2. Bölüm
Liam'ı aradığımda beklenilen şey olmuştu yani telefonumu açmamıştı. Aynanın karşısına geçip sadece kendi rezilliğime gülebilmiştim.
"Bu kadar çirkin bir kızla neden çıktığını hala bilmiyorum Liam sende haklısın. O kız cidden güzel.."
Dolan gözlerimi gördüğümde bir kez daha kendimden nefret etmiştim.
İsteksiksiz bir şekilde merdivenleri inip koltuğa yayılmıştım.
Niall: Hayır Harold onu yiyemezsin o benim.
Harry: 10 tane yedin birini mi ben yiyemiyorum hadi amaaa lütfen.
Sırıtıp koltuğa uzanmıştım.
Louis: Hey sessiz olun hem Zayn uyanacak hem de Lydia rahatsız oluyor sesinize daha alışamadı.
"Sorun yokk.." diye bağırdığım da sesler kesilmişti.
Bir kaç dakika televizyondaki saçma programlara göz gezdirmistim.
Harry: Tamam Niall istemiyorum. Hepsini sen ye.
Harry'nin homurdanarak buraya gelmesini izlemistim ki bu da kıkırdamama neden olmuştu.
Harry: Hiç gülme.. Bütün yemekleri o yiyor.
"Sana da yaparım marul kafa üzülme."
Harry tam birşey söylemek için ağzını açmıştı ki zil çalmıştı.
"Kim geldi ?"
Harry: Pizzacıdır, Niall benimle yemeklerini paylaşmadığı için pizza söylemiştim.
Gerçekten isteksiz bir şekilde kalkıp kapıyı açmıştım ki karşımda yaklaşık 50 tane gül olan bir buket vardı.
Liam: Bunları sizi çok seven bir adam aldı ve kendisi sizi çok özlemiş. Onu affedebilir misiniz ?
"Aşkım.."
Çiçeği yüzünden çekip onu görmemi sağlamıştı. Tabiki bende hemen ağlamaya.
Liam: Heeey ağlaman için gelmedim ben. Ağlayacaksan gidiyorum ?
Elindeki çiçekleri bırakıp kollarını belime dolamıştı tabiki bende boynuna.
Liam: Seni çok özledim.
Söyleyecek çok şeyim olsa da sadece ona sımsıkı sarılmıştım.
Liam: Sende beni çok özlemissin anladım.
O kıkırdarken bende sessizce ağlamaya devam ediyordum.
-Seni öldüreceğim. Bir daha bu kadar özletirsen seni 50 değil 500 gül ile gelsen de affetmem. Anladın mı ?
Liam: Mesaj alınmıştır. Ama içeride sarılmaya devam etsek hani gazeteci olur biri fotoğraf çeker falan.
-Banane..
Liam: Tamam o zaman bizde burada devam ederiz.
Yüzünü boynuma gömdüğünde sırıtmıştım.
Liam: Bu gün tamamen seninleyim.
-Nihayet.
Liam: Odamıza çıkıp biraz yaramazlık yapmaya ne dersin.
-Bilmem.. Olabilir.
Liam aralıksız kıkırdamaya devam ederken ona daha sıkı sarılmıştım. Boynuma nazik bir öpücük bıraktığında isteksizce gülümsemiştim. Yavaşca ondan ayrılıp içeri girmesi için kapıdan çekildim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Senin Seçimin (LiamPayneFanfic)
Fiksi Penggemar"Bu gecede mi gelmeyeceksin eğer gelmeyeceksen ya da geç geleceksen yani öyleyse seni özledim lütfen erken gelmeye çalış.. Seni beklerim." Evet maalesef üç gündür magazin dışında erkek arkadaşımı göremedim. Yani buna alışmam mı gerek bilmiyorum ama...