Belalı Kocam

Adım Yağmur 19 yaşındayım.Küçük bir kasabada babam ve kardeşim Gülşah ile yaşıyorum . Babam tarlada çalışıyor . Maddi durumlar yüzünden bir iş adamının oğlu ile evlenecektim.Zengin kendini beğenmiş biri  bekliyordum .  En zoru da köyümüzün muhtarının oğlu Burak' tan ayrılacaktım.Burak ile 2 yıldır beraberiz.  Fakat en yakın dostum  Melek hariç kimse bilmiyordu.Şimdi evleneceğim adamın adı da Çağatay dı . Aslında aynı odada bile kalmaycaktık sadece mutlu aile tablosu oluşturacaktık o kadar.

****

Sabah olmuştu. Güneşin ışıltısı ve kuş sesiyle beraber kalkmıştım. Bugün istemeye geleceklerdi . Annem burada olsaydı bunlara izin vermezdi ama Gülşah' ı doğururken kendi ölmüştü. Babama kahvaltı hazırlamak için küçücük olan  mutfağa girdim.Gülşah'ta yanıma geldi.

- Babam evde yok abla .

-  Erken gitmiştir o zaman hadi gel sofrayı kurup biz yiyelim.

-Tamam abla birey sorabilir miyim ?

- Tabiki sor birtanem.

- Sen gidince bana kim bakacak ben daha yemek yapmayı bilmiyorum

- Bu soruları babama sorarız şimdi kahvaltını yapta tarlaya babama yardıma gidelim.

- Tamam .

Kahvaltîya başlamıştık. Cama biri taş atmıştı yine yaramaz çocuklar olabilir diye sinirle cama çıktım ama taş atan Burak'tı .

-Yağmur ben bişey duydum sen evleniyor musun ?

-  Evet ben evleniyorum.kusura bakma şimdi buradan git sakın karşı gelme hem ben seviyorum onu.

hiç görmediğim insanı sevdiğimi söylüyordum sadece buradan gitsin beni unutsun diye gözlerim yaşarmıştı Burak hiç bişey demeden gitmişti.Gülşah gelince hemen gözyaşlarımı sildim .

-abla melek abla geldi.

-Melek mi

Hemen yanına gidip sıkıca sarıldım. Ağlamaya başlamıştım. Anlamıştı. morel vermeye çalışıyordu.

-kendine gel melek evleneceksin belkiii çocuğun bile

_sus lütfen hiç bişey olmayacak onlar çocuklarına yani adı Çağatay mış cezalandırmak için evlendiriyorlar biz ise şu eve ekmek parası gelsin diye

-tamam beni baban yolladı bunları giyecekmişsin

Babam istekli değildi ama zorundaydı bende üzmemek için kabul etmiştim. Poşetten  elbiseyi çıkarmıştım. Beyaz kısa altı çiçekli bir elbiseydi Gülşah görünce çok beğenmişti.kahvaltı masasını toplamıştı üstümü giyinmek için odama çıkmıştım elbiseyi giymiştim saçımı salıp beyaz güllü tacı takmıştım. Melek' in zorlamasıyla hafif bir makyaj yapmıştım aynadaki ben olmamalıydım kendimi tanıyamıyordum.kapı zili çalmıştı Gülşah gidip kapıyı açmıştı. Gelen babamdı . Yanımıza gelmişti. Beraber oturmuştuk. Melek'te gitmişti . Babam:

- Kızım birazdan gelirler

- Baba Gülşah çok küçük o ne olacak.

- O  işi hallettim

- Ne yaptın

- Senin zengin müstakbel kocan onu yurda yerleştirecek bende evleneceğim.

-Baba see se n ne diyorsun yaa inanmıyorum.

O anda zil çalmıştı.görücüler gelmiş olmalıydı. kapıyı açmıştım.karşımda sarışın mavi gözlü benden biraz uzun biri girmişti.arkasından anne ve babası gelmişti.onları salona geçirmiştim.oturmuşlardı.beni çağatay ile tanıştırıyorlardı ben ise sadece onaylar gibi kafa sallıyordum.çağatay ise hiç birşey yapmıyordu elindeki kahrolası telefonla oynuyordu. kahveleri yapıp getirmiştim.sırayla dağıtıyordum.sıra ona gelmişti .ve bana sessizce

-sandığımdan güzelmişsin

diye fısıldamıştı sahte bir gülüş atmıştım.sandelyeye oturdum.. Babam söze girişti.

- Iyisinizdir inşallah efendim.

-iyiyiz çok şükür meseleye gelelim allahın emri peygamberin kavliyle kızınız Yağmur u oğlum Çağatay a istiyoruz.

-anlaşmayı önceden zaten yapmıştık.verdim gitti.

babam bana bakmıştı kafamı aşağıya eğmiştim.Gülşah odasından hiç çıkmamıştı yüzükler takılmadan önce onu çağırmaya gitmiştim.kapıyı kilitlemişti aç dememe rağmen açmıyordu şart koymuştu

-abla bir şartla açarım çağatay abiyi çağır .

Hiçbirşey demeden içeriye gittim.. Ona gel işareti yaptığımda anlayıp gelmişti.

-Ne var.

- Kaba olmana gerek yok birşey istiycektim.

- İsteme desem sonuç değisecek mi?

-Tabiki hayır. Konuya gelirsek kardeşim odasından çıkmıyor ve nedense seni çağırıyor.

-Konuşurum.

Odaya gitmişti.zaten Gülşah ta kapıda bekliyordu beraber birşeyler konuşmuştu ikisi birden yanıma gelmişti.sonra içeri geçmiştik Çağatay ile yan yana durmuştuk babam yüzükleri takmıştı kesecekken kapı çalmıştı Gülşah koşarak kapıyı açmıştı köyün muhtarı ve Burak gelmişti.babam çağırmış olmalıydı. Burak ın gözlerine bakmıştım ama o bir kere bile bakmıyordu. Çağatay anlamasın diye daha fazla bakmamıştım.ipi kesmişlerdi .Çağatay anlımdan öpmüstü babamın su istemesiyle mutfağa gitmiştim.arkamdan Burak gelmişti

-hayırlı olsun Yağmur Hanım sevindim

o anda içeri Çağatay da  girmişti .

-saol Burak abi

abi demiştim zaten babamın yanında ona hep abi derdim

Çağatay zorla elimi tutmuştu. bir eliyle Burak ile selamlaşıp tanışmışlardı.suyu alıp içeri girmiştim ama onlar hala oradaydılar.merak etmiyor değildim.müstakbel kaynanam kalkmak isteyince mutfağa gidip Çağatay ı çağırmıştım.gitmişlerdi. babam ile muhtar içerde oturuyordu.Gülşah ı uyutmuştum.Babamın siz hava alın biz muhtarla özel konuşacağız demesiyle Burak ile birlikte dışarı çıkmıştım

-Burak seni sevdiğimi unutma ama artık bòyle olmalı .

-Yağmur gözümün önünde başkasıyla nişanlandın. Ve bence aşık değilsin hadi varsayalım aşık olursan

-hayır ağzına bile alma o kelimeyi.

sohbetimiz koyulaşmıştı.babam ve muhtar yanımıza gelmişti.babam

-eee artık şahidi olursun abisi

-baba ben melek olur diye düşünmüştüm

-o ailesiyle şehir dışında olacak gelmicek yani  şahidin Burak

-tamam baba

konuşmamız bitmişti Burak gil gitmişti babamda yatağına gitmişti.bende Gülşah ın yanına gitmiştim.sessizce yatmıştım. yeni hayatım nasıl olacaktı merak ediyordum.uyuya kalmıştım.

***

Gülşah an ağlamasıyla kalkmıştım çok ağlıyordu nedenini ona sarılarak sormuştum.

-abla rüyamda sen beni bırakıyormuşsun beni o yurtta hep dövüyorlardı

-Birtanem sadece rüya gördün ben seni hiç bırakmayacağım.

yüzünü yıkaması için lavaboya götürmüştüm sonra babamı uyandırmak için odasına gitmiştik ama odada yoktu. aşağıya bakmıştım ama orada da yoktu.bugün tarlada işide yoktu.not bırakmıştı

-ben muhtarın yanına gidiyorum merak etmeyin..-