-4-

1.3K 59 26
                                    

Keyifli Okumalar...

***

YAĞMUR

 Kahvaltının mutlulukla alakası olduğunu söyleyen şair sabahın 6'sında kalkıp kahvaltı hazırlamış mı hiç? Sorarım size hazırlamış mı ha? Evdeki popülasyonun 3/4'ü (yazardan not; oradan 3/4 seni asla unutmayacağız.) yemek yapmayı bilmiyorsa kahvaltıyı da sen hazırlarsın akşam yemeğini de diye kendi kendime söyleniyordum. O sırada Aras Bey güzellik uykusuna erken ara ermiş ve kalkmıştı.

"Yalnız Sayın Demir kendi kendinize söylenirken biraz sessiz olsanız? Ayrıca sanki bizim için kalkıyorsun. Sen yemek yemeden duramazsın, yine kendin için yapıyorsun. Bari söylenip uykumu bölme," dedi ve masadaki peynirlerden birini ağzına atıverdi. Aç pislik, yüzünü bile yıkamadığına eminim.

"Bana bak Tekinel, bana bir daha aç dersen seni bu bıçakla oyarım. Ayrıca bugün senin aldığın proje hakkında hocaya bildirim yapman gerekmiyor mu? Aç aç gidip saçmalama diye hazırlıyorum. Hayır tokken çekilmiyorsun açken iyice tökezlersin," diyerek işime geri döndüm. Aras'ın susmaya niyeti yoktu belli ki çünkü ben sözümü bitirir bitirmez gülerek belime sarılmış ve,

"Yaaa sen beni mi seviyorsun acaba şapşiiiiik?!?!" deyivermişti. Bu çocuğun sürekli böyle saçmaladığını anlatmama gerek yok çünkü sizde anlayacaksınız yavaş yavaş. Aras'ı geriye doğru itip kafasına bir tane geçirdikten sonra mutfaktan dışarı attım. Hayır kızlar gelmeden sofrayı kurutacak yoksa. Bütün bu sabah şekeri muhabbetlerinden sonra herkes uyanmış, kahvaltıya oturmuştu. DC'nin şokunu yeni yeni atlatıyorduk ki, Elfin ve Deek (tövbeestağfirullah gibi bir isim lan bu) hakkında yayınladıkları yeni yazı gündemimize oturmuştu. Asya yazıyı okuyup,

"Türk kızları yabancı erkek sever ne be? Ya bu adamlar nerden öğreniyor bu kadar şeyi?" dedi. Tam bu sırada gözüm sessizce mutfaktan sıvışan Aras'a takıldı. Tabii ya.

"Hain çomar! Sen anlatıyorsun değil mi? Kaçma gel buraya!" diye bağırarak üstüne atladım, kaçmasını engelleyerek sandalyeye oturttum.

"Ya valla benim bir suçum yok! Laf arasında yanlışlıkla söylemiş olabilirim yani insanlık hali." Bir de kendini savunuyor. Sırayla

Elfin,

"Ne demek suçum yok lan bir kan grubumuzu söylememişsin adamlara!"

Asya,

"Doğru söyle bari kız güzel mi? Değdi mi bizi sattığına?" ve ben,

"İnsanlık hali demiyor mu bi'de? Fasulye gibi nimetten mi sanıyorsun sen kendini?!" diye saydırıyorduk. Bu sırada telefonumun çalmasıyla Aras'a saldırmaya ara verip mutfaktan dışarı çıktım zira arayan kişinin Aras'ın çığlıklarını duymasını istemezdim. Koşarak salona geldiğimde kimin aradığına bakıp telefonu açtım. Arayan sevgili meteor abim Yağız'dı, ilk sözü alo değilde "Minik cadım neden beni aramıyorsun?" olan abim.

"Sen 300 milyor, sen o kadar parayı harcadın. Evde tüp alacak para yoğk. Telefon nasıl açayım!" diyerek manidar bir karşılık verdim.

"Yavrum sen İstanbuldayken daha çok görüşüyorduk. Kalk neredeysen gel, sahildeki B&S Kafe'de bekliyorum seni. Sıcak böreklerinin çok meşhur olduğunu duydum," deyip güldü abilerin en abisi, abi gibi abi olan adam.

Hayallerin Peşinde : KAMPÜSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin