Yoongi kapı'nın çarpma sesini duyduktan sonra hızlı bir şekilde yataktan kalktı. Hoseok; ölü olan daha doğrusu ölü bildiği Hoseok yanında mıydı az önce? Nasıl olurdu? Nasıl yaşıyordu? Onun o köprüden atladığını gözleriyle görmüş. Daha sonra ise polis gelmeden oradan ayrılmış, kendisini odasına kapatmış uzun bir süre de o odadan çıkmamıştı. Bu olanlar bir şerit hâlinde gözlerinin önünden geçerken Taehyung'u hatırlamıştı. Şarjdaki telefona doğru koştu ve Taehyung'un ezbere bildiği numarasını tuşladı. Bu sırada ise Taehyung Hoseok'un bıraktığı hâlde uykusuna devam ediyordu ki telefonun gürültüsüyle gözlerini açtı. Genelde onu bu saatte kimse aramazdı. Ailesi? Ailesi ile görüşmüyordu bile. Dağılmış yatağın içinde doğruldu ve gözlerini ovuşturdu. Telefonun zil sesinin nereden geldiğine odaklandı ve yerde dağılmış kıyafetlerinin arasında olan telefonu aramaya başladı. Bu sırada ise dün gece olanlar yavaş yavaş netlik kazanıyordu kafasında. En sonunda telefonu eline aldığında ise telefon çalmayı kesti. Taehyung'da kimin aradığı üzerinde çok durmayıp kıyafetlerini giyip odadan ayrılacaktı ki telefon ısrarla çalmaya devam etti. Taehyung ekrandaki isme baktı ve Yoongi'nin aradığını görmekten ilk defa böyle bir korku duydu. Dün gece onu görmüş olamazdı değil mi? En azından görmemesi gerektiği kesindi. Uzun bir bekleyişten sonra telefonu açtı kulağına götürdü. Anlık olarak Yoongi'nin düzensiz nefesleri onu karşıladı. Ve daha önce hiç duymadığı telaşlı sesi ile konuşmaya başladı. "Taeh, Taehyung. Ah Tanrım seni o kadar merak ettim ki, şükürler olsun açtın şu telefonu." Taehyung ise Yoongi'nin cümlelerinde bir anlam aramaya başlamıştı bile. Yoongi sürekli onun ismini sayıklarken bunun nedenini düşündü. Neden? Neden onu bu kadar merak ediyordu ki? O dün gece onu aldatırken o normalde bile yapmayacağı bir şekilde şimdi neden onu bu kadar merak ediyordu. Bu sisli düşüncelerin arasından en son Yoongi buluşmamız gerek, acilen buluşmamız gerek dediğini duydu. Kendisi ise buna cevap olarak "Gece yarısı, benim her zaman içtiğimin bara gel Yoon." dedi ve telefonu Yoongi'nin yüzüne kapattı. Yoongi ise bugün neler olduğunu ikinci kez anlamayarak bu isteğe itaat etmek durumunda kaldı.
[Gece Yarısı]
Yoongi Taehyung'un dediği bara gelmiş. Bir yere oturmuş ve Taehyung'u beklerken bir sigara yakmıştı. Taehyung, hiçbir zaman hiçbir yere geç kalmayan Taehyung şimdi neden burada değildi. Onu cidden merak ediyordu sadece, neden yoktu ki? Barmene doğru ilerledi ve kendine bir içki söyledi.
Taehyung Yoongi'ye onunla buluşacağını söylemişti fakat şuan 2'ye çeyrek vardı ve Taehyung hâlâ ortalarda yoktu. Yoongi ise yavaş yavaş sinirleniyor ve alkolü damarlarında hissediyordu.
Yaklaşık yarım saat daha bekledi ve Taehyung'u bulmak için barın girişine doğru ilerledi. Fakat gördüğü manzaradan hiç ama hiç hoşnut değildi. Hoseok'un dudakları Taehyung'un boynunda dolaşıyordu. Taehyung ise sanki onu içeride bekleyen Yoongi değilmiş gibi tahrik olmuş bir şekilde kafasını geriye atmıştı. Yoongi ikisine doğru ilerledi. Taehyung'u geriye itip Hoseok'un eskiden saatler boyunca okşadığı yüzüne sıkı bir yumruk geçirdi. Daha sonra ise Taehyung'a doğru yürüyüp daha önce Taehyung'un ona yaptığı gibi ensesinden tutup kendine çekti. Ve yüzüne tükürürcesine konuşmaya başladı. "Gece yarısı, buradaydım. İçeride sinirli bir şekilde saatlerce sigara içip içkimi yudumladım. Daha sonra ise gelip seni bulup sana sarılıp, seni doyasıya öpmek istedim. Fakat arkamı döndüğümde sen başka bir adamla takılıyordun. Başka bir adamın dudakları sebebiyle tahrik oluyordun. Aslında seni gram kıskanmadım. Sadece seni o adam yüzünden merak ederken senin onun kollarında olman onu yumruklama isteği uyandırdı bende. Tüm gün, gece gündüz seni düşündüm. Sen ise ne yaptın Taehyung kalbimi ve gururumu alıp götürdün. Şerefsiz, umursamaz veya vicdansız değilim ben. O seni öpen adamda ve şuandan itibaren sende beni sıra sıra cehenneme soktunuz. Dediğin oldu, öldüm. Seni sevdiğim için, sana değer verdiğim için kendimden nefret ediyorum. İkinci kez kendimden nefret ediyorum. Bu gece ne kaçırdığını bilmiyorsun Taehyung. Eğer bir daha evime gelirsen yalvarmanı görmek istiyorum. Benim için kan akıtmış olmanı istiyorum ve şimdi bunları düşünürken benim gibi ölmeni istiyorum." Yoongi tüm bunları dedikten sonra Taehyung'un saçlarında son bir kez elini gezdirdi ve yalpalayarak yürümeye başladı.
Bu sefer kafa karıştıran kişi Hoseok değil Yoongi'ydi. Bu sefer neler olduğunu anlamayan Yoongi değil Taehyung oluyordu ...•••••••
Artık Taehyung mu aşık olan kişi Yoongi mi siz karar verirsiniz...
;);)););)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sinful • taegi
أدب الهواةNe yaptığın önemli değil Yoongi Benim deyişimle günahkarsın Bana söylediğin her söz için Bana attığın her yalan için Her şekilde, günahkarsın sen