umrumda değildi açıkçası. Pişman da değildim, çünkü çocuk cidden çok yakışıklı ve çekiciydi.
Herkesin şaşkın bakışları arasında telefonumu çıkardım ve instagram'da gezinmeye başladım.
Her zamanki bakışlar işte. Kızlar kıskançlıktan çatlarken erkeklerin hepsinin beni yatağa atmak istediğine emindim.
Bir anda bütün bakışlar benden ayrılıp kapıya döndüğünde meraklanıp ben de kapıya baktım.
Aman Tanrım!
Bu çocuk insan mıydı?
Bütün benliğimle çocuğa çekilirken kasıklarımdaki sızıya lanet ettim. Bu kadar etkilenmemem gerekiyordu. Hiçbir erkek beni bu derece etkileyemezdi.
Kendime gelip her zamanki sert geri döndüm. Ama çocuktan da gözlerimi çektim.
Şu Berk dedikleri bu çocuk olmalıydı.
Çocuk da beni fark etmişti ve kaşlarını çatarak yanıma geldi.
"Yanıma kimseyi oturtmam." dedi sertçe.
"Umrumda gibi mi görünüyor?" dedim ben de onun gibi.
Kimse benim inadımı kıramazdı. Ve ben inat etmiştim, buradan kalkmayacaktım.
Sert cevabımdan sonra kaşlarını çatmayı bırakıp beni incelemeye başladı.
Her erkek gibi onun da beni beğeneceğini biliyordum.
Uzun ve gür sarı saçlarım, mavi gözlerim ve muhteşem fiziğimle her erkeğin dönüp ikinci kez baktığı bir kızdım.
Kısa bir süre sonra dudakları beğeniyle hafifçe yukarı kıvrıldı ve yanıma oturdu.
"Şimdilik bir şey demiyorum."
Onu hiç takmayıp telefonumla ilgilenmeye devam ettim.
Bende erkekleri çeken bir diğer özelliğim soğuk ve sert oluşumdu. Erkekler ulaşılması zor olanı severlerdi.
O yüzden ilk aşama sert ve soğuk davranmaktı.
Berk eğilip dudaklarını kulağıma yaklaştırdığında gözlerimi kapattım.
Şu an...
Aramızdaki çekim elle tutulabilir cinstendi. Benim ondan aşırı derecede etkilendiğim gibi o da benden etkilenmişti.
Ama bu kadar kolay olamazdı. Onu çok istiyor olabilirdim, ama ben kimseye çabuk teslim olmazdım.
Berk bunu değiştiremezdi.
"Ne yapıyorsun?" dedim sertçe.
"Umursamaz, sert ve seksi. En sevdiğim üçlü." dedi nefesini üfleyerek.
Siktir, nasıl yola getireceğini çok iyi biliyordu. Kasıklarımdaki sızı kendini daha çok belli ederken kendimi tuttum.
"Egoist, yavşak ve çekici olduğunu sanan. En nefret ettiğim üçlü." dedim ondan uzaklaşırken.
Bozulmasını beklerken gülmeye başlayınca şaşırdım.
"Senle uğraşmak çok zevkli olacak."
O an ondan çok gıcık kapmıştım. Aşırı çekici olduğu gerçekti, ama bu sinir bozucu olduğu gerçeğini değiştirmiyordu.
Beni basit kızlardan sanıyordu. Ve ben de öyle olmadığımı ona en güzel şekilde kanıtlayacaktım.
İlk derse girmemeye karar verip sınıftan çıktım. Makyajımı tazelemek için tuvalete gittim.
Aynaya bakıp parlatıcımı sürerken gözüm aynadaki bir başka yansımaya takıldı.
İster istemez sırıtmaya başladım. Berk peşimden gelmişti. Arkamı dönmeden yansımasına bakarak konuştum.
"Bakıyordum da peşimden gelmişsin?" dedim ukalaca sırıtarak.
Ve ikinci aşama.
Karşıdakini kendine bağladıktan sonra sana yakınlaşması için ukalaca davranmak.
Berk cevap vermeyerek arkama geçti. Ve yine o çekim... Pantolonunun ön tarafı kalçama sürterken bu sefer daha kuvvetliydi o çekim.
Hiçbir şekilde ondan uzaklaşacak güç bulamıyordum kendimde.
Ellerini göbeğime koyarak beni sardı ve dudaklarını kulağımın alt kısmına değdirdi.
Hadi ama! Şu an çoktan ondan uzaklaşmış olmam gerekiyordu!
Berk'in dudakları çoktan boynumun yan kısmını istila etmişken yapabildiğim tek şey aynadaki yansımasından seksiliğine bakabilmekti.
Hareketsiz kalmamdan cesaret almış olacaktı ki beni daha sıkı sarıp kendisini bana bastırdı.
Ben nasıl sızlıyorsam onun da erkekliği öyle şişmişti. Ve bu beni çıldırtıyordu.
Ama bu kadarı çok fazlaydı. Kendimden yeterince taviz vermiştim ve daha fazla cazibesine kapılamazdım.
"Uzaklaş." diye tısladım ve göbeğimdeki ellerini çektim.
Yüzüne bir sırıtma yerleşti ve geri çekildi.
"Bugünlük bu kadar yeter ha? Ama unutma Nida Özsoy. Sen altımda kıvranana kadar durmayacağım." dedi ve beni şaşkın halimle bırakıp tuvaletten çıktı.
Şaşkınlığımı üzerimden atıp sırıtmaya başladım. Berk basit bir kız olmadığımı anlamış ve beni elde edebilmek için kendince hırs yapmıştı.
Ve ben de Nida Özsoy'sam bu oyunu en ateşli haliyle sürdürecektim!
***
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OYUN +18
Teen Fiction"Hadi bir oyun oynayalım" dedi ve beni duvarla arasına aldı. "Nasıl bir oyun mesela?" dedim zorla. Bu kadar yakınımdayken nefes almak bile zor hale geliyordu. "Eğer seni tahrik edemezsem bana istediğin her şeyi yapabilirsin." deyince kocaman açıldı...