2'Şair çok iyimsermiş

1.8K 248 367
                                    

Uyandığında bu seferkinin gerçek olduğuna emindi. Gökyüzü aydınlıktı. Rüyalarında sürekli karanlık oluyordu. Aklına rüyası geldiğinde elini yavaşça beline sardı. Gerçek gibi hissetmişti.

"Çünkü, gerçekti."

Duyduğu sesle çığlık atmalıydı ama artık bunun için bile yorgundu.

"Korkma, yani... Şimdi beni görmediğin sürece korkmazsın."

Hoseok yatağına geri düştü ve yorganı kafasına doğru çekti. Bu sefer gerçek olduğundan emindi ama şimdi öyle olmadığını fark ediyordu.

Ardından kıkırtısını duydu. İnsan sesine benziyordu ㅡki konuştuğunda da bunun bir insana ait olduğu belliydi ama göremiyordu. Bu yine rüyaydı. "Kafana yorganı çektiğinde korunuyor musun?" Diye sordu sesin sahibi. Rüya bu, gerçek değil... "Gerçek dedim ya! Biri sana gerçek olmadığını söylese kırılırdın."

"Zihnimi okumayı kes!" Yatağından doğruldu. Boşluğa doğru bağırmak çok saçmaydı ama yapabileceği daha akla yatkın hareket yoktu.

"O zaman düşünmeyi kes."

Hoseok en başından sorması gerektiği şeyi sormak istiyordu. Onun ne olduğunu. Ancak bunu şimdi sormak çok mantıksızdı. Doğruyu söyleyeceği de belli değildi. Eğer şeytan veya onun gibi bir şeyse daha kötüydü. ㅡkabul ediyordu bu oldukça korkunçtuㅡ

"Bir şeytan değilim. Cidden biri sana şeytan olduğunu söylediğinde de kırılırsın." Hoseok camın oradaki boşluğa bakmaya devam etti. "Ayrıca orada da değilim." Diye ekledi. Bakışını başka yerlere çevirdi ama onun nerede olduğunu sadece bakarak anlayamazdı. Yatağın içine çöktüğü görünce bakışlarını o tarafa çevirdi. Elini korkarak öne uzattı ve yarısında vazgeçip geri çekti. Ancak o kim ise havadaki elini kavramıştı. "Buradayım, korkma."

"Bu daha korkutucu." Hoseok eliyle diğerinin koluna dokundu ㅡen az korkunç ifade kolu olması yönündeydiㅡ ve ardından parmaklarını hissedince o kadar kötü olmadığını fark etti. Bu hala değişikti, önceden birisi böyle bir şey olacağını söylese hatta ve hatta sadece düşünse bile delirirdi. Şimdi ise gayet doğal gibi geliyordu.

Dün akşam hakkında pek bir fikri yoktu ama içkiyi fazla kaçırıp çakırkeyif olmuş olabilirdi. Çok içtiği bazı zamanlar etrafı rengarenk gördüğü olurdu ama hiçbir zaman birisi onunla konuşmazdı.

"Rüyanda buluşunca birbirimizi görebiliriz. Erken uyu, beklemek istemiyorum."

Hoseok karşı çıktı. "Korkunç göründüğünü söyledin."

"Hayır, eğer şimdi görürsün korkacağını söyledim."

"Uyumazsam seni görmem değil mi?" diye sordu.

"Ne olursa olsun sonunda uyumak zorunda kalacaksın. İnsana özgü bir durum bu. Elinde sonunda buluşacağımız için bekletmek gereksiz olmaz mı?"

Dokunduğu kişinin parmaklarının hissi kayboldu. Doğruyu söylüyordu, elinde sonunda uykuya dalacaktı. Kendine zorlasa bile iki günden fazla uykusuz kalamazdı. Ancak uykuya da dalamazdı! Birisiyle buluşacağının düşüncesiyle uykuya dalması imkansızdı.

Yoongi'nin onu çağırdığını duyduğunda bu düşüncelerini elinden geldiğince defetti ve mutfağa, onun yanına, gitti.

Yoongi, "Ölü gibi uyuyordun." Dedi yumurtayı haşlarken.

"Çok fazla rüya gördüm." Hoseok elini yüzünü yıkamadan masaya oturdu ve hemen pilavına saldırdı. Çok acıkmıştı. Neden bu kadar aç olduğunu bilmiyordu, uykudan uyandığında genelde aç olmaz, direk dün geceyi kusmaya giderdi. Dolu ağzıyla konuşmaya devam etti. "Ve çok aç hissediyorum. Dün bir yere gittik mi?"

52 hertz | vhopeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin