SEN B"AŞK"ASIN BÖLÜM 5

8 0 0
                                    

...Amanda kendi kendine dövünürken kapı tekrar çaldı. Amanda bu sefer Ashton un sözünü dinleyerek önce kapının yanındaki cama yöneldi. bir yandan da gelenin Ashton olmasını umuyordu. Ona kararının evet olduğunu söyleyecekti hem de daha annesine danışmadan. O bunları düşünürken gelen annesiydi. Amanda ona olanları anlatmaya karar verdi ve odasına çağırdı. önemli konuları genellikle odasında paylaşırdı. annesi onun bu huyunu bildiği için odaya çıkarken hazırlıklıydı. Amanda nın başını öperek karşısına oturdu ve sakince "evet küçük hanım sizi dinliyorum" dedi. Amanda derin bir nefes alarak annesine o geceden itibaren olan her şeyi anlatmaya başladı. konuşması bittiğinde yüzünü biraz korkarak annesine çevirdi. Onun Ashton un teklifini onaylamamasından korkuyordu. Gerçi kendisi çoktan hayır demişti bile. annesi Amanda susana kadar hiç lafını bölmeden dinledi. o konuşmasıkonuşmasını bitirdikten sonra ellerini tuttu ve konuşmaya başladı. "tatlım biliyorsun ki bu güne kadar ne baban ne de ben isteklerine asla karşı gelmedik. Ama bu bahsettiğin şey çok farklı. Eğer bu teklifi kabul edersen bu oyun bittikten sonra hayatın boyunca bu izi taşıyacaksın. Bundan daha önemlisi insanları  kandıracaksınız, ki bu hiç hoş değil. Böyle bir yükü taşıyabilir misin?" Amanda annesinin olaya bu kadar karamsar bakmasına çok üzüldü onu ikna etmek istiyordu. annesinin ellerine başını koyarak gözlerini kapattı ve kısık bir sesle"ben artık o savunmasız küçük Amanda değilim anne, babam  öldüğünden beri. " annesi bir süre sustuktan sonra Amanda'nın başını ellerinin arasına alarak gözlerine baktı ve "kalbinin kırılmasından korkuyorum" dedi. Amanda bir umut olmadığını düşündüğü an annesi sözüne devam etti, "ama denemeden bilemezsin değil mi?"Amanda annesine sıkıca sarıldı ve onlarca kez teşekkür etti. "Hemen Jessie Rita Salmon u  aranmalıyım diyerek ayağa kalktı tam o sırada annesi  bileğinden tuttu ve "tatlım lütfen bunun bir oyun olduğunu unutma" dedi. Amanda annesine sarılarak odadan çıkıp  telefonda Rita ya olanları anlatmaya başladı.

...

Amanda uyandığında saatin öğlen olduğunu görünce kendini yataktan aşağı atar gibi kalktı. Bu sabah çok işi vardı. Hemen dolabı açıp ne bulduysa üzerine giydi ve evden çıktı bir taksi çevirip okula gitti bu dönemin ve okulun son  sınavıydı Amanda sınavdan çıkınca iyi geçmesinin etkisiyle de kendini çok rahatlamış hissediyordu. sırada çiçekçi vardı neyse ki okuluna çok yakın bir çiçekçi biliyordu yavaş yavaş güzel havanın tadını çıkartarak  çiçekçiye geldi ve annesinin ofisine onu çok sevdiğini yazan bir not ve rengârenk bir buket yolladı. çiçekçiden çıktıktan sonra eve gitti ve hemen Rita yı aradı işte bugünü asıl önemli kılan şeye sıra gelmişti. Rita dan birkaç tavsiye aldıktan sonra odasına makyaj masasına sakladığı kartviziti çıkarttı bu Ashton un ona şu sevgili olma teklifini ettiği gün verdiği kartvizitti. Amanda sakin olmaya çalışarak Ashton un telefona cevap vermesini bekledi. ne şans ama  telesekrere düşmeden o büyüleyici sesi  duyabildi.

-Alo?

-Ashton. Ashton bey. Ashton...

-evet benim?

-ben... ben Amanda

-ah evet nasılsın Amanda?

-iyiyim aslında bugün görüşmemiz mümkün mü diye sormak için artmıştım.

-neden görüşmek istiyorsun? o gün bana cevabını vermiştin.

-Evet, ama bu önemli.

-Peki sana mesaj atarım. hoşçakal.

Ashton Amanda nın hoşçakal demesine bile müsade etmeden telefonu kapattı. Amanda buna içten içe sinir olmuştu içindeki sevinç yerini burukluğa bırakmıştı. 15 dakika sonra Ashton ona bir adres yolladı ve sevinç tekrar geri geldi.  Ashton un onu ekeceğini düşünüyordu Ashton mesajda yarım saat sonra oradayım yazmıştı Amanda onu daha ilk randevuda beklemek İstemiyordu hemen makyaj masasının başına geçti ve mağazada ona yardımcı olan bayandan öğrendiği kadarıyla makyajını yaptı saçlarını yaptı ve üzerine yeni aldığı kısa bir elbise giyerek boğazına ince bebek mavisi bir eşarp bağladı. saatte baktı hazırlamak için tam elli dakika harcamıştı. alelacele çantasını alıp aşağı indi. kapının önüne ayakkabılarını giydi ve evden çıktı kapıyı kilitlerken o topuklarla düşmemek için dua ediyordu. kapıyı kilitleyip arkasını dönünce enim önüne nedense ona tanıdık gelen bir

Jeep gördü. yaklaşınca şoför koltuğundan Ashton un onu also icon yolladığı adam indi Amanda'ya doğru bir adım artarak Bay Ashton arabada efendim diyerek ona kapıyı açtı. Amanda içinden onun ne kadar zarif biri olduğunu düşünüyordu. O sırada Ashton şoförüne dışarıda beklemesini söyledi. Amanda Ashton un sözü biter bitmez geç kaldığı için özür diledi. Ashton onu baştan aşağı süzdükten sonra gülümseyerek "önemli değil. zaten ben de lokantaya gitmeden buraya geldim. Bana ne söylemek istiyorsun?" dedi. Amanda Ashton un konuyu bu kadar çabuk açacağını düşünmemişti birden kelebekleri tekrar hissetmeye başladı. Ashton uzun bir süre konuşmadığı için kaşlarını kaldırarak "haydi" der gibi Amanda'ya baktı. Amanda derin bir nefes alarak konuşmaya başladı. "biliyorum o gün sana cevabım Hayır dedim ama daha sonra tekrar düşündüm ve... okulum bu yaz bitiyor ve mesleğimde yükselmek için bir yerden avantajım olmasi lazım. Bu hem senin hem de benim daha popüler olmamız için çok iyi bir fırsat bu yüzden..." Amanda sözünü bitirmeden Ashton araya girdi.  "Amanda bu konuyla ilgili bir şey söylemeliyim. ben de sen bana hayır dedikten sonra düşündüm ve bu saçmalıktan vazgeçtim. Belki oyunculuğu bile bırakabilirim" Amanda neye uğradığını şaşırmıştı. kendini ne yaptığından habersiz arabadan dışarı attı ve koşarak eve girdi. dönüp Ashton a bakmayı düşünmedi bile koşarak odasına gitti ve yatağa kapanıp ağlamaya başladı. neye üzüleceğini şaşırmıştı hayranı olduğu adamı oyunculuktan soğuttuğuna mı yoksa aptal durumuna düşmesine mi. Yarım saat sonra kendine geldiğinde yataktan kalkıp üzerini değiştirdi ve  pijamalarını giydi aynaya baktı makyajı bozulmuştu ama umrunda değildi mutfağa gidip buzdolabındaki soğuk suyu kafasına dikti ama bu kalbindeki yanmayı geçiremedi. Hasta olup günlerce yatakta kalmak istiyordu. televizyonun karşısında uyuya kaldı.

Amanda gözlerini açtığında hava daha yeni aydınlanıyordu. Onu uyandıran ise telefonunun sesiydi. hafta sonu neden alarm kurdum diye kendine kızarken diğer yandan da telefonu arıyordu. sonra telefonun çantada olduğunu hatırladı. eve geldikten sonra eline hiç almamıştı. yavaş adımlarla cantayı almak için kapıya yürüdü dün sinirle onu da yere fırlatmıştı.  çantadan telefonu alarak tekrar uyuya kaldığı koltuğa geri döndü. Zaten telefon da susmuştu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 06, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SEN B''AŞK''ASINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin