-10-

940 42 63
                                    

Keyifli Okumalar...

***



ELFİN

Sabah uyandım, biran şaşırdım. Burası neresi ben burayı tanımadım. Kollarımda bir kadın... Lan Yağmurmuş bu. Ahtapot gibi sarılmıştı bana koltuktan düşmemek için. Birden ayağımda bir gıdıklanma hissetim, n'oluyor ya? Yağmur'un el verdiğince doğrulup ayağıma baktım. Ohaaa! Aras ayağımla ilişkiye girmek üzere, ayağımı öpüyor bu dummkopf. Acaba kimi hayal edip ayağımı götürüyor? Boşta olan ayağımla kafasına vurup,

"Kalk lan ırzına geçtin ayağımın," dediğimde Aras gözlerini araladı.

"N'oluyor ya? Rüyanın en güzel yerindeydim."

"Fark ettim, ayağımı yalıyordun Aras," dedim gülerek.

Aras önce gözlerini pörtletti, tiksintiyle ayağıma bakıp ayağımı iterek ayağa fırladı-ne kadar 'ayak' lı bir kız-.

"Ben de diyorum öptüğüm kızların dudaklarında kiraz tadı, ne bileyim çilek tadı falan olur. Bu ne lan? Iyk..."

"Öperken öyle demiyordun ama," deyip piç smile yaptım. Bu sırada Yağmur da güzellik uykusundan uyandı, bu kız sadece uyanırken güzel yemin ediyorum. Konuşmaya başlayınca tüm büyü bozuluyor.

Yağmur,

"Barcelona maçı kaç kaç bitti?" Dedi gözlerini ovuştururken. Hangi maç? Manağsız manağsız bakmış olacağım ki elini başına vurup hayal kırıklığıyla,

"Yine mi rüyaydı? Ben hiç mi gülmeyeceğim, hiç mi mutlu ve huzurlu gün geçirmeyeceğim? Tanrım!" yeşilçamdan fırlamış gibi ayağa kalktı. Etrafına baktı ve,

"Benim burada ne işim var?" Anlaşılan yine iddia kuponu doldurmuş bu dummkopf ve kesin yatırmadı da. Bu arada arkadaş iddia kuponu dolduruyor ama yatırmıyor. Neden diye sorarsanız çünkü Yağmur. Ondan fazla bir şey beklemeyin, biz uzun zamandır beklemiyoruz. Yağmur rüyasını atlatıp bulunduğumuz ortamı incelediğindeyse,

"Biz neden koltukta uyuyakaldık ve ben neden sana sarılıyorum Elfin?" Ben ne bileyim Yağmur?

"Haline şükret en azından ayağını yalayan Aras yoktu kido," ayaklarının namusu korunmuştu en azından, şükretmeli.

Aras,

"Konuşmayın. Bak Asya'dan feyz alın biraz. Ne güzel Yağız'a sarılmış yatıyorlar. Siz üstüme yattınız her tarafım tutuldu." Bir sessizlik oldu, birden hepimiz gerçek manada uyanmış olacağız ki hep bir ağızdan,

"Ne?!" Diye bağırıp Yağız ve Asya'ya döndük. Bunlar ne ara böyle uyuyakalmışlardı? Bizim Yağmur'la koala gibi sarılmamız bir yana onlar resmen sarmaş dolaşlardı. Bu anı kaçırmamız lazımdı. Sonradan inkar edeceklerine emindim. Delil şarttı. Aras ve Yağmur da benimle aynı fikirde olacak ki hep beraber onların başına toplanmıştık. Aras birden cebinde telefonunu çıkardı ve kafasıyla 'çömün' işareti yaptı. Aras kameraya bakınca,

"Yağız haklıymış hiçbir şey giymediği konusunda, gidin düzeltin şunun kıçını başını," dedi ve bende ilerleyip iyice yukarı çıkan eteğini düzelttim. Neyse ki kış uykusuna yattığı için fark etmedi dummkopf.

Yağmur,

"Şimdi bunlar yeniden çıkmaya başlasa, biz de aynı evde kaldığımıza göre... Ordan 3/4, hayır hala olmak için çok gencim. Çabuk ayırın şunları," deyip onları ayırmak için üstlerine doğru atıldı. Aras onu durdurmaya çalıştı,

"Kızım dur, böyle bir malzeme bulmuşum. Kanıt almalıyım. Gelin bakalım selfie yapalım," deyip adeta 'Bırak o silahı evlat' diyen Rıza Baba misali onu da yere, yanıma oturttu.

Hayallerin Peşinde : KAMPÜSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin