13. bölüm

18.2K 806 16
                                    

Gülşah ın tepemde zıplamasıyla uyanmıştım. onunla biraz vakit geçirdikten sonra salona gittim. . Çağatay burada uyuya kalmıştı.onu uyandırma işini Gülşah a vermiştim. Mutfakta kahvaltı hazırlamalıyım . Çağatay gelip arkamdan sarılmıştı. Bu adama daha çok aşık oluyordum. Çağatay

-Aşkım hiç kahvaltı hazırlamak için uğraşma

-neden

-annem kahvaltıya çağırıyor seninle konuşacakları varmış.

-Peki o zaman Gülşah ı hazırlayım.

-peki

Çağatay dudağıma yapışmıştı. Ayrılıp gülmüştüm. Çağatay

- neye gülüyorsun

-Arkana bak

Gülşah bizi öyle görünce gözlerini kapatmıştı. Çağatay sessizce Gülşahın yanına gidip onu kucağına aldı.salona götürüp koltuğa oturtup gıdıklamaya başladı. peşlerinden salona geçtim . çok güzel eğleniyorlardı.elimi karnıma götürdüm. bebeklerimi hissedebiliyordum. ben

- Çağatay

kafalarını kaldırıp bana bakmışlardı.

-canım çilek çekti.

İkisi birden bana bakıp Gülşah

- abo ablam aşermiş Çağatay enişte koş çilek bul ablama Çağatay

-sabah sabah ne aşermesi ya

masum masum istercesine baktım. Çağatay - Tamam annemi arayım çilek aldırsın bizde oraya gidelim

- aşkımsın ya

yukarıya Gülşah ı alıp çıktım Gülşah ı giydirip Çağatay ın yanına postaladım.kendimde üstüme uygun kıyafetleri elime aldım.açık renk dar paça kot üzerinede rengarenk gömleğimi giydim . saçlarımı at kuyruğu topladım.Çağatay da yanıma gelmişti. arkamdan sarılıp elini karnıma koyup konuşmaya başladı.

- eğer kız olursanız saçlarınız annenizinki gibi uzun ve yumuşak olsun. onunki gibi narin elleriniz olsun

Ben konuşmaya atladım.

- eğer erkek olursanız gözleriniz babanızın gözleri gibi masmavi olsun boyunuz onunki gibi uzun olsun ayrıca babanız gibi sakın odun olmayın .

-ben mi odunum

-evet bir kere olsun yemeğe çıkmadık.

Telefonun sesi konuşmamızi bölmüştü.arayan tülin ablaydı

-alo tülin ablacım

- yağmur kocanın be yaptığından haberin varmı

- ne yapmış

-Oğlumu adamlarıyla birlikte dövmüşler ne hakla

Çağatay a sinirli sinirli bakmıştım anlamış olacakki yatağın üzerine oturup kafasını 2 elinin arasına koyup bakışlarını benden kaçırdı.

- Tülin abla meriç nasıl

- iyi söylemememi söyledi ama senin kocan mafyamı kuzucuğum biliyorsun seni severim.

- Tülin abla bende seni severim şimdi kapatsam seni arayacağım.

Çağatay ın yanına oturdum.o arada da gülşah gelip hadi gidelim diye bağırınca konuşamamıştım ama uygun bir zamanda yaptıklarının bir açıklamasını yapmalı.Çantamı alıp aşağı indik. beyaz babetlerimi giyip arabanın yolunu tuttum şoför bugün izinliydi arabayı Çağatay kullandı. hiç konuşmamıştık.

****

feride annem kapıyı açmıştı. beraber salona geçmiştik.hizmetli gülşah ı alıp bahçeye çıkarttı. feride anne

-kahvaltı hazırlanana kadar konuşalım.

ikimizde feride anneye bakıyorduk.çağatay elimi tutacakken elimi çekmiştim.lafa devam etti.

- acilen kimsenin benim bile bilmeyeceğim bir şehire ülkeye taşının yoksa ayrılmak zorunda kalacaksınız

- o neden anne , dedi Çağatay

-Sinem in annesi çok sinirlenmiş bu duruma ve öcünü herkesten alır biliyorsunuzki holdingin yarısı onların.

- ne yapabilir

- oğlum yaptı yapacağını biliyorsun ki 1 ay önce sinemin babası ile annesi ayrıldı. baban la sinemin annesi birlikte olmuşlar.

bunları söylerken feride anne ağlıyordu.yanına gidip elini tuttum. çağatay çok sinirlenmişti.ayağa kalkıp kapıya doğru yürümeye başladı.hemen arkasından gidip elini tuttum. dönüp yüzüme baktı

- Çağatay çok sinirlisin sakın yanlış yapma bekle beni burda .

gülşah a kahvaltı yapmasını tembihleyip Çağatay ın yanına geri döndüm beraber arabaya binip deniz kıyısına geldik.çağatay çok sinirliydi.arabadan inip arabanın önüne yaslanmıştı. yanına geçip başımı omzuna koydum.elimi tutmuştu. Çağatay

- babamdan beklemediğiniz bir şey değil annemin bilmediği daha çok şey var

- annen haklı buralardan gitmeliyiz .he..

- çok düşüncesizsin annemi o halde bırakamam .

- ben düşüncesiz değilim ama sen sabırsızsın sözümü bitirseydim.

kafamı kaldırıp elimi elinden çektim.ve denize doğru yürüdüm. Çağatay arkamdan gelip sarılmıştı.

- küçük belam özür dilerim fazla sinirliyim annemi üzgün görmeye dayanamıyorum.

- Senin kadar bende düşünüyorum.annende bizimle gelsin diyecektim.

- Aslında iyi olur ama tahmin edemiyecekleri bir yer yok ki

- Var

ona dönüp bana neresi der gibi bakan merakları gözlere baktım.

-Benim köyüm ama babamın evi değil annem bana ev almıştı. köyde kocaman ama annem ölünce gitmeye cesaret edemedim.

Çağatay sıkıca sarılmıştı.ama geriye çekilmiştim.bana meraklı gözlerle yine bakmaya devam etti.

-Meriç e ne yaptın

-Sadece biraz dövdüm.

-marifetmiş gibi söylüyorsun bide

- Ama seni seviyormuş.

- olabilir önemli olan benim bakış açım.

- sen seviyor musun

- evet ama çocuklarımın babasını seviyorum. cezalısın eve gidelim hadi.

- ne cezası

sadece gülmüştüm. ..

umarım beğenirsiniz. geç gelmiş olabilir fakat gittiğim yerde internet bulamadım

Belalı KocamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin