sinful • taegi

I will not leave you \\

"Seni bırakmayacağım Taeh, yemin ederim ki seni hiç bırakmayacağım sevgilim, hep yanı başında olacağım bana bu konuda güvenebilirsin hm?" diye bir soru yöneltti Yoongi Taehyung'a, Taehyung ise her zamanki gibi Yoongi'nin boynuna gömmüştü kafasını ve timsah gözyaşlarını sessiz bir şekilde akıtıyordu. Yine bir şeylere üzüldüğünü sanıyor ,yine canı yanıyormuş gibi davranıyor ve yine Yoongi'ye sığınıyordu, bu sığınma olayının ne kadar gerçekçi olduğu tartışılırdı. Çünkü Taehyung'un çıkarcı yanı ağır basar ve yine Yoongi'ye gelip o güzel oyunculuğunu sergilerdi. İşin garip yanlarından biri de Taehyung ne kadar uzak kalmak isterse istesin, ne kadar birisine muhtaç kalmak istemesin,oyunculuğunu devam ettiriyordu. Sonuçta muhtaçtı işte birisine en çokta Yoongi'ye muhtaçtı. Bu muhtaçlık durumu ikisininde işine yarıyordu. Bu yüzden muhtaçtı ya ..

Taehyung her ağladıgında Yoongi onu bırakmayacağını tekrarlayıp dururdu. Muhtemelen dediklerinin her biri yalandı ve yine ki muhtemelen Taehyung'da farkındaydı bu yalanların hatta kendisi bile bu yalana ortak oluyordu bazen, bu yalana kısılıp kalmıştı. Belki de hayatında duyup duyabileceği en güzel yalanlar içinde boğuluyor, bu yalanların devam etmesini sağlıyordu. Aslında bu yalanlar pek önemli değildi ikisi içinde, önemli olan birbirlerine verdikleriydi. İkiside çoğu konuda birbirlerinin ihtiyaçlarını karşılıyorlardı. Birbirlerine dokunuyorlar, birbirlerinin soluklarını kasıklarında hissediyorlar hatta bazen birbirlerine sevgi bile gösteriyorlardı.

Sevgi gösteren taraf genellikle Taehyung oluyordu. Yoongi'nin sigara dumanı ile harmanlanmış şampuandan kaynaklı olan mentollü kokusunu içine çekiyor. Yoongi'nin ne kadar güzel koktuğunu fısıldıyor, ona onu sevdiğini söylüyor ama asla Yoongi gibi bir söz vermiyordu. "Seni bırakmayacağım Yoongi, yemin ederim ki seni bırakmayacağım sevgilim, hep yanı başında olacağım bana bu konuda güvenebilirsin hm?" demiyordu belki ama Taehyung'un sevgisi o kadar güzel planlanmış bir oyundu ki Tanrı bile kıskanıyordu bu oyunu,yine ki Tanrı dünya'yı yarattığı o altı günde bu kadar güzel bir oyuna tanık olacağını düşünmemişti.

Olayın sevgi kısmına geri döndüğümüzde ise Taehyung Yoongi'nin onu çok sevmesini beklemiyordu zaten veya Yoongi'nin onun için ölmesini falan beklediği de yoktu. Burada Taehyung'u üzen olay ortada Yoongi'nin sevgisine dair hiçbir kanıt olmamasıydı. Yoongi neden bu oyunu oynamak istemiyordu ki ya da Taehyung bu oyunun Yoongi'nin yalanları ile devam ettiğini bilmeyecek kadar kör olduğu için atılan yalanları var etmeye çalışıyor, atılan yalanlar ile kendini tatmin ediyor ve oyunu devam ettiriyordu. Fakat ikiside biliyordu bizim bu bahsettiğimiz yalanlar onların yaşamları olacaktı. Bizim bu bahsettiğimiz yalanlar onları birbirine bağlayacaktı. Bizim bu bahsettiğimiz yalanlar her zaman onların peşinde var olacaklardı. En önemlisi ise bizim bu bahsettiğimiz yalanlar oyunu oyun olmaktan çıkaracaktı.

Yoongi yalanlarına, Taehyung'da körlüğüne devam edecekti. Ah zaten bu oyun daha başlamamıştı bile, Yoongi ve Taehyung daha hiçbir şey yaşamamışlardı aslında. Birbirlerine sundukları dokunuşlar ve iniltiler daha hiçbir şeydi onlar için, gerçekliğe atılan adımda daha bir parça bile değildi bunlar ..