Bölüm 2

44 7 2
                                    




1 Ay Önce...

Gözüme giren ışıkla klasik mutlu bir uyanış şekliyle uyanmadım.Aşağıdan gelen gürültüyle,yerimden kaldım.Kesinlikle bu bizim evde çıkması imkansız gürültülerden biriydi.Endişelenmemek elde değildi.Hızla üstüme hırkamı alarak merdivenlerden inerek salona doğru gittim.Annemle,babam karşılıklı oturmuş bir önlerinde ki kağıda birde birbirlerine bakıyorlardı.Ve birden öfkelenip bağırmaya başlıyorlardı.

Kapının arkasına gizlenerek dinlemeye başladım.Annem başını ellerinin arasına aldı."Asla kabul etmez Cengiz.Böyle bir şey yapmamıza olanak bile vermem."

Babam ellerini sıktı,sanki tüm öfkesini ellerinden çıkarmak ister gibi."Öyle böyle kabul edecek başka çaresi yok Leyla.Yoksa tüm servetimiz elimizden kayıp gider,hem böylece onun geleceği de kurtulur."

Bahsettikleri hiçbir şeyden tek bir kelime bile anlamadım.Kim neye mecburdu?Servetimizi mi kaybedecektik?Çokta umurumda değildi açıkçası servetimizi kaybetmek.

"Bilemiyorum,Safir ve Cem çocukluktan berri tanışıyor ama onları ciddi bir ilişkiye adım atmalarını sağlamak bilemiyorum,Safir'in bu ortaklığı onaylayacağından emin değilim."

Annemin bu sözleriyle olduğum yerde donakaldım.Cem ve ben ciddi ilişkiden kastları evlilik miydi?Ölsem de Cem'le evlenmezdim,evlenemezdim.

"Sen canını sıkma Leyla.Beş yıldır yeterince samimiler zaten.Safir'de bu durumun mecbur olduğunu anlar.Engin'le çoktan konuştum.Şirket ortaklığı için Cem'le Safir'in samimi olması bizim yararımıza olacak."

Daha fazla dinlemeye tahammül edemeyerek koşar adım odama çıktım.Katlanılamayacak kadar kötü bir durumdu.İstemediğim,sevmediğim hayatımda derin bir kabus yaratan biriyle evlenmek,yalandan aşk yaşmak mı?

Katlanılamayacak bir durumdu.Odamın kapısını hızla kapatıp,üstümü çıkarmaya başladım.Böyle bir şey olamazdı.Bana bunu yapamazlardı.Kaçıncı yüz yıldaydık.Evlendirmeyeceklerinden eminim,ama böyle bir samimiyet kurdurmaya çalışacak olmaları,ortaklık bittiğinde iki tarafında hiçbir şey olmamış gibi uzaklaşacak olması,hiçbiri benim karakterime uyan şeyler değildi.

Üstüme öylesine bir şeyler geçirip,Kıvılcım'a mesaj attım.#Acil!Manolya kafede buluşalım hemennn!!!# Aşağı hızla inerek ayaklarımı giyip evden çıktı.Kapı sesini duysallarda nereye gidiyorsun demezlerdi.Manolya kafe eve en yakın kafeydi hemen karşı caddedeydi.Kıvılcım da bizim evin arkasında ki sitede oturuyordu,o yüzden gelmesi hızlı sürerdi.Kafeye girdiğimde yine o klasik kalabalık mevcuttu.Oturacak yer bulmak neredeyse zordu.Gördüğüm tek masa en kuytudakiydi,hemen yerleşip Kıvılcımı beklemeye başladım.

Masanın kuytuda olup görünmemesinden mi bilinmez,sipariş almak için gelen garson yoktu.Zaten hiçbir şey yemek bile istemiyordum moralim gereğinden daha kötüydü.Biraz sonra Kıvılcım ve Batuhan nefes nefese karşımda belirdi."Özelliklemi seni bulamam için buraya oturdun?"dedi Kıvılcım ve sitemkar bir şekilde karışıma oturdu.Batuhan'da Kıvılcım'ın yanına merakla yerleşti.

"Batuhan sen neden geldin?İşte değil miydin?" dedim şaşırarak.Bugün Batuhan'ın ilk iş günüydü.Bu yıl mezun olmuştu.Ve yazın son ayında gelir sağlayabilmek için bir kafede çalışmaya başlamıştı.

"Kıvılcım acil diye bir mesaj attığını söyleyince gelmek istedim.İlk iş günüm diye bana haber vermeyeceğinden emindim,ama merak etme ilk gün erken bırakıyorlar zaten."

"Beni iyi tanımışsın."dedim buruk bir gülümsemeyle.Kıvılcım'sa bir an önce ne olduğunu öğrenmek ister gibi bana bakıyordu aval aval.Bende derin bir nefes alıp olanları tüm ayrıntılarıyla ikisine anlattım.

Dokunmak YokHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin