"Sence bu elbise oldu mu?" Aynada kendime bakarken tereddütle Kıvılcım'a baktım.Beyaz uzun elbisem ve sırt dekoltesi beni teredütte bırakmıştı.En azından saçlarımı açık bırakarak sırt dekoltesini az belli ediyordum."Gecenin sonunda kaçarken ayağına takılmazsa iyidir."Kıvılcımın imalı bakışları gülümsememe sebep oldu."Batuhan tam zamanında gelicek dimi?Cem gelmeden her şeyin bitmesi lazım."İçimde ki teredütler tekrardan su yüzüne çıkıyordu."Merak etme Cem'den bir şey olmaz cem gelse bile,tam 12:30 ta seni arabaya bindirmiş olucak."
Derin bir nefes aldım.Ve son kez kendime aynada baktım.Başarabilirdim.Bir aydır bu planı yapıyorduk.Kıvılcım'ın cesareti,Batuhan'ın huzurlu,güven verici sözleri sayesinde kendime olan güvenim oluşmuştu.Düşüncelerimi aşağıdan gelen annemin sesi böldü."Safir hadi tatlım herkes geldi sayılır seni bekliyoruz."
Kıvılcıma döndüm."İki saatlik son işkence."Kıvılcımda derin bir nefes aldı ve koluma girerek beraber merdivenden inememe yardım etti.Her merdiven basamağında duvarda ki resimler gözüme çarpıyordu.Beş yaşında annemin kollarında ki halim,(en azından o zaman gerçekten mutluymuşum.),ilk lise gününde zoraki bir şekilde Cem'le çekilen fotoğrafım,davetlerde çekilen fotoğraflar.Evet,gerçekten harika günlermiş diyebileceğim tek bir fotoğraf yok.
Aşağı indiğimde annemle babam hediye yığınları oluşan yerde duruyorlardı.Annem beni gördüğünde ilk başta gülümsedi fakat ardından beni süzdüğünde yüzü asıldı."Safir,inanamıyorum benim seçtigim elbiseyi neden giymedin?Odandaydı."Gözlerimi devirmemek için zor durdum."Elbise denilemeyecek kadar kötüydü anne.Turuncudan nefret ettigimi bilmiyor musun?"
Annem kaşlarını çatarak bir bana birde babama baktı."Hayır,Safir senin en sevdigin renk turuncudur.Öyle değil mi Cengiz?"Babam kendisine yöneltilen soruya yanıt vermeyerek,telefonuyla oyalanmayı seçti.Zaten bir kere bile bana bakmamıştı.Anneme dönüp,"Hayır anne o senin en sevdigin renk."demek yerine Kıvılcıma dönüp homurdandım.
Etrafta tanımadıgım bir sürü kişi vardı.Tanıdıklarımda işe yaramayan,konukların sosyetik çocuklarıydı.Bu benim doğum günümdü ve bir tek tanıdığım biri bile yoktu.Kıvılcım herkesi tek tek süzerek bana baktı,"Bunlar cidden modadan ankamıyor,inanamıyorum!"Kıvılcımın bu halleri gülümsememe sebep oldu.
"Ah,Cem.Safir Cem geliyor dik dur kızım dik."Annemin heyecanla ellerini nereye koyamayacağını bilmez hali utanmama sebep oldu.İşte görmekten korktuğum Cem erkenden gelmişti.Babamsa Cem'in adını duyar duymaz başını telefondan kaldırdı.
Kıvılcım bana bakarak,(Geldi şeytan) der gibi baktı.Cem babasıyla birlikte yanımıza geldi."Doğum günün kutlu olsun prenses."diyip yanağıma yine o klasik öpücüklerinden kondurdu.Katlanamayacağım kadar iğrenç bir durumdu.Bu çocuk tam bir işkenceydi.Cem'in babası Engin bey babamla tokalaşıp,"Cengiz ne çabuk büyüyor çocuklar daha dün gibi aklımda Cem'le Safir'in orta okul mezuniyetleri.Ve bu yıl 18 oluyorlar."Babam gülümseyip,"Aynen öyle Engin'cim."dedi.
Gözlerimi devirdim.Cem'le zorla geçittirilen 10 yıl.Cidden iğrenç.Babam sahte bir buruk gülümseme ortaya attı.Annem gözlerini Cem'den alamayarak,"Ah Cem büyüdükçe daha da yakışıklı oluyorsun."Kıvılcım gülmemek için kendini zor tutarak bana baktı.Kulağıma eğilerek,"Annenin şu Cem hayranlığı beni ürkütüyor"dedi.
Açıkcası annem Cem'i abartmıyordu,ama fazla egosunu tazeliyordu.Cem sarı saçları ve şaşırtıcı derecede açık ela gözleriyle yakışıklıydı.Fakat benim gözümde onun yakışıklılığı pek bir şey ifade etmiyordu.Sonuçta sadece babalarımızın yapacağı ortaklıklar için hep yan yanaydık.Benim için bu bir işkence olsada,Cem için eğlenceydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dokunmak Yok
Teen FictionHer genç kızın güzel bir yaşam hayalleri vardır.Bazılarınında kaçış hikayesi.Annemin beni olmadığım birine dönüştürme çabaları,babamın sevgisizliği,Cem'in tenimde bıraktığı kirli geçmiş. Hepsini geride bırakıp o gün kaçma planını yaptım.Fakat kabust...