#3/Aynı Mahalle

11 1 0
                                    

Şaka gibi. Kesinlikle.

Zilin sesiyle kendime geldim.Çantamı kapıp okul çıkışından eve doğru ilerlemeye başladım.

Bir yandan da şarkı söylüyordum.

"Ölsem yokluğunda, karşımda cennet olsa,
Yine de senin yanın gibi olamaz.."

Hâlâ Büşra'nın söylediklerini aklıma getiriyordum. Çok şaşkındım ama içimdeki boşvermişlik hissi bunu bastırdı.

"Geliyorum elbet aklına...

Nefes almak için durdum iki dakika.

"İtemediğin uçurumlara,
Düşüyorum hiç usanmadan!

Bir şarkı böyle yarıda bırakılmaz."

Bu kim? Bu kim?

Ağır çekimle arkamı döndüm ve sabahki pis serseri ezik tipli apaçi oksijen israfı çocuğu gördüm.

"Sen de nereden çıktın ya?"

"Aynı okulda, sınıfta ve hatta aynı mahalledeyiz. Beni görmeye alışsan iyi edersin!"

Aynı okul eyvallah, aynı sınıf yine bir şekilde eyvallah da AYNI MAHALLE Mİ?!

Bu benim ergen gibi pijamalarımın üstüne bot giymiş yağlı ve dağınık saçlarımla (ve zombi yürüyüşümü unutmamak gerek) ekmek almaya gittiğimi görürse mahalleye ve tüm okula rezil olurum ya..
O an aklıma bir şey geldi.

"Sen mahallemi nereden öğrendin?"

"Sınıftaki arkadaşlarından..."

"Hangisinden?"

"Kızım ne bileyim hangisinden? Adlarını bile çat pat biliyorum."

Büşra'nın söylediğine yemin edebilirim ama kanıtlayamam.

"O kadar mahalle varken niye benim mahallem?"

"Denk gelmiş. Dünya senin etrafında dönmüyor."

Şu aptala bak ya. Umarım mahalle içinde hiç karşılaşmayız.

"Umarım bir daha-"

"Karşılaşmayız."

Nerden bilmişti?

İki dakika gözlerinin içine bakmaya fırsatım olmuştu.

Bildiğiniz göz işte diğer gözlerden farkı yok.
Yani upuzuuunn kirpikleri yok. Bana bakınca göz bebekleri filan büyümüyor, öyle anlamlı anlamlı da bakmıyor.

Saçma bir tavırla uzaklaştı şimdi de. Arkasından gidip evini öğrenmem lazım. Acaba bizim eve yakın mı?

35 KelebekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin