Bölüm 3

251K 1.4K 1.4K
                                    

Nida'nın ağzından...

Sabah yine kimseye bakmayarak sınıfa girdim. Bugün çok geç geldiğim için Berk sınıftaydı.

Sırıttığını biliyordum ama inatla ona bakmayarak sırama oturdum.

Dün için kendime çok kızmıştım. Eğer zil çalmasaydı kendime gelebileceğimden emin değildim.

Beni öyle bir çekmişti ki kendine, geri çekilmeyi denememiştim bile. Öpüşmeye başladığımızda zaten bütün dünya durmuştu. Dudakları, dili... Beni benden almıştı.

Ama böyle nedensizce ona kapılınca kendime kızıyordum. Tek bir dokunuşuyla beni etkisi altına alması sinirimi bozuyordu.

Hoca sınıfa girdiğinde Berk'in bir şey yapmaması umuduyla uyumaya başladım. Ya da yapabilirdi, bilmiyordum.

Ah, ne saçmalıyordum! Tabii ki yapmamalıydı!

Şaşırtıcı bir şekilde Berk uslu durmuş, ben de ders boyunca uyumuştum.

***

Öğle arası geldiğinde kafamı sıradan kaldırıp yanımda uyuyor numarası yapan Berk'e baktım.

Neden uyuyor numarası yaptığını bilmiyordum, kesin bir planı vardı.

Bunu umursamayarak sınıftan çıktım ve kantine ilerlemeye başladım. Tam dönerimi almış yiyecekken üstümde hissettiğim şeyle irkildim.

Kızın biri üzerime kola dökmüştü!

"Çok özür dilerim."

Kıza sinirli bakışlarımı atıp sınıfa çıktım. Beyaz giymiştim ama neyseki her zaman yanımda yedek tişört taşırdım.

Çantamdan yedek tişörtü alıp soyunma odasına gittim. Neyse ki sütyenime kadar bulaşmamıştı.

Üzerimdeki kolalı tişörtü çıkardığımda arkamdan gelen kilit sesiyle arkama döndüm.

Berk sırıtarak bana bakıyordu.

Ah, demek planı buydu. Beni soyunma odasına kıstırmak.

"N'oldu Berk? Hırsını alamadın, şimdi de soyunma odası mı?" dedim işi dalgaya alarak.

O an karşısında sütyenle durduğum gerçeğini göz ardı etmeye çalışıyordum.

Berk bir şey söylemeyerek bana yaklaştı ve konuşmaya başladı.

"Hadi bir oyun oynayalım" dedi ve beni duvarla arasına aldı.

"Nasıl bir oyun mesela?" dedim zorla. Bu kadar yakınımdayken nefes almak bile zor hale geliyordu.

"Eğer seni tahrik edemezsem bana istediğin her şeyi yapabilirsin." deyince kocaman açıldı gözlerim. Kasıklarımda çoktan bir sızı belirmişti.

"Ama... Eğer seni tahrik edebilirsem..." diye fısıldadı ve kulağıma eğilip ilahi sesiyle devam etti.

"O zaman kork benden."

Elbette beni o kadar çabuk tahrik edemezdi. Liseli ergenler gibi değildim ben. Beni tahrik etmesi için çok daha fazlası lazımdı.

"Kendine fazla güvenme. Beni tahrik edebilmek o kadar kolay değil." dedim.

"O zaman izle ve gör Nida. Çünkü birkaç dakika sonra altımda inlerken çok daha fazlasını isteyeceksin."

Kasıklarımdaki sızı kendini daha çok belli ederken cesur bakışlarımı Berk'e yönelttim.

Oyun istiyorsa ona zevkle verirdim!

Ama bir diğer mesele şuydu ki ben onun yanında kendim olamıyordum. Tam da dediğim gibi liseli ergenlere dönüyordum!

OYUN +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin