Frank Anthony Iero ile ne zamandır tanışıyordum ben bile bilmiyordum ama içinde bulunduğumuz sohbete bakılırsa uzun süredir tanışıyorduk.
"Geçen haftaki davranışın çok... Etkileyiciydi." Birbirimize gülümsedik. Şu an bir emo olsa bile bundan birkaç yıl sonra çok yakışıklı olacaktı.
"Vicdanı ve duyguları yerinde her insan bunu yapardı. Siz çocukların daha okulun ilk haftalarından böyle şeylere maruz kalması çok kötü."
"Teşekkür ederim Clementine."
"Asıl bana iyi davrandığınız için ben teşekkür ederim," dedim gülümseyerek. Bana sarıldığı zaman ben de ona sarıldım. Buna ihtiyacı olduğunu düşündüm. Sonra arkadaşlarının geldiğini görünce derin nefes aldım ve dışarı verdim. "Arkadaşların geliyor, yanlış anlaşılmak istemezsin." Birbirimizden ayrıldığımızda bana son kez gülümsedi.
"Tekrardan teşekkür ederim." Arkadaşları ile bir araya geldiğinde Gerard bana baktı. Gülümsedim. O da geri gülümsedi. Arkalarını dönüp giderlerken Frank son kez dönüp bana baktı. El salladım.
"Emoların arkadaşı tatlı Clementine da buradaymış." Rodger kulağıma bir şeyler fısıldadığı zaman çığlık attım. Gerard ve arkadaşları bize döndü. Korkuyla kendimi yere attım.
"Bana dokunma seni pis sapık!" diye bağırdım.
"Ne kötü Clementine." Sonra gitti. Koridorda tek kalmıştım. Ayağa kalkıp sınıfıma gittim. Dersim biyolojiydi. Sınıfa geçip bir yerlere oturdum ve insanları izlemeye başladım. Raymond ve Gerard sınıfa girip iki kişilik yer aradılar. Başıma geldiklerinde gözlerimi kaldırarak onlara baktım.
"Selam Clementine," dedi Raymond sevimli sesiyle. Kıvırcık saçları neredeyse omuzlarına gelecekti.
"Merhaba Raymond, merhaba Gerard."
"Merhaba Clementine," diye mırıldandı Gerard.
"Arkaya geçebilir misin? İkimiz yan yana oturmak istiyoruz." Çantamı alıp arkadaki kızın yanına koydum. Kız umursamadı bile.
"Buyrun." Gülümsedim ve Gerard da bana geri gülümsedi. O kadar tatlıydı ki onunla arkadaş olup ona temas etmeyi diledim.
"Teşekkür ederiz."
Ders boyunca Gerard'a çaktırmadan onu izledim. Önümdeki kağıda onun yüzünü çizmeye çalıştım ve çok kötü olmadı. Hatta tam tersine onun bile ilgisini çekti. Arkasını dönüp sessizce kağıdı inceledi.
"Birazcık daha gölgelendirme yaparsan harika olur. Yetenklisin," dedi sessizce. Onu duymak için biraz yaklaşıp kulağımı döndüm.
"Çok teşekkür ederim, bunu duymak harika hissettirdi!" Gülümsedi ve önüne döndü. Konuşurken bıraktığı sigara kokusu ile gözlerimi kapattım.
"Selam." Bu tanıdık ses üzerine gözlerimi açtım. Frank ve Michael başımda dikiliyordu.
"Merhaba Frank," dedim ona bakarken. "Sana da merhaba Michael."
"Merhaba Clementine." Gözleri önümdeki kardeşinin resmine takılı kaldı. Bir süre öylece resme baktıktan sonra bana tekrar baktı.
![](https://img.wattpad.com/cover/112024668-288-k175236.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
croquet & chemistry // gerard arthur way
Fanfictionkroket oynayan bir emofendi & kimyada başarılı hanımefendi