aslında haftaya falan yayımlamayı düşünüyordum fakat boş bir zaman buldum yazıyım dedim umarım beğenirsiniz biraz ayak üstü yazdım ama çabuk gelsin istedim! :)
Allison'ın Ağzından
''alli bunu justin'e söylemen çok iyi olmuş hepimiz rahatladık.yoksa grupta ki bu ciddiyet beni günden güne öldürecekti.''dedi ashley.''bende böyle düşünüyorum ama biliyorsunuz brad hırslı ve bundan vazgeçmeyecektir.''dedim tüm endişemle.
''bunu hep beraber halledeceğiz allison,merak etme.''dedi kimberly.
''bence artık her şeyi unutmanın vakti gelmedi mi kızlar? aylardır hepimiz yıprandık.diyorum ki bir plan yapalım ha? hep beraber nasıl olsa yarı yıl tatiline az kaldı.Dubai'ye falan gitsek?''dedi ashley.
''her şey bir bitsinde bakarız.''dedim kararsızlığımı ona sunarak bakışlarımı yere yönelttim.kendime gelmek için aldığım kahveden bir yudum alarak bakışlarımı bu sefer kapıya yönelttim.
evet,onu bekliyordum.bu kapıdan tüm karizmasıyla içeri girmesini bekliyordum ama olmayacaktı.kızlarla aramızdaki sessizlik sürerken hepimizin formundan ne kadar düştüğünü gördüm.işte eskiden böyle değildi.hep konuşur,güler,dalga geçerdik.keşke eski olsa,keşke.
''A! bu arada unutmadan biz okula gelmediğiz gün yeni kitaplar verilmiş.depodan alman lazım.''dedi kimberly.
''ve şimdiden kolay gelsin,çünkü bok tarlası gibi bir yer.''dedi ashley gülerek.
Ne güzel! şimdi de bununla uğraşacaktım.çok şanslıyım galiba (!).
''lanet olsun! neden ben?!''diye homurdanıp ayağa kalktım.elimdeki bardağı masaya bıraktım.saate baktım.zilin çalmasına 5 dakika vardı.en azından derse geç girmemin bir mazereti olucaktı.
''sanırım şansa ihtiyacın var allison çünkü orada örümcekler olduğunu duymuştum.''dedi gülerek ashley.
''bende fare olduğunu duydum.''dedi kimberly'de gülerek.
''Ha-ha çok komik.''dedim ve onlara dil çıkararak arkamı döndüm.kapıya ilerleyerek deponun yolunu tuttum.
Tanrım! merdivenler bile pisti! insan buranın bir tozunu bile almaz mı?! sanki burada bir kokarca yaşıyor,insan değil!
deponun bakımsız kapısının olduğu yere geldiğimde ise kararsız kaldım.kapının kolu çok pisti.kapıyı nasıl açacağımı düşünmeye başladım.ya t-shirt'üm ile açacaktım,ya da elimle.t-shirt'ümü tercih ederek kapıyı açtım.fakat açar açmaz çığlığı basmam bir oldu.''sende kimsin!'' her yer karanlık olduğu için kim olduğunu seçememiştim.fakat şu an kalbimin atışları normal değildi.tanımadığım kişi sırtını duvara yaslamış,bir ayağını duvara dayamış ve kolları ise bağdaş halindeydi.sadece gölgesini görebiliyordum.
''ah! allison beni bu hale getiren tek kızsın biliyor musun?''evet bu ses onun,Justin'in.
''justi-''
''şimdi konuşma sırası bende allison!''''Biliyorum bazı şeyleri değiştirdim ama bunu bitiremezsin,pes edemezsin.o piç ile tekrar beraber olamazsın allison bunu bize yapamazsın!''
''biz mi?! biz diye bir şey yok?!''
''öyle mi? bir daha düşün.yaşadığımız onca şey sence arkadaşça bir şey miydi? çünkü arkadaşlar birbirine bu kadar yakınşalmaz alli.''dedi alayla ve yanıma yaklaştı.bileğimden tutarak beni duvara yasladı.bana iyice yaklaştı.yüzlerimiz arasızda milimler vardı.nefesini alış-verişlerini hissedebiliyordum.
''biz diye bir şey olmadığı için mi kalbin bu kadar hızlı atıyor?''
''niye hala zorluyorsun ki? her şey bitti.böylesi herkes için daha iyi!''kelimeleri doğru seçemiyordum.en önemlisi ise heyecandan nefes alamıyorum!
''yanılıyorsun.her şey bitmedi.bizim aramızdaki çekim hala bitmedi alli.''dedi yüzündeki alaylı bakışlar bir türlü gitmiyordu.
''biliyor musun alli? bugün bu burada bitecek.özellikle bana bir şey itiraf edeceksin.yoksa buradan çıkamazsın.''dedi ve hemen yanımızdaki kapının kilidini çevirerek anahtarı çekti ve cebine koydu.ve yüzüme odaklandı.
''çok güzelsin allison''dedi ve elinin tersiyle yüzümü okşamaya başladı.O GÜN YAPTIĞI GİBİ.
''ve şu an seni öpmemek için kendimi zor tutuyorum.'' bir dakika ne?!
bütün şoklar üstüme yayılarak büyük bir dağ oluşturmuştu bugün.bir günde bu kadar macera ve şaşkınlık fazlaydı.ona şu an 'seni seviyorum lanet olası!' diye bağırmak istiyordum.ama yapamam.onun istediği de buydu zaten.ama dayanamayacaktım.
''hadi bebeğim söyle hiçbir şey için geç değil.''dedi şehvet ile.aramızda oluşan ateş her yeri sarmıştı sanki.
FAKAT YAPAMAYACAKTIM.ONU SEVİYORDUM İŞTE! LANET OLSUN' HER ŞEY GÜZEL OLUCAKTI AMA YAPAMAYACAĞIM!
''Seni Seviyorum lanet olası şey! anladın mı senden çok hoşlanıyorum! Unutamıyorum seni! Yapamıyorum!''
''bende bebeğim,bende'' dedi ve dudaklarımız birbiri ile buluştu.işte hayal ettiğim an!
Hayal ettiğim dudaklar!
Hayal ettiğim kişi!
Ve tek kelime ile MUTLUYDUM...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
One Love (Justin Bieber Fanfiction)
Fanfic"Seni seviyorum." Yüzümü ona daha çok yaklaştırdım. Bende ne yaptığımı bilmiyordum ama onu arzuluyordum. İstiyordum. "Beni sevme." dedi duygusuz ve boş bakışlarıyla. "Ama neden?" kırgınlığım sesimden belliydi. "Fazla tehlikeliyim. Bunu göze alabili...