Adım Adım Aşk

66 27 4
                                    




  Bir akşam yurtta boş boş oturuyorum kızlarla kurmuşuz çilingir soframızı(cips, kola, çiğdem) sohbet muhabbet. Zaten bu şekilde giderse ayı gibi olcam, yememem lazım nasıl kilo vercem diye kafamdan derin mevzulara dalmıştım ve şarjda olan telefonum çalmaya başladı. Kesin annem ya da babam diye düşünürken ekranda beliren Utku ismi. O günden sonra yine çok konuşmamıştık. Kendisi hep geldi benim yanıma. Bir şeyler anlattı dinledim ama hep kısa cevaplar verdim. Evet ona karşı gerçekten bir şeyler hissediyordum, hissetmeye başlamıştım ama ekranda eski sevgilisinin fotoğrafını gördüm bir kere. Ha birde o günden sonra paket almaya da başladım. Çakmağım da var bir tane afilli. Ortamda içen olursa eşlik ediyorum onlara.

Dur dur telefon çalıyordu. Niye aradı ki acaba. Sevgilisiyle barıştılar onu mu söyleyecek. Ya da kıza bir şey mi oldu acaba arıyor bana ağlayacak. Aklımdan geçirirken telefon sustu. Kızlar hemen arama biraz bekle işim vardı duymadım falan de diyor. Aynısı yaptım sadece 5 dk bekleyebildim ve hemen aradım. Çok tuhaf bir şekilde saatlerce konuştuk diyebilirim. İyi ki dakikam çoktu yoksu kapatmak için taklalar atıyor olurdum. Kapının önüne çıktım odada konuşamıyorum. Kızlar kapının arkasından beni dinliyor, alttan gözüküyor ayakları ama sorun değil nereye kadar dinleyecekler. Bir bir ayak görüntüleri çekildi kapının arkasından. Herkes odasına gitmeye başladı. Koridorda konuşuyorum çünkü görüyorum herkesi. Ama hiç sıkılmadan konuştuk saatlerce.

Odaya girdiğimde tabi ki genel kız muhabbetleri hayırdır noluyor, ağzın kulaklarına gelmiş, çok mutlusun anlat çabuk ne konuştunuz

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Odaya girdiğimde tabi ki genel kız muhabbetleri hayırdır noluyor, ağzın kulaklarına gelmiş, çok mutlusun anlat çabuk ne konuştunuz... Ben her şeyimi herkese anlatan bir tip değilim. Çünkü inandığım şey anlatınca büyüsü bozulur. Hep bu şekilde düşündüm. Uyumadan önce ve genelde günde bir kaç kere yaptığım şey camdan dışarı gökyüzüne bakmak. Yıldızlar bana hep huzur vermiştir. Temiz havayı içime çekmek.. Bu anı seviyorum. Camı yine açtım kış ayındayız. Ve gördüğüm manzara kar yağıyor! Bu herkes için çok normal bir durum gibi gözükse de benim için hiç normal değildi. En son ne zaman kar gördüğümü bile hatırlamıyordum. Hemen kızlara söyledim hadi toplanın aşağı iniyoruz. Yurdun bahçesine çıktık, eldivenim hiç olmamıştı gerek duymadım almaya ama o şekilde baya saatlerce oynadık karla. Yere yatıp kollarımı açıp melek şekli yaptım kardan adam yapmaya çalıştım çılgınlar gibi fotoğraf çekip her yerde paylaştım.

Ve bilin bakalım ne oldu? Bünyesi kar görmeye dokunmaya alışık olmayan huzur hasta oldu. ilk çok önemsemedim aman geçer dedim. Hazırlandım olabildiğince kat kat giyindim. Kışın hasta olmayı hiç göze alamam çirkinliğin dibine vurabilirim süse hiç önem vermem. Ama makyajımı yaptım ve en sevdiğim bordo rujum ve ojelerimi sürüp çıktık. Çıktık çıkmasına ama benim bu yaşıma kadar eldivenim olmadığı gibi hiç çizmemde olmadı. Buranın soğuk olacağını tahmin ettiğim için bot almıştım ama kar maşallah öyle bir yağmış ki her adımımda ayakkabımın içine doluyor. Bu durum çok komik gelmişti bana. İlk defa böyle bir şey yaşıyordum. Okula en erken giden ve bu durumda kara ilk basan da biz olduğumuz için bütün kar ayaklarımın içine doldu.

İlk AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin