"Kahvaltı yapmamız gerek..." diye mırıldandım zorla. Onu durdurmak içimden gelmiyordu ama acıkmıştım.
"Tamam güzelim." deyip kalktı üzerimden.
Berk'e gülümseyip mutfağa gittim. Berk burda yaşamaya başlayalı bir hafta olmuştu.
Böyle olacağını biliyordum. Nerdeyse yataktan çıkmıyorduk. Okula bile geç gidiyor, hatta bazen asıyorduk.
Hiç şikayetçi değildim. Her anımı onunla geçirmekten, sadece onunla zevkin doruklarını yaşamaktan hiç şikayetçi değildim.
Berk'le kahvaltımızı yaptıktan sonra okula gittik. Tabii ki geç kalmıştık. Ama bunu önemsemiyorduk.
"Derse girmesek mi acaba?" dedi Berk.
"Saçmalama Berk. Sınıfta kalmak istemiyorum." dedim deli gibi onu isteyen tarafımı bastırarak.
Berk'in somurtması eşliğinde derse girdik.
***
Berk sonunda konuşmasını bitirip yanıma geldiğinde ona baktım.
"Bebeğim, sen eve git. Ben geleceğim." dediğinde tek kaşımı kaldırdım.
"Neden?"
"Bizim tayfadan Batu'nun başı dertteymiş. Adamları kavgaya çağırmış. Biz de onu yalnız bırakacak değiliz."
Nedense çok inanılır gelmemişti. Yine de çok takmadım ve dudağına bir öpücük bırakarak eve geldim.
Anahtarla kapıyı açıp salona girdiğimde gördüğüm manzara beni şaşırtmıştı.
"Sen kimsin?" dedim salonun ortasında duran kıza.
"Meşhur sürtüğümüz de gelmiş." dedi kız sırıtarak.
"Konuşmak istediğin bir konu yoksa siktir git." dedim kısa kesmesini isteyerek.
"Kim olduğumu biliyor musun?"
"Önemli biri olsaydın bilirdim." dedim.
Kız bu sefer daha çok sırıtmaya başladı.
"Ben Berk'in sevgilisiyim."
Dediği şey üzerine kendimi tutamadım ve büyük bir kahkaha patlattım.
"Ne kadar komiksin." dedim hala gülerek.
"Evet Berk şu an seninle yatıyor olabilir. Ama seninle yatmasının nedenini söyleyeyim mi? Seni kullanıyor."
Kızın söyledikleri hala dikkatimi çekmezken boş boş bakmaya devam ettim.
"Berk beş parasızın teki. Ve senin paranı kullanmak için yavaş yavaş kendine bağlıyor seni. Paranı da aldıktan sonra bana geri dönecekti. Ama gerek kalmadı çünkü ihtiyacımız olan parayı ben buldum bile."
Boş boş bakan suratımın yerini çatık kaşlarım aldı. Ama hala bu kıza inanmam için bir sebep yoktu.
"Sana nedem inanayım?" diye sordum.
"Berk'in gerçekten kavga etmeye gittiğini mi sanıyorsun? Berk benim evimde beni bekliyor. Gerçekten safın tekiymişsin." deyip o kahkaha attı bu sefer.
"Siktir git lan evimden. Sana inanmıyorum." diye bağırdım kıza.
"İstersen arayıp sor. Büyük ihtimalle açmaz. Yarın sabah da bekleme Berk'i. Kendine yeni bir yatak arkadaşı bul." dedi ve gülerek gitti.
Sinir ve üzüntü karışımıyla koltuğa oturdum. Biz Berk'le sadece yatak arkadaşı değildik ki. Yani en azından ben öyle düşünüyordum.
Evet onu deli gibi istiyordum. Onunla olduğum her an arzuyla yanıyordu bedenim. Onunla her seviştiğimde ergen liseliler gibi davranıyordum.
Berk farklıydı. Takıldığım hiçbir erkekle böyle olmamıştı. Ben ona karşı çok daha fazla, çok daha farklı şeyler hissediyordum.
Ben Berk'i seviyordum.
Ama şimdi... Beni hiç sevmemiş, beni kullanmış olması ihtimalini düşünüyordum. Ve kalbim tekliyordu.
Hemen telefonumu çıkarıp Berk'i aradım. Kapalıydı.
Belki de cidden o kızın dediği gibiydi. Berk beni kullanmıştı. Berk bana hiç değer vermemişti.
Yaşadıklarımız sahteydi. Her seviştiğimizde benim duyduğum hazzı onun da duyduğunu sanmıştım. Onun da beni istediğini sanmıştım.
O anın verdiği yıkıntıyla bara gittim. İçtikçe içtim... Sarhoş olduğumu biliyordum. Ama şu an hiçbir şey umrumda değildi.
"Oooo... Nida. Ne arıyorsun burda?"
Arkamı döndüğümde şaşırmıştım. Efe burdaydı. Eski okulumdan atılmadan önce takıldığım kişi.
Kabul etmeliydim, çok çekici biriydi. Hatta okuldan atıldıktan sonra da onunla yine görüşeceğimd emindim.
Berk'le tanışmadan önce.
"Uzun zamandır görüşmüyoruz. Nasılsın?" diye sordu.
"İyiyim. Sadece biraz seni özlemişim." deyip sırıttım.
Şu an ne yaptığımı bilmiyordum. Hırs doluydum. Berk'e çok sinirliydim.
"Ah, ben de seni bebeğim." deyip bana yaklaştı.
Şu an başka bir şey umrumda değildi. Berk'e olan hırsımdan hiçbir şey görmüyordum. O beni kandırmıştı. Ben de ona bağlı kalamazdım.
Efe'den önce davranıp onun dudağına yapıştım. Efe bunu bekliyormuşçasına anında karşılık vermeye başladı.
Efe en iyi eskilerimden biriydi. İşini bilir, bir kızı her zaman yola getirirdi.
Efe kalçalarımı avuçlayarak beni kucağına aldığında saçını çekiştirmeye başladım. Buna karşılık olarak kalçalarımı sıktı ve dudaklarını boynuma yöneldi.
Kısa bir süre sonra kendimi yatakta bulmuştum. Efe baksırı hariç her şeyi çıkarıp üzerime çıktı. Hırsla üzerimdekileri çıkarırken kendimi ona bıraktım.
Efe beni soyup göğüslerime yöneldiğinde bir yandan da erkekliğini kızlığıma sürtüyordu. Zevkle inledim. Şu an düşündüğüm tek şey aldığım zevkti.
Efe dudaklarını kızlığıma yönlendirdiğinde kalçamı hahifçe kaldırıp kendimi ona sundum.
Dudaklarını ve dilini ustaca dans ettirirken zevk çığlıklarımı durduramıyordum.
Efe iki parmağını içime sokunca yine bir çığlık attım. Beni böyle altında kıvrandırmaya bayılıyordu.
Bir süre boyunca sadece parmaklarından dolayı çıkan vıcık vıcık sesler ve benim inlemelerim duyuldu odada. Zevkten gözlerim kararıyordu.
Efe işini yarıda bırakıp sertçe içime girdiğinde çığlık attım. Semsert olmuş erkekliğine bakacak olursak iyi bile dayanmıştı.
Senkronize bir şekilde sikişirken ikimizin de yüksek sesli inlemeleri yayılıyordu odada. En sonunda dayanamayarak ikimiz de boşaldıktan sonra Efe içimden çıktı ve yanıma uzandı.
Berk beni aldattıysa ben de aynısını gayet yapabilirdim. Hiç pişmanlık duymuyordum.
Artık kimseye değer vermemem gerektiğini anlamıştım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
OYUN +18
Novela Juvenil"Hadi bir oyun oynayalım" dedi ve beni duvarla arasına aldı. "Nasıl bir oyun mesela?" dedim zorla. Bu kadar yakınımdayken nefes almak bile zor hale geliyordu. "Eğer seni tahrik edemezsem bana istediğin her şeyi yapabilirsin." deyince kocaman açıldı...