Merdivenlerden öyle bir öfkeyle iniyordum ki, karşıma duvar çıksa yıkardım. O derece.
O ara karşıdan bir delikanlının geldiğini gördüm.
Etrafa anlamsızca bakınıyordu.
Tipine dikkat etmedim, çünkü neden edeyim.
İçimden bir ses bu çocuğun bana soru soracağını söylüyor. Lanet olası bir iç sesim vardır ve hep haklı çıkar.
Bana soru sormasın diye hızla koşacaktım ki çocuk elini omzuma koyup beni kendine döndürdü.
"Hop hop hop, ne bu şiddet, ne celâl?"
Elini elimle sert bir şekilde omzumun üstünden çektim.
"Sanane?"
Sinirli bir insanla (özellikle de benim gibi) konuşmak hatta yüzüne bakmak yürek ister bir kere.
Arkamı dönüp çıkışa giden son merdivenleri inmeye başladım.
"Bari müdürün yerini söyleseydin be?"
"2.katta sağdaki giriş. Adı Mehmet."
Duymadığımı zannetmiş olmalı. Ama ben hep şaşırtırım. Yaşasın ben. Ego power.
Çocuk iğrenme ve şaşırma karışımı bir şekilde,
"Pekiii,teşekkürler."
dedi ve sakin adımlarla merdiveni çıkmaya devam etti.
...
Okulun bahçesinde sıradan bir betonun üstüne oturup kendi kendime söverken telefonum çaldı.
Büşü. Derste olması gerekmiyor mu bu kızın?
"Alo?"
"Alo kanka,sana çok güzel haberlerim var. Öncelikle fizik hocası dersin boş olduğunu söyledi ve ben de senin yokluğundan faydalanıp Batuhan'ın yanına oturdum!"
"Madem ders boş beni niye kovmuş gerizekalı?"
"Dahası müdür bizim okula Buğra adında birinin geldiğini söyledi. Aynı sınıfta olacağımızdan haberin var mı?"
"Yok. Aman boşver. Hadi kapat şimdi, sonra konuşuruz."
"Tamam!"
Sinirim az da olsa yatıştı ya. Biraz temiz hava iyi geldi herhalde.
Tam kafamı arkaya yaslayıp yattığım sırada Batuhan'ın yüzünü gördüm ve aniden kaçmak için doğruldum.
Batuhan beni durdurdu ve yanıma oturdu.
-Yapma be, sadece şakaydı.
+Şaka başka şeylere dönüştü ama.
-Peki, haklısın. Ama sana bir çikolatalı süt ısmarlayacağımı söylesem de yemezsin o halde.
+Aynen.
Güldü. Ben de güldüm.
-Benim Furkan'ın yanına gitmem gerek.Hadi kaçtım.
+Çikolatalı sütümü unutma!
Çığırmıştım yine. Duydu mu duymadı mı emin değilim ama duymuştur umarım.
Ben hala Büşra'nın söylediklerini düşünüyordum.
Dur bir saniye, ne demişti o??
Okula yeni gelen çocuk. Buğra..
Ve benim gördüğüm anlamsızca bakınan pis serseri ezik tipli apaçi oksijen israfı çocuk..
Sahiden o olabilir miydi? Eğer oysa okulda her gün kavga çıkar demektir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
35 Kelebek
Teen Fiction35 sayısının ifade ettiği anlam ve Ece'nin hiç hoşlanmadığı yeni lakabı 'Kelebek'.. Bu kitabın sadece eğlenmek amaçlı olduğunu düşünsem de, belki de içinde bizi farklı bir şey bekliyor olacak. [Tüm kitap minnoş yazarın aklına esenleri içerir. Gerçek...
