Menajelik

22 7 4
                                    

Şirkete neredeyse uçarak gidiyordum. Kazanmıştım. Hak ettimi düşünüyorum çünkü yıllardır bunun hayaliyle yaşadım. Büyük bir şirkette menajer olmak! Wow süper bir şeydir kesin ve havalı. Ay çok heyecanlandm.

Şirkete vardığımda bu sefer seçmelere gelen kız gibi değil de şirketin çalışanı gibi girdim içeri. Girişte bizi karşılayan görevliler benimle birlikte üç menajeri 12.kata çıkardı. Sanırım bizi menajeri olduğumuz kişilerle tanıştıracaklar. Görevliyi takip ediyorduk ve bizi büyük bir salona getirdi. Beklememizi söyledi. Şirkette daha önce tanıştığım avukat gözüme çarptı yanına gideyim biraz sohbet ederiz diye düşündüm.
.
-merhaba So Ah değil mi? Beni tanıdınız mı seçmelerin yapıldığı gün konuşmuştuk.
-a evet tabiki tanıdım. Seçmeler dündü değil mi, nasıl unutabilirim ki?a bu arada seçmeleri geçmişsin,  tebrik ederim. İnşallah seninle iyi arkadaş oluruz. Artık sık sık görüşeceğiz çünkü menajerlik zor iştir vaktinin çoğunu şirkette geçireceksin.

-altından kalkabilirim ben güçlü bir kızım...

Kapının açılmasıyla içeri ortaklar girmişti. Bir görevli elimdeki kağıttan kim kim menajeri olacak okumaya başlamıştı.
"Park Mina Lee Hyun Joon "
İnanamıyorum Hyun Joon un menajeri olmuştum. Tatlı çocuk ama bakışları çok tuhaf ya biraz sinirli gibi. Bakalım ne yapacaksın Mina. Neyse o kadar zor olmaz sanırım değil mi? Bana seslenildiğini anladığımda düşüncelerimden kurtuldum.

-"İsteyen bugün işe başlayabilir isteyen de yarın,  hepinizi tebrik ediyorum"

Ben söylenenleri duymuyordum o sırada Hyun Joonu kesmekle meşguldüm.Sanırım kafayı yedim. Kendini toparla bakalım Mina sen gururlu ve güzel bir kızsın ve iş için buradasın diyerek iç sesimle konuşmaya başladım.

-"İşe bugün başlayacağım"
sanırım sesli düşündüm.

Hyun Joon :
"peki o halde menajer beni takip et sana gerekli şeyleri anlatacağım"

2 saat sonra.

Evet sanırım anlamıştım. Ben yaparım bu işi ya çok kolay bence. Ama dur Mina ilk günden böyle konuşma Hyun Joon un sana anlattıkları sadece bir kısım şeyler. Joonun sesiyle irkildim.

-"Menajer"neden bu kadar sesli bağırıyor ki.

-"Buyrun efendim "

-"yarına programı hazırla yoğun günler bizi bekliyor. "

-"peki efendim. "
Evet hayırlı olsun başladı emirler.

Eve vardığımda gerçekten de yorulduğumu hissettim. Aslında ilk gün olduğu için sadece bazı şeyleri öğrenmeye çalışmıştım yani fazla koşuşturmamıştım da ama yine de yorulmuştum. Hyun Joon beyin bahsettiği programı hazırlamam gerektiğini hatırladım. Of ya bir de o vardı. Neyse programı hazırlayıp uyuyayım bari yarın beni gerçekten zor bir gün bekliyor olmalı..

( Ertesi gün )
-Annemin ağzından-
-Günaydın anne
Kızım saat kaç bu kadar erken mi gideceksin dedim. Saat gerçekten de Minanın uyanmasına göre erkendi. Sanırım bu iş kızımı biraz değiştirdi. Sanırım bu iyi bir değişme.Yoksa Mina bu saatte uyanacak bir insan değil. Bazen düşünüyorum canım kızım ne zaman büyüdü de okulunu bitirip işe başladı. Daha dün orta okula gidiyordu.bir gün bana "anne ben büyüdüğümde teyzem gibi menajer olacağım" demişti. O günden beri aklına koymuştu menajer olmayı ve oldu da benim güzel kızım.İnşallah işinde başarılı olur.

Mina

Durakta beklemekten sıkıldım artık bu otobüs neden bu kadar geç geliyor ki işe geç kalmamalıyım. Bugün benim teknik olarak ilk iş günüm ve güzel olmasını istiyorum. A sonunda otobüs geldi. Bindiğimde boş bulduğum bir yere oturdum. Kulaklığımı çıkararak rastgele bir şarkı seçip dinlemeye başladım.Ve birden...

-"Ajussi(amca)  otobüs neden durdu. "

-"bilemiyorum bozulmuş olabilir bir bakmalıyım. "

İnanamıyorum ya ilk günden olacak şey mi bu!

( 1 saat sonra )
Evet tamam oldu işte geç kaldım. İlk günden kovulmam değil mi? Hayır ya! Bir düşünüyor bir koşuyorum. Ne kadar koşsamsa artık yerişemem geç kaldım.biraz sakinleşip dinlenip sonra tekrar koşmaya başladım. Şirketin önüne geldiğimi fark etmiştim ki daha önce orada olduğunu dahi görmediğim bir taşa takıldığımı farkettim. Sonrası mı?  Sonrası tabiki ben yerleri öperken buldum kendimi. Kalkıp oturdum. Dizim acıyordu,  kanamıştı. Umarım kimse görmemiştir beni bu halde. Tam ağlayacakken bir elin bana uzandığını fark ettim.

-"yardım lazım mı? Hyun Joondu

Elini tuttum kalkmalıydım. Elleri sıcacıktı soğuk birine göre. Kalkarken yalpaladım düşmemem için beni kendine çekti. O sırada gözlerimiz dondu kaldı birbirine. O sırada dünya durdu benim için ve ben boşluktaydım.Hoon Joonun sesiyle kendime geldim.

-"menajer iyi görünmüyorsun sen."
Tek donan ben miydim!  Sanırım beynim benimle oyun oynuyor evet evet iyi değilim. Acaba düşünce kafamı falan mı vurdum. Ah dizim tekrar acısını hissettirmeye başladı.

-"menajer yaranla ilgilen sonra odama gel seninle konuşmalıyım."

-"peki efendim "

Bu çocuk tipli ama biraz öküz ya. Hayır!  Biraz az kalır bayağı bir öküz.Az önceki anı neden bozdu ki şimdi. Hayır o değil bir de beni bıraktığı duruma bak ya. Resmen topallıyorum.
.
İçeri zar zor girmiştim. Doğruca şirket doktorunun odasına gittim. Sunny yaramı temizleyip pansuman yapmıştı. Biraz dinlen diyerek kalkmama izim vermedi. Çok iyi kız ya. Hem o hem avukat hanım ikisi de çok tatlı insanlar. Sanırım onlarla çok iyi arkadaş olacağım.

Hyun Joonun beni odasına çağırdığını hatırladım. Sunny ye gitmeliyim diyerek odadan çıktım ve ortakların ofislerinin olduğu kata  çıktım.Hyun Joon un odasının önüne geldiğimde kapıyı tıklamak için elimi kaldırdım ancak kapı aralıktı ve içeride biri vardı...

Sizce kitabımız nasıl gidiyor.Bu konu hakkında lütfen yorum yapın yorumlarınız bizim için önemli.
Şimdiden teşekkürler..

NOT TODAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin