Rodger kolumdan tutup beni sertçe duvara fırlattığı zaman ağzımdan okkalı bir küfür çıktı.
"Bu kirli ağzını neden başka işler için kullanmıyorsun?" Boğazımdan kavrayıp beni duvara bastırdı. İtmeye çalıştım.
"Bırak... Beni..."
"Bana yıllardır göstermediğin arkadaşlığı onlara birkaç günde gösterdin. Peki ya hangisine aşıksın Clementine? Kıvırcık olana mı? Gözlüklü olana mı? Yoksa şu dudağı delik olana mı? Ah hayır, sen şu uzun saçlı olana aşıksın. Sen uzun saçlı seviyordun, unuttum. Peki Clementine, hangisine daha az zarar vermemi istersin?" Daha da sıkıştırdı. Artık temas ediyorduk. Konuşmaya çalıştım. "Hangisi dedin, duyamadım." Bana yakınlaştı.
"Birine bile... Zarar ve... Verirsen..." Nefes alamıyordum.
"Hepsi mi? Hepsine mi dedin?" Daha da kendini bana bastırdı. "Hepsine çok zarar mı vereyim? En çok uzun saçlı olana mı? Ah tabii ki kızım! Senin isteğin benim için emirdir!" Uzanıp beni öpmeye çalıştığı zaman dudağını ısırdım. Aniden geri çekildi. Dudağı kanıyordu ve benim de boğzım delicesine acıyordu.
"Beni... Iğrendiriyorsun..." Güldü. Arkasını dönüp gitti. Ben öylece yerde yatıyordum. Biri beni bulsun diye dua ettim. Nefes almakta hala zorlanıyordum.
"Clementine! Aman Tanrım!" Kafamı kaldırıp kim olduğuna bakmadım. Sesler boğuk geliyordu. Kafamı kaldırıp kucağına koyduğunda siyah saçlarını gördüm. Bu Gerard idi. Nefesindeki sigara kokusundan tanımıştım onu. "Yardım edin!" Kendimi güvende hissettim, gözlerimi kapadım ve uyudum.
Kendime geldiğimde revirde yatıyordum ve başımda Gerard vardı. Hafifçe gülümsedim. Sanırım ondan hoşlanıyordum.
"Clementine," diye mırıldandı.
"Selam Gerard. Ne zamandır uyuyorum?"
"Sanırım 15 dakika falan oldu. Olay ne bana anlatmak ister misin?"
"Rodger, bunu bana Rodger yaptı." Ona her şeyi söyleyemezdim. O zaman daha çok zarar görürlerdi.
"Neden?" Kaşlarını çattı.
"Onu sevmediğim için bana zarar verdi. İlk kez bu kadar ileri gitti." Doğruldum. "İntikam?"
"İntikam." Serçe parmaklarımız birbirine kenetlendi. Birbirimize verdiğimiz ilk söz buydu.
"Clementine, sen iyi misin kızım?" Annem bana sarıldığı zaman Gerard'ın tebessüm ettiğini gördüm.
"Ben gitsem iyi olur." Gerard ayağa kalktığı zaman annem ona baktı.
"Evlat, daha sana teşekkür etmedim bile. Üstelik müdür ile görüşürken bana lazımsın."
"Ne?"
Annem, müdür ve Rodger'ın ailesi ile görüşmek için odaya girdiğinde Gerard ile ben dışarıda beraber bekliyorduk.
"İyi olduğuna emin misin?"
"Sadece baygınlık geçirdim, bir şeyim yok. Boğazım acıyor o kadar." Gülümseyip elimi bacağına koydum. Hafifçe oynattım. Kapı açıldı. Annem bizi içeri çağırdı. Önce Gerard gördüğü her şeyi anlattı. Sonra müdür odadan çıkmasını istedi.
![](https://img.wattpad.com/cover/112024668-288-k175236.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
croquet & chemistry // gerard arthur way
Fanfickroket oynayan bir emofendi & kimyada başarılı hanımefendi