MK 8

487 33 8
                                    

Uzunca bir aradan sonra tekrar merhaba <3
Medyada kütüphane

◇◆◇◆◇◆◇◆◇◆◇◆◇◆◇◆◇◆◇◆◇◆◇◆

"Prensesim hazırsanız başlayalım." Vega son bir kez üstünü kontrol ettikten sonra kafasıyla onay verdi. Bugün ilk eğitimine başlayacak olmanın heyecanını ve stresini yaşıyordu. Artık o bir genç kızdı, on beş yaşındaydı. Beş yaşından beri ateşi nasıl kontrol etmesi gerektiğini öğrenmişti ama şimdi sıra onu nasıl kullanması gerektiğindeydi. Hissediyordu yakındı, hem de çok yakın. Diğer element hükmedicilerinin kendi aralarında anlaşma yapıp ona karşı savaş ilan edeceklerini biliyordu. İşte bu yüzden kendini geliştirmek istiyor, gezegenini ve insanlarını ne pahasına olursa olsun koruyacağına kendine yemin ediyordu.

"Prensesim öncelikle kafanızdaki düşüncelerden kurtulup kendinizi içinizdeki güce odaklamalısınız." Ateş sanatları ustası Mori'nin yarı imalı sesini duyan Vega hemen kendisini toparladı. Daha ilk andan uyarı almıştı. Kendine kızarak kafasındaki bütün düşünceleri bir kenara bırakıp kendini sadece ve sadece içindeki ateş gücüne odakladı. Evet hissediyordu, oralardaydı derinlerde bir yerlerde ama şunu da hissediyordu onu oradan çıkarmak pek de kolay olmayacaktı. "Şimdi içinizdeki gücün yavaş yavaş derinliklerden çıktığını ve tüm vücudunuza yayıldığını düşünün." Mori'nin kulaklarında yankılanan sözcüklerine kafasıyla onay verip gözlerini sıkıca yumdu. Düşünüyordu ateşin o parlak turuncu alevlerini, o çekiciliğini, sıcaklığını ama olmuyordu gücünü derinliklerinden çıkaramıyordu. İyice kendini odaklamaya çalıştı, yumruklarını sıktı, nefesini tuttu ama nafile olmuyordu. Umutsuzca gözlerini açıp Mori'ye baktı. Yüzündeki gülümseme Vega'nın ilgisini çekmişti. Komik olan neydi, ne yapmıştı ki odaklanmaya çalışırken? "Usta Mori, neden gülüyorsunuz komik olan nedir?" merakla sordu Vega. "Prensesim kendinizi çok zorluyorsunuz, vücudunuzu ve zihninizi çok sıkıyorsunuz. Ben sizden sadece düşünmenizi istedim siz ise uygulamaya geçtiniz. Yapmanız gereken tek şey onu düşünmek, sert bir şekilde değil ilk tanıştığınız zamanki sevgiyle düşünmek." Kaşları hayretle yukarı kalkan Vega anlamıştı. Elbette gücünü zorbalıkla kullanamazdı onu sevgisiyle, kalbiyle hissetmeli, mantığı ve beyniyle kullanmalıydı. Bir kez daha denemek için gözlerini kapattı. İlk tanıştıkları zamanı düşündü, ablasıyla kamp yapmaya karar verdikleri günün akşamı babasının yaktığı odunların ateşi. Evet o zamandı ilk kez o zaman tanışmıştı varoluş nedeniyle. Ama şimdi düşünmek istediği şey bu değildi. Özlemişti onları, ailesini, evini, küçük yaşantısını. Beş yaşına girdiği gün büyük bir orman yangını sırasında babasının fedakarlığı sonucu buraya gelmişti. Kızmıyordu ona haklıydı yaptığında. Ailesini korumak istemişti, bu yüzden onu Mars Kraliçesi'ne vermişti. Kraliçe Mira, onun geçmişini bilmemesi ve buraya kolayca ayak uydurabilmesi için hafızasını ateş gücüyle silmişti. Oysa ki Vega su gezegeninde ortaya çıkmış bir ateş hükmedicisiydi yani içinde su gücü de taşıyordu bu yüzden suyu temsilen mavi gözlere sahipti, ateşi temsilen kızıl - kahve saçlara. Şimdi geçmişini hatırlayabilmesini işte bu güce borçluydu.

Geçmişi bir anda gözlerinin önünden geçen Vega çalışmaya daha fazla devam etmek istemediğini Mori'ye söylemek üzere gözlerini açtığında ağzından kelimeler yerine gözlerinden yaşlar süzüldü. O parlak mavi gözlerden, parlak inci gibi yaşlar.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Mars KraliçesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin