Sadece bir işaret

6 0 0
                                    

Mert o küçük işarete baktı, baktı ve baktı. Sonunda anlamıştı. Bu bir haritaydı çünkü o işaret eski bir dilde " sağ-sol " anlamına geliyordu. Eski askeriye tecrübesine güvenen Eren haritayı Mert'in elinden aldı. Kısa sürede anlamıştı. Bu harita içinde bulundukları mağaranın devamını gösteriyordu. Kemal herkesi peşine almış haritada ki yolu takip ediyordu. Bir kaç saat o karanlık yolda yürüdükten sonra bir yere vardılar. Mert etrafa bakıp nerede olduklarını anlamaya çalışıyordu. En sonunda el fenerini açıp etrafa bakmaya başladı. Biraz ileride ayağını sert bi cisme vurmuştu. Eğilip baktığında üstünde masada bıraktıkları kristale benzer bir boşluk olan sandık vardı. Mert yeniden ayağa kalktı ve Eren'i yanına alıp geri dönmek için yola koyuldular. Bir saate yakın yürüdükten sonra mağarada " yakında olmalılar arabaları dışarıda. Bulun onları " diye bir ses geldi. Mert Eren bakıp " yılan burda " dedi. Eren bunu onaylarmış gibi kafasını salladı. Diğerlerine haber vermek için arkalarını döndüklerinde kafalarına iki silah dayanmıştı bile. Eren içinden o kadar çok lanet okudu ki bir anda mağaranın girişinden bir patlama sesi geldi. Yılan gülerek " artık beraberiz " dedi. Mert ve Eren'i iterek mağaranın gizli tarafına giden yolu anlatmalarını istedi Yılan. Ancak Mert'in ağızından bir kelime bile çıkmadı. Sadece Eren'le birbirlerine bakıp gülüyorlardı. Yılan bu duruma kızıp ikisininde karnına birer yumruk indirdi. Ancak unuttuğu tek şey ellerinin bağlı olmamasıydı. Eren yumruğunu sıkıp Yılan' ın yüzüne sertçe bir yumruk indirdi. Yılan bir anda geriye doğru bir kaç adım attı. Bunu fırsat bilen Mert yerdeki silahı alıp herkese sıkmaya başladı. Ancak akada duran kamyonun kasasındaki petrol tankerlerini hesaba katmamıştı. Bir an durup yumruklarının daha güvenli olacağını düşündü ve Eren'i de itip herkese saldırmaya başladı. Yumruklar havada uçuşuyordu. Herkes yere yıkılmıştı. Ancak Yılan hâlâ direniyordu. Tam silahı Mert'e doğrultmuş, tetiği çekecekti ki bir silah sesi ile herkes irkildi. Mert korkuyla üstünde vurulduğuna dair bir iz arıyordu ki Yılan yere yıkıldı. Arka tarafta ise Kemal elinde bir silah ile dim dik duruyordu. Mert bir tebessüm ile ona bakıyordu. Ancak bir anda aklına masanın olduğu odaya giden yolun kapalı olduğu geldi ve yine yüzü düştü ancak Eren elinde bir varille " hadi ne duruyoruz, uçuralım şu duvarı " deyince Mert yeniden gülmeye başladı. Biraz yürüdükten sonra duvarın önüne geldiler. Eren üç varili yan yana duvarın önüne koydu ve hepsine birer ip bağladı. Geride duran arabanın arkasına geçtiler. Daha sonra Eren yanında hiç ayırmadığı çakmağıyla ipleri yakmaya başladı. Bir kaç saniye içinde her yer toz duman olmuştu. Göz gözü görmüyordu. Derken duman indi ve masa karşılarında duruyordu. Mert heyecan içinde masaya doğru ilerledi. Kristal parlaklığıyla göz kamaştırıyordu. Mert eline aldı ve " hadi, onlar yeniden gelmeden geri gidelim " dedi. Bir süre sonra geri döndüklerinde herkes merakla sandığa bakıyordu.

AnahtarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin