7 yıl önce
"Babamdan nefret ediyorum. Bana emir vermesinden nefret ediyorum."
"Hey," dedim elini tutarak. "Sadece biraz düşünmesi gerekiyor. Sonuçta bir oğlu var ve onunda yanından gitmesini istemiyor."
Elimi daha sıkı kavradı ve bana döndü. "Neden bu kadar iyisin?" Dediğinde kaşlarımı kaldırdım. "Beni iyileştirmek için mi geldin? Bazen sadece benim için bu dünyaya gelmişsin gibi hissediyorum. Bu kadar iyi bir insanın benim yanımda olmasının başka bir anlamı olamaz."
"Kötü biri değilsin, Calum."
"Geçen gün sana yaptıklarımdan sonra mı? Sanmıyorum."
Elimi yavaşça ellerinin arasından çektim. Yaptığı aklıma gelince o gün nasıl hissettiğimi hatırladım.
"Özür dilerim,"
"Calum, yapma."
"Özür dilerim Heaven, hem geçen gün seni kendimden uzaklaştırdığım için hem de mezuniyet gecesi seni kurtarmakta geç kaldığım için."
"Geç kalmadın, yapmak istemedin."
"Heaven ben-"
"Calum seni tanıyorum. Seni nelerin mutlu edeceğini biliyorum, nelerin seni yakıp kül edeceğini biliyorum. Hangi durumda ne hissettiğini, yanında kimi istediğini biliyorum. Seni neyin iyi hissettirdiğini, biliyorum. O yüzden bana yalan söyleme."
Başını başka yöne çevirdi ve gece boyunca bana bakmamak için elinden geleni yaptı.
Şimdi;
Yanağım kaşındığında elimi kaşınan yere doğru getirdim. Parmak uçlarım dudaklarına değdiğinde irkilerek gözlerimi açtım.
"Günaydın," dedi elimi öperek.
"Günaydın." Dedim ve ona arkamı dönüp tekrardan uykunun kollarına kendimi atmaya çalıştım.
"Öğlen oldu, Heaven."
"Bugün tatil yapsak?" Diyerek ona döndüm ve göğsüne kafamı koyup kollarımı bedenine sardım.
"Çok isterdim ama imzalamam gereken birkaç dosya varmış. Belki hepsini halledip gelebilirim."
"Şimdiden sıkıldım. İyi eğlenceler Luke."
***
Çalan zil ile uykumdan tekrar uyandığımda küfür ettim. Anlaşılan bugün beni uyutmayı düşünmüyorlardı.
Sabahlığımı üstüme geçirdim ve kapıyı açmak için odadan çıktım. "Geldim, sakin." Diye bağırdım bir kere daha zil çaldığında.
"Günaydın." Elindeki poşetlerle ve kocaman gülümsemesiyle karşımda Calum Hood duruyordu. Üzerimdeki geceliğe bir süre baktığında sabahlığımla üstümü kapadım.
"Rüya mı görüyorum?" Diyerek gözümü açıp kapadım. Hala orada olduğunu fark edince geriledim. Ne işi vardı burada?
"Demek beni rüyalarında görüyorsun?" Dedi ve içeri girdi.
"Ne işin var burada?"
"Kahvaltı için geldim." Ellerindekini mutfak tezgahına bıraktı. Kollarını sıvayıp bir şeyler yapmaya başladığında karşısındaki tabureye oturdum.
"Evimi nereden buldun?"
"Michael," dedi ve yüzüme bakıp gülümsedi. Gerçekten ne yapıyordu? "Omlet ister misin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Heaven
Fanfiction"Adın Heaven olmasına rağmen nasıl oluyorda etrafındakileri yakmakta bir numara oluyorsun?" •CalumHood&LukeHemmingsFanfiction•