KONTROL BENDE

BÖLÜM 1

''Kabul ediyorum.''

Odada tüm kafalar olduğum tarafa yöneldiğinde verdiğim kararlar kadar büyük olmayan beynim işlevini yitirmişti sanki. Tam karşımda, bu halde olmamızın sorumlusu Metin, patron koltuğuna biraz daha yayılıp iğrenç dişlerini gösterircesine gülümsedi:

''Akıllı bir kız olduğunu biliyordum Güls-''

''Kes sesini dingil. Bırak çabuk onlar, anlaştığımız gibi.'' diyerek kükredim. Ben? Kükremek? 

Kenetlediği ellerini çözüp ceketinin cebinden sigara paketini çıkardı. Bir dal alıp paketi önüne, masanın üzerine bıraktı. Çakmağından çıkan ateş ile sigarasının ucunu yaktı. Odada kimseden ses çıkmıyordu. Ben ise gözümü kırpmadan Metin'i izliyordum.

''Tabii, anlaşmaya uyarak onları gönderiyorum.'' koltuğundan kalkarak bana doğru gelmeye başladı. ''Ama, seni ilgilendiren anlaşma kısmında bir kaç değişiklik yaptım.'' 

Söylediklerinin ardından annemin olduğu taraftan hıçkırık sesi duydum ama bakamazdım, gözlerim kızarmaya başladığında Metin'in olmadığı tarafa doğru baktım. Ağladığımı görmesi en son istediğim şey bile değildi.  

Yanıma ulaştığında saçlarımın bir tutamından tutup kulağımın arkasına koydu. Açıkta kalan kulağıma: ''Umarım hoşuna gider.'' diye fısıldadı. Ben öylece kalırken o arkamdaki kapıya doğru ilerledi. Tam odadan çıkarken adamlarına ''Getirdiğimiz gibi bırakın şunları'' diyerek kafasıyla annemden tarafı gösterdi. Annemlerin ağlamaktan kızarmış yüzüne bakmamaya özen göstererek yutkundum. Büşra da yaka paça dışarı çıkarılırken odanın dışından tanıdık sesler yükseliyordu ''Bırakın şerefsizler, G-Gülse!'' Odadan son olarak çıkarılmak üzere olan Uygar'a gitme dercesine kafamı oynattım. Çenesinde sinirlendiğinde oynayan kas gösterdi kendini. Yine de, bıraktı beni. Kaçmasın diye kolundan sıkı sıkı tutan adama zorluk bile çıkarmadan, çıktı dışarı.

2 AY ÖNCE

 ''Gülse, harika görünüyorsun!'' Ablam evire çevire beni süzerken, Pelin zillisi annesinin eteklerini çekiştiriyordu.  ''Ben sıkıydım anne.''  Küpemi takmaya çalışırken halimden memnun sayılmazdım, böyle şeyler benlik değildi be. 

''Hala hazır değiller mi? Niiil?'' Abim hayvanı,  ablasına her zaman yaptığı gibi adıyla seslenerek gitmemiz gerektiği izlenimi bırakırken, elimdeki küpe zımbırtısı sonunda doğru yolu bulmuştu.''Sen dayının yanına, in biz teyzenle geliyoruz güzelim.'' Ablam Pelin'i şutlarken davette takacağım küçük çantanın hangi cehennemde olduğunu bulmaya çalışıyordum.

 ''Hay sıçtığımın çantası'' odada deli gibi dönerken ablamın gözümün önündeki çantayı işaret etmesiyle daha çok sinirlendim. ''Sadece gerginsin, şizofren değil Gülse.'' ablamın -rahatlatıcı- cümlelerini annem devralırken, bugünü gerçekten ölüm günüm olacağını düşünmeye başlamıştım bile. ''Gülse sen benim kızım olamazsın. Bi insan bu kadar mı uyuşuk olabilir? Beni nelerle sınıyorsun Allah'ım?'' Annem tüm ihtişamıyla salona girdiğinde, günün uzun olacağı her halinden belliydi. 

''Ali beyler hazır hanımım, sizi çağırmamı buyurdu'' Gözlerimi abartılı abartılı devirdim. Annem Selma Teyze'ye tamam dercesine başını sallarken elbisemin orasını burasını kurcalıyordu. ''Bak senden bir gün istiyorum. Bir gün azıcık kız gibi görün.'' İki gündür aynı şeyleri duymak değilde annemin bıkmadan söylemesi tartışma konusu olabilirdi. 

Ablamın koluna girdiğimde bana güç veriyormuş gibi hissediyordum. Annem kuğ gibi merdivenlerden süzülürken bizde peşinden ilerledik.

***

''Gülse dur artık bi yerinde!'' Abimin bağırmasıyla yerimden sıçradım. Hay ben sizin davetinize de size de. Arabanın içine, bu sıcakta, cehennemi dibine yol alan ailemle daha fazla güçlü kalamıyordum.  ''Ne bağrıyorsun be?'' Sıcaktan artık elbiseyle bütünleştiğimin kanısına varırken özenle yapılan saçım yavaştan bağımsızlığını ilan ediyordu.

''Sen nasıl konuşuyorsun  benimle? Anne hep siz yüz veriyorsunuz şuna.'' Abim yine blablalarken onu sinirlendirmek için ''Bildiğin konuşuyorum Ali, nasılı mı var?'' dedim. Araya babam zıplarken delirmemek elde değildi.

'' Aa, ayıp oluyo Ali falan. Abi desene kızım. Yeni yeni icatlar çıkarmayın.'' Abim babamdan almış cesaretle zafer gülümsemesini yaparken, son hücuma hazırlandım.

''O ablama Nil diyor ama.'' Diye çıkışırken karşı taraftan yanıt bekliyordum, onun yerine Pelin'in türkçesi bozuk isyanı duyuldu.

''Ayy aytık bi susay mısınız!''