MK 9

429 32 6
                                    

Yeniden merhaba!

◇◆◇◆◇◆◇◆◇◆◇◆◇◆◇◆◇◆◇◆◇◆◇◆

“Geçmişini hatırladığını biliyorum.”

Vega işte bu bir cümleyle donakalmıştı. Hızla arkasına döndü fakat kimseyi göremedi. Bu da neydi şimdi, gündüz vakti hayal görecek hali yoktu değil mi? Etrafına baktı ama yine bir şey göremedi. “Bilinçaltım” dedi. “Bilinçaltım bana oyun oynuyor.” kafasını iki yana sallayıp önüne dönmesiyle çığlığı basması bir oldu. Parlak sarı saçları iki yana dökülmüş yapılı bir çocuk ona dik dik bakıyordu. “Bu kadar gürültücü olduğunuzu bilmiyordum Prenses Vega” dedi ‘Prenses Vega’ya vurgu yaparak. Olayın şaşkınlığını yaşayan Vega cevap veremedi bu ukala karşılığa. Ne kadar kaba bir davranıştı bu böyle. Karşısındaki kişinin Mars Prensesi olduğunu bilmiyor muydu yoksa? “Siz kimsiniz?” diyebildi sonunda kendine gelen Vega. “İnan bana beni tanımak istemezsin.” deyip gitmek için hareketlenen çocuğun kolunu tuttu ve “Sen az önce ne dedin ve sana kim olduğunu sordum.” diye cevap verdi, Vega bunu sert bir tonla söylemişti. Bu çocukta kimdi, kendini ne sanıyordu böyle? Onunla dalga mı geçtiğini zannediyordu? Ama çocuk davranışlarında kararlıydı yine aynı ukala tonla “Afedersiniz prensesim ama yetişmem gereken bir çalışmam var izninizle” deyip yürümeye başladı. Vega bir şeyler söylemek için arkasını döndüğünde bir kez daha donakaldı. Çocuk yoktu, gitmişti ama bu imkansızdı. Kütüphanenin ikinci katındaydı ve çıkış kapısı bir alt katta koridorun sonundaydı. Etrafa hızlıca göz gezdirip kulak kabarttı ama ne bir ses ne de bir hareketlilik vardı. Tamamen yalnızdı.

Kafası allak bullak olmuş bir halde odasına girip kapıyı kilitledi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Kafası allak bullak olmuş bir halde odasına girip kapıyı kilitledi. Yalnız kalmak istiyordu. Bugün ne kadar çok duygu değişimi yaşamıştı öyle. Tek isteği duş alıp rahat bir uyku çekmekti. Ağır ağır banyoya gidip üzerindekileri çıkardı ve kendini suyun serinleticiliğine bıraktı. Su bedeninden akıp giderken adeta onu aynı anda hem söndürüyor hem hayat veriyordu. Bu his çok garipti. Bir insan acı çekerken aynı zamanda zevk alabilir miydi? Bu farklı duygulara tam kendini bırakacaktı ki aklına kütüphanede karşılaştığı çocuk geldi. O da kimdi, nereden çıkmıştı ve nereye kaybolmuştu? Daha önce hiç böyle birini görmemişti sarayda. Hatta gezegende görmemişti. Sarışındı ama Dünya sarışınlığı gibi değildi saçları beyaza yakın parlak bir sarıydı. Gözleri yeşildi, ağaçların ve otların yeşilinden, en yeşilinden bile yeşildi. Onunla yaşıt gibi bir hali vardı ama vücudu on beş yaş için fazla iyiydi. Sonra çalışmam için gitmem gerek demişti. Ne çalışmasıydı ki o? Savaş sanatları eğitimi mi alıyordu acaba? Nedense bu ihtimal gözüne daha olası gözüktü belki de vücudundan dolayıdır kim bilir? Duştan çıkıp üzerini giyenen Vega saçlarını kurutmak için sevgili dostu ateşten küçücük bir yardım alarak ellerini saçlarının üzerinde gezdirdi. Islak halinden eser kalmayan saçlarını dağınık topuz yapıp küçük bir tokayla tutturdu. Sonra da kendini yatağının o yumuşaklığına bırakarak derin bir uykuya daldı.

Uyandığında hava çoktan kararmıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Uyandığında hava çoktan kararmıştı. Bu kadar uyuyacağını tahmin etmemişti Vega. Hemen üzerini değiştirip sarayı dolaşmaya başladı. Annesi yaşlılar heyetiyle toplantı yapıyor, babası da savaşçılara günün son dersini veriyordu. Birden aklına sarışın çocuk geldi. Hisleri onun da özel savaşçılardan olduğunu söylemişti. İçeriye şöyle bir göz atsa ne olurdu ki? Hem o prensesti ve dersi veren kişi kraldı. Babasını görmeye gelmiş olmaz mıydı? Yavaşça araladığı kapıdan kafasını uzatmış ve içeriyi taramaya başlamıştı ki fazla aramasına gerek kalmamıştı. Çocuk en önde antrenman sırasının ona gelmesini bekliyordu. Şu anda çalışan iki savaşçıdan biri kılıcını düşürmesi sonucu elenmiş sıra sarışın çocuğa gelmişti. “Titan sıra sende.” babasının gür ve hoş tınılı sesi salonu doldurduğunda Vega içinden “Demek adı Titan’mış.” demekle meşguldü. Titan, dilinde güçlü ve karanlık bir tat bırakmıştı. Tıpkı kendisi gibi adı da karanlık ve gizemli diye düşündü. Kılıçların birbirlerine çarpmasıyla ortaya çıkan ses birden Vega’nın dikkatini çocuğa çekti. Sarı saçları her hareketinde sağa sola savruluyor, üzerindeki zırha rağmen kasları belli oluyordu. “Düşündüğümden daha çekiciymiş.” dedi Vega içinden. “Ama kişiliği için aynı şeyi söyleyemeyeceğim.” demeyi de ihmal etmedi. Hem bu çocukla halletmesi gereken bir meselesi vardı. Geçmişini bildiğini iddia ediyordu ama bu imkansızdı. Bu sırrı beş yaşından beri saklıyordu ve hiçkimseye anlatmamıştı. Amacı neydi acaba? Onunla oyun mu oynamak istiyordu? Çok beklerdi o zaman kimse onunla oyun oynayamazdı. Hem o kralın öğrencisiydi yani babasının. Böyle bir şey yapmaya gücü yetmezdi. Gelen kılıç sesiyle kafasını tekrar çocuğa çevirdi. Rakibinin kılıcını yere düşürmüş, kendininkini ise karşısındaki kısa kızıl saçlı çocuğun boynuna dayamıştı. Etkileyici bir görüntüydü evet çocuk baya iyiydi ancak Vega dikkatini toplamalı ve sırrına odaklanmalıydı. Tam o anda çocuğun bakışları Vega’nınkilerle buluştu ve Vega geri çekilirken kenardaki vazoya çarpıp kırılmasına neden oldu. Yakalanma korkusuyla hızla merdivenlerden çıktı ve kapıyı gözetlemeye başladı. Titan kapıya geldi, yüzündeki muzip gülümsemesiyle etrafı kolaçan ediyormuş gibi yaptı fakat Vega’nın orada olduğunu biliyordu. “Röntgencilik işinde çok acemisiniz majesteleri. Biraz daha dikkatli olmalısınız.” kısık sesle konuşan Titan yan gözle merdivenlere kısa bir bakış attı ve içeri girip kapıyı kapattı. “Ah harika! Ne sanıyor bu kendini? Röntgencilikmiş! Kim röntgenci ben mi? Seni mi röntgenliyorum? Ukala!” Vega hızlı hızlı kendine söylendi. Utanmıştı. Hızlıca toparlanıp odasına gitti ve kapıyı kapattı. Bu Titan nereden ortaya çıkmıştı böyle? Bütün düzenini daha şimdiden alt üst etmişti. Kendini beğenmiş, ukalanın tekiydi. İçinden bir ses ilerde birlikte geçirecek çok günlerinin olduğunu söylüyordu. Titanla bir sürü gün mükemmel dedi içinden Vega, intikam için bir sürü gün…

 Titanla bir sürü gün mükemmel dedi içinden Vega, intikam için bir sürü gün…

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

◇◆◇◆◇◆◇◆◇◆◇◆◇◆◇◆◇◆◇◆◇◆◇◆


Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen ♡

Mars KraliçesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin