Multimedi:Selena Gomez – Only You Şarkıyla dinlemezseniz bölümü büyük bir kayıp olur.Lütfen bölümü şarkıyla dinleyin o şekilde büyük bir keyif alacaksınız bu bölümden.
****
"Teşekkür ederim." Dedim,Kuzey'in elindeki buza uzanarak.Doğru ya da yanlış emin olamasam da duyduklarımdan,yine de Kuzey'in yüzüne bakmıyordum.Bir sigara yakıp yanıma çimlere oturdu.
Yüzüne bakmadan,dans eden sigara dumanına baktım. "Çok içiyorsun."Kuzey gözlerini kısarak bana baktı. "Ne o şimdide sigarama mı takıldın."Omuzlarımı silktim. "Hayır yani,ben..ne zamandan berri içiyorsun?"
Kuzey gözlerini boşluğa dikip bir süre düşündü.Sanki geçmişte upuzun bir yolculuk yapmış gibiydi. "14."Kaşlarımı çatarak ona döndüm. "İnanmıyorum,yani 5 yıldır içiyorsun." Alayla bana döndü, "Yaşımı da hesaplamışsın." Saçlarımı kulak arkama sıkıştırdım.
"Her ne kadar solgun ve yaşlı gözüksen de,sesinden 18 olduğun anlaşılıyor."Gözlerini bana çevirdi. "19 yaşındayım."Batuhan'la aynı yaştaydılar.Umursamazca sigarasını içmeye devam etti. "Hangi aile çocuğunun 14 yaşında sigara içmesine göz yumar."dedim Kuzey'e bakarak.
Ama o anda çok kötü bir şey yaptığımı fark ettim.Aile.Girmemem gereken bir konuydu.Boynunda ki damarlar gerilmişti. "Yeter sana bu kadar buz kalk."Yine o sert haline bürünmüştü.Bu sefer bir başka bakmıştı bana,daha bir öfkeli nefret dolu.
Kolumdan çekerek beni ayağa kaldırdı. "Daha yeni getirdin buzu!Ah yavaş olsana!"Hızla ayak bileğime eğildim mosmor olmuştu. "Yettin ama sen bu sefer." Dedi ve hızla hayır dememe kalmadan kucağına aldı. "Hayır ya bırak beni."
"Kes sesini mızmızlanmanı çekemem."dedi ve yürümeye başladı.Yine yüzüne gereğinden fazla yakındım.Parfüm kokusundan çok sigara kokuyordu.Siyah
t-shirtü sigara kokusuna hakimdi.Binanın önüne çıktığımızda,sokakta ki herkes şaşırarak bize baktı.
Yanından geçtiğimiz bir kız bana kötü bir bakış attı. "Ne yani şimdide ona hizmet mi ediyor?"diye fısıldadı yanında ki arkadaşına.Hiçbirine aldırmadan yorgun düşen kafamı elimde olmadan Kuzey'in göğsüne yasladım ve gözlerimi kapattım.Başım inanılmaz derece ağrıyordu.Derin bir nefes aldım.
Kalbi çok hızlı atıyordu.Gözlerim kapalı olsa da yüzümü incelediğini anladım.Nefesi yüzüme değip geçiyordu.Sanki bedenimi ona yaslamak ilk defa beni güvende hissettirmişti.Kötü olamayacak kadar iyi geliyordu gözüme.Yola çıktığım herkes yalancı çıkmıştı.Oysa başından berri aynı Kuzey'di.Kötü ve hala kötü.
Kuzey durduğunda gözümü açacak cesareti kendimde bulamadım. "Cebimden anahtarları al."dedi Kuzey,birine.O sokağın sesli hali yoktu.Sessizlik hakimdi,gözümü açıp bakmak istedim ama yapamadım.Anahtarların sesi,kulağımı tırmalıyordu.Başım fena halde ağrımaya da devam ediyordu.. "Kuzey istersen diğer anahtarları ver ha?" dedi alaylı bir ses.Kuzey huzurca kıpırdanıp,kollarında ki bana bakıp derin bir nefes aldı. "Aptal aptal konuşma Ufuk.Öyle bir şey için değil.Aç artık şu evin kapısını."
Anahtarların çevrilme sesiyle,sıcacık bir rüzgar yüzüme değdi.Sanırım yarı uyur yarı uyanıktım.İki gün doktorun uyumama talimatı bitmişti,ve bugün sanırım tüm uyku isteği bedenimi sarmalıyordu.Kapı arkamızdan sertçe kapandı.Kuzey derin bir nefes alıp kollarında beni daha da sıkıca tutmak için çabaladı.
Merdivenlerden çıktığımızı anladım.Ama burası sıcacıktı.Kuzey yavaşça bir odanın kapısını açıp içeri girdi,yavaşça gözlerimi araladım.Karamsar bir odaydı burası,diğer binada değildik.Duvarlarda posterler vardı.Çiftkişilik bir yatak,kağıt dolu bir masayla tam bir genç odası gibiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dokunmak Yok
Teen FictionHer genç kızın güzel bir yaşam hayalleri vardır.Bazılarınında kaçış hikayesi.Annemin beni olmadığım birine dönüştürme çabaları,babamın sevgisizliği,Cem'in tenimde bıraktığı kirli geçmiş. Hepsini geride bırakıp o gün kaçma planını yaptım.Fakat kabust...