1.Bölüm; Çömezler

147 10 20
                                    


Merkezin göbeğinde bulunan, iniş demirinden kayarak aşağıya, eğitim alanına indim. Bulduğum manzara pekte istediğim gibi değildi. Sırada durması gereken çömezler, etrafta şaka, muhabbet derdinde. Neyseki herzaman olduğu gibi sessiz ve dikkatli inmiştim. Bunu fırsat bilerek konuşmalara kulak verdim, çünkü muhtemelen konu bendim.

Her yıl olduğu gibi.

"En ez yirmi dört, bilemedin yirmi üç yaşındır." dedi aralarından biri. Büyük bir 'Off' çektim. Yinemi yaş konuları! "Ama merkezin en genç ajanı oymuş, bence daha küçüktür." dedi biri, ben tam yanlarına gidecekken. Bence bu meraklı çömezlere küçük bir oyun oynamalıyım demi?

Karşı duvarda bulunan silah bölümüne doğru yürüdüm ve yayımı aldım. Ok bölümünden, göz yaşartıcı birtane aldım ve yaya yerleştirdim.

Oturma düzenini bir daire şeklinde tutmalarını fırsat bilerek tam ortalarına attım. Beş saniye sonra patlayacaktı. Okun düşmesiyle gözleri beni buldu.

"On altı yaşındayım, çömezler." dedim ve o anda okun ucundaki bomba patladı.

Çıkan gazdan dolayı yerde kıvranan salakların yanına adımladım  "Herkes bir saat sonra sırada hazır olacak." dedim ve odama gitmek üzere merdivenlere doğru yürüdüm.

Arkamdaki sorgulayıcı bakışları hissedebiliyordum. Nasıl diyorlar, nasıl gazdan etkilenmiyor. Daha birinci seviyedeler, öğrenecekleri çok şey var. Buna  PAN-İ'ler* de  dahil.

Odama varınca sadece tişortümü ve pantolonumu çıkartıp duşa girdim. Çünkü bütün odalar kameralı ve bunu sağdece merkezde  yetkili kişiler biliyor. Ve evet tamda düşündüğünüz gibi Hatay'a gidilmiyor*.

Yatağımın yanında bulunan ve kameraya ters düşen giyinme kabininin arkasına geçtim ve hızlı bir şekilde giyindim. Duvardaki saate bakınca yeni gelen ajanların eğitiminin yarım saat sonra olduğunu gördüm. Mutfağa geçip kendime kahve yaptım ve koltuğa rahat bir şekilde oturdum.

Klimadan ses gelince ona döndüm ve sıcak üflediğini fark ettim. Odamdaki kameraya doğru sinirli bir bakış attım. Çünkü kamera  ve elektronik işlerimle  ilgilenen Vural, sıcaklayıp üstümdekini çıkartmamı bekliyor. Evet kendileri merkezin gözde eşcinseli. 

Kahvem bitince makinaya koydum ve saate baktım. Üç dakika vardı. Benim oraya gitmem bir dakika olduğunu düşünürsek, daha iki dakika daha oyalanmalıyım.

İki dakika dolunca dışarı çıktım ve eğitim bölümüne, yine demirden kayarak indim. Zaten sanırım tek kullanan benim.

İşte şimdi karşımda bulunan manzara beklediğim gibiydi. Sağımda ve solumda bulunan dörder kişilik iki sıra ve gazdan dolayı gözleri kızarık sekiz ajan. 

"Herkesin arasında altı adım mesafe olacak. Gözlerinizi kapatın." dediklerimi yapınca yavaşca aralarında dolaşmaya başladım.

Sesimi biraz daha tehtitkar ve sert tutmaya özen göstererek  "Eğer birinizden en ufak bir ses çıkarsa, ajan olma hayelleri başlamadan biter." evet, böyle bir yetkim vardı. Hatta bu merkerzde ki bütün ajanlara istediğimi yapabilirim, çünkü ben bu merkezin baş ajanıyım. Yani bu merkez yöneticisinden sonra en yetkili kişi demek.

Evet daha 16 yaşındayım ve koskoca bir merkezin baş ajanıyım. Nasıl mı? Uzun hikaye.

Her zaman ki yaptığım ve artık patentini almayı düşündüğüm testi yapmaya başladım. Etrafında dolaş ve burun buruna gelip, tepkisini ölç. Bu taktik onları birçok yönden değerlendirmemi sağlıyordu. Hepsinin tepkisini ölçüp, sekizinci ajana geldim. Tahmini buda diğerleri gibi benden birkaç yaş büyüktü. Yavaşca etrafından dolaştım ve önünde durdum. Boyu benden uzun olmadığı içi, burunlarımız nerdeyse değecek şekilde yaklaştım.

Afak (bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin