TEPKİLER + ALBÜM

Luhan Hayal Et 2

Sen hemen eve girdin. Daha okulun ilk gününden çok yorulmuştun. Odana gidip çantanı bıraktın, üzerini değiştirip annenin yanına mutfağa gittin. Annen yemek hazırlarken okulun nasıl geçtiğini , güzel bir yer olduğunu anlattın.
Yemek hazır olunca birlikte yediniz sende yorgun olduğun için hemen yatıp uyumak istediğini söyleyip odana gittin. Yatağına yattın aklına Luhan'ın söylediği " 8'de hazır ol beni bekletme " cümlesi geldi bir anda heyecanlandın. Neden heyecanlandığını anlamadığın için okulun heyecanaı olduğunu düşünerek uykuya daldın.

Sabah saatin alarmıyla uyandın. Hemen kalkıp üzerini giydin. Saçını yaparken birkaç defa beğenmeyip tekrar baştan yaptın, yüzünün solgun göründüğü düşünerek pek belli olmayacak şekilde makyaj yaptın. Ama sen görünümüne daha önce dış görünümüne bu kadar dikkat etmezdin.
Çantanı aldın salona geçtiğin anda sen hazırlanırken saatin neredeyse 8 olduğunu gördün. Hemen annin yanına gidip okula geç kaldığın için kahvaltı yapmadan gideceğini söyledin ve evden çıktın. Karşı binanın bahçeye giriş merdivenlerine oturmuş seni bekleyen Luhanı gördün.

Yanına gittin "Günaydın. Okula geç kalacağız hadi kalkta gidelim." dedin.
Luhan umursamayarak "Sanada günaydın. Hem bir yere geç kaldığımız yok.
Luhan konuşurken onu dinlemezsin ve yürümeye başlarsın. Luhan arkada bırakılmayı sevmediği için sinirlenir ve sana yetişmeye çalışır. Sen köşeyi döndüğün an koluna yapışır ve..
" sakın ben konuşurken arkanı dönüp gitme. Nefret ederim böyle yapılmasımdan. Şimdi senin yerinde bir başkası olsaydı çoktan canını yakmıştım. Eğer tekrar böyle birşey yaparsan seninde canın yanar."
" şimdi kolumu bırak ve okula gidelim. Bir dahaki sefer pamuk şekeri sinirlendirmemeye dikkat ederim " dediğin anda sinirlenir ve boynundan tutup seni kendine çevirir. Gözlerinin içine bakar. Sinirlendiğini anlarsın ve hiç birşey demezsin. O anda yanınızdan sizin okulun üniformasını giyen bir çocuk geçer. Luhan o çocuğu görünce seni bırakır. Önden yürümeye başlar sende onu takip edersin. Okul önüne geldiğinizde Luhan sana başıyla işaret verip önden yürümeni söyler. Sende dediğini yapıp önden yürüyüp okulun bahçesine girersin. Bahçedeki bütün öğrenciler size bakıyordur sen istemedende olsa rahatsız olursun ve hemen sınıfa çıkarsın.
Sen sınıfa çıkınca Luhan kendi arkadaşlarının *çetesi* yanına gidip kendisi yada senin hakkında ne konuşuyorlar öğrenmelerini ister.
Sen sınıfa girip sırana oturursun. Yanına güzel bir kız gelir.
"Merhaba dün tanışamadık ben.... Luhanın kuzeni "
*arkadaşlar kız ismi bulabilirmisiniz şu anda aklıma bir şey gelmedi çin yada kore ismi fark etmez kız olsun yeter*
Sen bunu duyunca şaşırırsın "merhaba bende Zahide Türküm ama ama Kore ismim Lee Yong Sun. Umarım iyi anlaşırız" dersin.
"Merak etme Luhanla iyi anlaştıysan benimlede iyi anlaşırsın. Sahi sen nasıl bu kadar çabuk Luhanla arkadaş oldunki ? Yanına kimseyi yaklaştırmazdı."

" Bende bilmiyorum ne ara bu kadar iyi anlaştık ve arkadaş olduk. Ama Luhan iyi birisine benziyor sinirlenmezse tabi "
Siz konuşurken Luhan gelip yanına oturur. Sana bakar ardında kuzenine. Kuzeni bir anda kalkıp gider. Sen Luhanın gitmesini istediğini anlarsın.
"Ne konuştunuz?"
"Hiç... Sadece tanıştık. Senin kuzenin olduğunu söyledi. Sen neden söylemedin?"
"Çünkü gereksiz olduğu için. Öğrendin ne oldu?"
"Yeniyim ve arkadaşım yok. Dün tanışsaydık arkadaş olurduk hemen." Sizin konuşmanızı sonlandıran öğretmenin sınıfa gelmesi oldu. Luhan ders başlar başlamaz başını masaya koydu. Sende dersi dinledin, not alman gereken yerde not aldın. İki ders bu şekilde geçti.

Tenefüste Luhan hiç bir şey söylemeden kalkıp sınıftan çıktı. Bunu fırsat bilen kuzeni henem seni kolundan tuttup sınıftan çıkardı.
"Luhan gelince ne konuştunuz?"
"Seninle ne konuştuğumu sordu sadece "
"Ben onun çetesindeki çocuklarla konuşurum Luhan bana bile sormaz ne konuştuğumu, seninle ben konuştum sormuş. Çok tuhaf."
" Neden tuhaf ki ? Merka etmiştir."
"Luhan böyle şeyleri merak eden birisi değil. Ama nedense seni etti."
Bir kaç öğrencinin önünden geçerken 'sabah yolda gördüm tam tutmuş öpecekti beni görünce bıraktı kızı beklemeden yürümeye başladı.' ' yanlış görmüşsündür Luhan yapmaz...'

İkinizde duyduklarınızla şaşırırsınız. Kuzeni gözlerini iyice açarak duyduklarını anlamaya çalışırken yanınıza Luhan gelir. Luhan kuzenine ne olduğunu sorar.

"Birde soruyor yol ortasında yapmak ne"
"Ne saçmalıyorsun? Ne yapmışım ?"
"Young Sun'u yolun ortasında öpecekken okuldan bir çocuk sizi görmüş. Sende bırakıp yürümeye başlamışsın."
Sen dayanamayıp "hayır o öyle değil yanlış anlaşılma var ortada. Yok öyle birşey." dersin ama seni dinlemez.

Luhan sinirlenir. Kuzenine "eğer tek kelime dahi edersen o çocukla birlikte senide mahfederim. Sanki beni tanımıyorsun. Sun'un yanından ayrılma. Kızlar gelip bir şey söylerlersede sen ilgilenirsin onlarla." diyip arkadaşlarının yanına gider ve çocuğu bulmalarını söyler.

Zil çaldığında sınıfınıza gidersiniz. Senin moralin bozulmuştur. Herkes Luhanla senin dedikodunu yapıyordur hemde böyle bir konuda. Düşündükçe sinirlenirsin. Öğretmenden hemen önce Luhan gelir ve yanına oturur seninle bir şekilde konuşmak ister ama konuşamaz. Çünkü sabah seni tutup kendine çeken oydu. Öyle anlaşılması bir yöndende normaldi. Bu yüzden Luhan kendini suçlu hisseder. Ders boyu ne seninle konuşur nede sana bakabilir.

Tekrar tenefüs olduğunda Luhan hemen sınıftan çıkar ve arkadaşlarının yanına gider. Sende Luhanın kuzenine bakarsın. Hemen yanına gelir.
"Sıkma canını. Duyulmuşsa eğer bir kaç güne unutulur merak etme." der.
" Benim hakkımda konuşulması hoş bir şey değil ve rahatsız edici." dersin

O arada bir telefondan mesaj sesi gelir. Luhan kuzenine mesaj atmıştır. Sizi spor salonunun arka tarafındaki bahçenin g9rünmeyen kısmına çağırmıştır. Sizde hemen oraya gidersiniz. Oraya gittiğinizde sabahki çocuğun da orda olduğunu görürsünüz. Sen sinirini atmak için gidip çocuğa bir kaç defa vurursun. Luhan seni tutup kenara alır.
Luhan çocuğa "sabah bizi gördünmü ? " diye sorar.
Çocuk korkusundan "hayır görmedim " der.
"Peki neden öyle söyledin ?"
"Dün herkes sizi konuşuyordu ve sizin aranızda bir şeyler olabileceğinden şüpheliydi. Bende böyle söylersen sizin aranızda gerçekten bir şeyler olabileceğine inanırlardı. Bu yüzden yalan söyledim. Sabah sizi görmemiştim. Özür dilerim."

Sen çocuğun bu söyledikleriyle şaşırırsın. Luhandan bu kadarmı korkuyordu ? Luhan o kadar kötü birisimiydi ? Eğer onun söylediklerini yapmazsa zarar verirmiydi ? Sen bunları düşünürken Luhan sana dönüp
"Özür diliyor kabul ediyormusun yoksa cezasını veriyimmi ?" diye sordu.
Sen şaşkınlıkla "ne cezası ?" diye sordun. Luhanda senin onun ceza almasını istediğini sanıp çocuğa bir yumruk attı. Onun vurmasıyla çocuk olduğu yere düştü.
Sende korkup "tamam yeter bu kadar. Gidelim hadi." dersin.

Zil çaldığı için kapıyı vurarak sınıfa girersiniz. Öğretmen "nerdeydiniz siz. Derse neden geç kaldınız ?" diye sorunca Luhanda "spor salonundaydık dans koreyagrafisi çalışıyorduk özür dileriz " der. Öğretmende "aferim çalış ve emeğinin karşılığını al. " der.
Sıranıza geçip oturursunuz. Sen biraz önce Luhanla öğretmenin ne hakkında konuştuğuna dair hiç bir fikrin yoktu. Öğle yemeği yerken sormalıydın.

Umarım beğenirsiniz.