Şeytanıma,
Boğulduğunu hissettiğin zamanlar seninde olmuştur elbette. Öyle bir şey oluyor ki, nefesini hissetmeyi bırakıyorsun, bütün acıların göz yaşı halinde gözlerine hücum etmeye başlıyor, sanki bir boşluk seni içine çekiyor. Bazen kontrolü kaybediyorsun. Deli gibi bağırıp ağlıyorsun.
En çokta bunu yapmak istiyorum biliyor musun? Ağlamak, içimde tuttuğum her şeyi bağırmak istiyorum. Kelimelerle değil, uzun bir çığlıkla. Konuşurken kelimelerle aram iyi değil. Ama cesaretim yok, ne ağlamaya, ne bağırmaya.
Evet bu da bir cesaret işidir. Ağlamak cesur bir davranışdır ama ayrıca acınasıdır benim için. Ağlarken bütün acılarını dışarı vurabilirsin cesurca, bu cesarettir. Ama acılarını içinde tutamadığın içinde acınasılıktır bana göre. O yüzden ağlarken hep gülerim acınasılığıma.
Çoğu zaman senin bile farketmediğin şeytanların boğuyor beni, sen boğuyorsun beni şeytanım. Görmek istemesem bakmazdım belki ama gerçekleri duymak her zaman benim tercihim. Hayal dünyasını sevmiyorum senin aksine. Sevmek isterdim bende ama hayal kuramayan birinin hayalleri sevmesi oldukça garip olurdu.
Ama insan boğulmazsa da eksik hisseder. Herşey yolunda, hayatın mükemmel, hiç bir acın yok, kimse canını yakmıyor.... Ki uyanıyorsun o rüyadan. Öyle bir dünya henüz icat edilmedi.
Acı çekmezse bir insan eksiktir. Bir şeylerin içinde olmadığını hisseder. Kendini boşlukta bulmaktansa, içindeki boşluğun ne olduğunu anlamaya çalışır. Bu boşluğu doldurduğun içinde teşekkürler şeytanım.
Her zaman etrafındaki kızlara alışkındım, ama bu sefer bir erkek vardı yanında. İtiraf edecek olursam, yakışıklıydı. Ona hiç görmediğim bir şekilde gülümsüyordun, hiç bana sarılmayacağın kadar güzel sarılıyordun. Hiç kimseye bakmadığın gibi baktın ona. Minik bir çocuğun eline tutuşturulmuş şekerlemeymiş gibi baktın ona. Sen çocukken bile tatlı şeyleri sevmezdin oysaki.
Gözümün önünde birini becerme sahnene bile katlanabilirdim, ama birini sevmene katlanamazdım ben. Sevme ya da aşık olma diyemem, ol en büyük hakkın bu senin. Ama sadece canını yakmayacak insanlara güven, ona aşık ol. Senin canın yandığında, benimde yanıyor, canavarlarımın acımasız sırıtışları bile yok oluyor. Onlar bile acımaya başlıyor bana.
Aslında bu da benim bir bahanem, çünkü hepimiz biliyoruz ki benden başkasını sevmeni istemiyorum.
Neden evine sikik bir mektup göndermek yerine karşına çıkmıyorum o zaman değil mi? Zamanı gelince şeytanım, zamanı gelince birbirimizi çok yakından tanıyacağız.
-pjm.
