Bölüm 6

147K 847 253
                                        

Sabah boynumda hissettiğim baskıyla açtım gözlerimi. En başta nerde olduğumu idrak edememiştim. Ama sonra dün geceyi hatırladım.

Berk'i aldatmıştım. Dün gece olmasa da şimdi pişmanlık duyuyordum. Her ne kadar o beni kandırmış olsa da ben hala ona karşı bir şeyler hissediyordum.

"Günaydın güzelim." dedi yanımdaki Efe. Bir yandan da boynuma ufak öpücükler konduruyordu.

Dün gece çok zevk aldığımı hatırlıyordum. Açıkçası şimdi de hayır demezdim ama Berk'i bulmalıydım. Ona hesap sormalıydım.

"Benim gitmem gerek Efe." dedim yatakta doğrulup.

"Neden? Ben dün gecenin bir tekrarını yaşarız sanıyordum." dedi sırıtarak.

"Başka biriyle yaşaman gerekecek çünkü cidden gitmem gerek." dedim ve yataktan kalktım.

"Tamam o zaman." dedi ve banyoya gitti.

Ben de hemen üzerimi değiştirip bardan çıktım. Öncelikle evime gidip duş almalıydım. Sonra da Berk'i bulacaktım.

Eve vardığımda odama çıktım. Tam banyoya girecektim ki duyduğum sesle dondum kaldım.

"Nida! Bebeğim nerdesin sen? Dünden beri seni arıyorum!"

Arkamı döndüğümde Berk'i görünce şaşkınlıktan küçük dilimi yutacaktım. Ne işi vardı onun burda?

"Ne işin var burda?" diye sordum sinirle. Hangi hakla gelmişti?

"Güzelim ne diyorsun sen?"

"Ya sen ne hakla geliyorsun! Bir de hiçbir şey olmamış gibi davranıyorsun! Ben biliyorum beni nasıl kandırdığını! Git artık evimden!" diye bağırdım ona.

Yanıma geldi ve bir adım boşluk bıraktı aramızda.

"Ne kandırması? Biri sana bir şey mi söyledi Nida?" dedi kaşlarını çatarak.

"Bir şey söylemek mi? Sevgilin geldi dün gece! N'oldu senin her şeyi açıklamaya yüzün yetmedi di mi? Aldın benden alacağını git artık!"

Ağlamak üzereydim. Onu özlemiştim ama beni kandırmıştı. Beni sevmemişti hiç.

"Sevgilim mi? Kandırmak mı? Güzelim sen çok fena oyuna gelmişsin."

Kaşlarımı çattım. Oyuna mı gelmiştim? Ama ona neden inanayım ki?

"Benden istediğini alamayacaksın Berk. Git sevgilinin parasını harca, onunla yat. Neden hala benim yanımdasın?" dedim sinirle.

Berk'in hafif sırıtan yüz ifadesi değişti bu sefer. Hayal kırıklığı gibiydi gözlerindeki.

"Bana hiç mi güvenmedin Nida? Seni kandırabileceğimi nasıl düşünürsün? Dün Batu'nun kavgasındaydım. Nerdeyse 10 kişi geldikleri için biraz dayak yedim ve Batu'larda kaldım."

Yüzündeki ufak yaralar ve patlamış dudağı bunu kanıtlıyordu aslında. Ve ben, o kızın yalan söyleyebileceği ihtimali üzerinde hiç durmamıştım.

"Hemen seni aldattığıma inandın. O kıza inandın Nida. Sana oyuna gelmişsin dedim ve hala bana inanmadın." dedi üzgünce.

"Ben seni çok seviyorum Nida. Seni nasıl kandırabilirim?"

Öyle bir söylemişti ki beni sevdiğini, gözlerimin dolmasına engel olamadım. Ben nasıl inanmıştım o kaşara?

"Berk... Özür dilerim." dedim ve sımsıkı sarıldım ona.

Bu özür iki şey içindi aslında. Birincisi ona inanmadığım içindi.

İkincisiyse... Ben onu aldatmıştım. Onun beni aldattığını sanıp ben de onu aldatmıştım. Dün gece Efe'yle sevişmiştim.

Bunu Berk'e nasıl söyleyecektim?

Berk beni kendinden uzaklaştırıp dudaklarıma yapıştı. Anında karşılık vermeye başladım ona.

Onu çok özlemiştim.

Özlem ve arzuyla yanarken dillerimiz birbiriyle dans etmeye başlamıştı bile. Berk bir saniyeliğine benden ayrılıp tişörtünü çıkartırken ben de kendi tişörtümü çıkardım ve öpüşmeye devam ettik.

Berk'in dudakları dudaklarımdan ayrılıp boynuma yöneldiğinde o benim şortumu bir çırpıda çıkardı.

Dudakları boynumu ustaca istila ederken ben de onun pantolonunu çıkardım.

Beni hafifçe yanımızdaki yatağa itti ve üstüme çıkarak boynuma eğildi.

Dudakları, dili, dişleri... Boynumu istila ederken zevkle inliyor ve ensesindeki saçları çekiştiriyordum.

Sütyenimin kopçasını açıp sütyeni odanın diğer köşesine fırlattı ve göğüslerime yumuldu.

Ah, onun her bir hareketini özlemiştim.

İki göğsümle de ilgilendikten sonra dudakları göbeğimden kızlığıma kadar bir yol çizdi. Kilodumu da bir çırpıda çıkardı ve dudaklarını beni delirtircesine kızlığımda dans ettirmeye başladı.

Emiyor, yalıyor ve ufak diş darbeleri atıyordu ve ben zevk çığlıklarıma engel olamıyordum. Yine bulutların üstündeydim, yine yanımda Berk vardı.

Berk daha fazla dayanamadı ve baksırını çıkarıp tek hamleyle içime girdi.

Bacaklarımı beline doladım, ellerimi omzuna koydum ve gelgitlerine eşlik etmeye başladım. İkimizin de inlemeleri odada yankılanırken hissettiğimiz aşırı dozda arzuyla hareketlerimiz hızlanmaya başladı.

Zirveye varmak üzere olduğumu hissediyordum. Berk de gelgitlerini son hıza taşımıştı ve boşalmak üzereydik.

Gözlerim kararmaya başladığında Berk de son vurucu hamlesini yaptı ve ikimiz de boşalmaya başladık.

Berk içimden çıktı ve yanıma uzanarak bana sarıldı.

"Bir daha... Seni aldatabileceğimi düşünme Nida." dedi ve boynumu öptü.

"Seni çok seviyorum." dedi.

O böyle söylediğinde yine aklıma dün gece geldi. Ona bir şekilde söylemem gerekiyordu. Başka birinden duyarsa çok daha kötü olurdu.

"Ben de seni çok seviyorum." dedim ve daha sıkı sarıldık.

Her şeyiyle çok sevdiğim, bir öpüşüyle bile beni kendisine bağlayan bu adamı umarım kaybetmezdim.

OYUN +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin