"KAVGA"

58 5 3
                                    

"Anneanneeeğğğ"
"Boncuğum"
Koşarak gittim ve sıkıca sarıldım en son on yaşında gördüğüm kraliçeme.

"Ya Eda kraliçe niye hiç gelmedin. Çok özledim seni. Dedem nerede?"

"Dur güzelim dikişlerini zorlama yat şöyle. Dedende bir işi var onu halletmeye gitti gelir şimdi."

Nereye gittiği belli babamın yanına gitmişti ondan hesap sormak içindir kesin. Anneanneme bir şey demedim üzmemek için on yaşından beri görmüyordum onu özlemiştim deli gibi. Ben daha dikişlerim alınmadığı için yatarken anneannem de saçlarımı okşuyordu. Sonunda kapı çaldığında dedem gelmiştir diye hemen kapıyı açtım. Kapıyı açmamla dedem olmadığı için yüzüm asılmıştı ama karşımda güzel aşırı güzel bir kız vardı. Onu şöyle güzelce süzdüm sarı saçlı boyu benim boyumla bir ela gözlü bir kızdı. Üstünde ise dizinin biraz üstünde biten bir tişört vardı erkek tişörtü olduğu çok belliydi ona elbise gibi olmuştu. Sonunda onu süzmeyi bitirip yüzüne baktım oldukça samimi duruyordu.
-Kimsiniz?
-Eee şey ben karşı komşunuzun sevgilisiyimde. Burada değildim yeni geldim. Ona sürpriz yapmak istiyorum çok sevdiği pastadan yapıcaktım ama şeker kalmamış sizden bu tabağa şeker koymanızı isteyecektim.

Bu sırada elinden tabağı almak için ona yaklaşmıştım. Kokusu... Kokusu bana o kadar tanıdık gelmişti ki kesinlikle bu kokuyu tanıyordum. Tabağı elinden aldım arkamı dönüp mutfağa doğru ilerledim şekeri koyup geri döndüm tam kıza uzatacaktım ki onun sesini duydum.
-Senem!
Demek ki onun sevgilisiymiş.
-Aşkım.
Kanıtlandı işte onun sevgilisiymiş. Bir anda gelen şokla tabağı elimden düşürdüm ama onlar bunun farkında bile değildi kocaman sarılmışlar öylece duruyorlardı. Sanki koca dünyada sadece ikisi varmış gibi gözlerim dolmuştu. Hemen arkamı döndüm bu sefer de Tuğçe bana üzgün bir şekilde bakıyordu. Onu sevdiğimi zannediyordu ama ben sevmem ki sevemem ki anneme söz verdim ben. İçeri geçip arabamın anahtarını alıp dışarı fırladım beni rahatlatan bir yere gitmem gerekiyordu. Yaram çok acıyordu ama takmadım arabama binip radyodan şarkı açtım ve arabayı beni rahatlatan çiçeklerle dolu alana sürmeye başladım.
Tuğçe'nin ağzından...

4 saat sonra...

Deliricem gerçekten deliricem bu kız daha yeni ameliyat oldu nereye gider? Dikişlerini patlatacak mal kız.

-Yok Tuna ben böyle duramıycam birleyler yapalım.

-Ne yapabiliriz ki?

-Buldum buldum dedesi onun arkasına koruma takmıştı onları arıyalım.

Ne kadar akıllıyım ya hemen korumasının başını arayıp nerede olduğunu öğrendim ve şimdi Tuna ile oraya gidiyoruz. Seviyodu işte salak Arda'yı seviyordu ama mal şimdi itiraz edecek diyecek ben anneme söz verdim kimseyi sevemem mal olduğu buradan belli değil mi zaten gitmiş annesine kimseyi sevmiycem anne diye söz vermiş neymiş efendim annesi ve babası gibi olmak istemiyomuş. Salak eminim ki annesi de onun o güzel duyguyu doya doya yaşamasını istemiştir. Seviyodu belli hatta ilk gördüğünden beri...

Sonunda vardığımızda ilk arabasını gördüm sonra onu arabanın önünde oturmuş ağlarken gördüm. O çok şey yaşamıştı hala da yaşıyordu ve benim onun yanında olmam lazımdı.

Deniz'in ağzından...

Ağlıyordum artık sadece elimden başka yapacak bir şey gelmiyordu. Anneme verdiğim sözü tutamamaktan onu sevmekten korkuyordum. Hem zaten onu sevmemem için iki büyük neden vardı. Biri anneme söz vermiştim diğeri ise o benim kavgalı olduğum biriydi. Ben düşüncelere boğulmuşken yanıma biri oturdu.

-Kızım sen salak mısın? Daha yeni ameliyat oldun sen dikişlerini mi patlatıcan mal?

-Nasıl buldun beni?

DÜŞMAN AŞIKLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin