2.Bölüm: Şimdilik...

286 152 96
                                    

    Büyük bir hayal kırıklığı yaşayıp ben artık kimseyi sevemem deme!
    Unutma ki, en güzel çiçekler mezarlıklarda yetişir.

          #   Nazım HİKMET  #

(Multide ki Demir Aslan)

Şarkı:Emre Aydın- Son defa

İyi okumalar...

○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○

Arabayı son sürat sürmeye devam ediyordum. Gözlerim arka koltukta yatan bedene sabitlendi. Öylece hareket etmeden arka koltukta uzanıyordu. Aklıma nabzını kontrol etmediğim geldi ve arabayı ani bir frenle durdurdum. Hızla arka kapıyı açtım  ve bileğini elime aldım.  Parmaklarımı bileğine hafifçe  bastırdığımda nabzı çok yavaştı ama en azından hala hayattaydı, bu da bir şey di. Sonuçta tanımadığım birini bu kadar önemsememeliydim. O benim için bir yabancıydı, benim için bir şey ifade etmiyordu, etmemeliydi de. Aynı hızla arka kapıyı kapatıp sürücü koltuğuna tekrar oturdum ve arabayı çalıştırdım.

... Bir saatlik sessiz geçen yolculuktan sonra sonunda eve gelmiştim. Bahçe kapısını açan korumalardan birini yanıma çağırdım.

"Arabayı park ettikten sonra temizleyin."

"Tamam demir bey", dedi ve anahtarları aldı.

Arka koltukta ki küçük bedeni kucağıma aldım ve krem rengi  merdivenlerden çıkmaya başladım. Çok korkmuş olmalıydı çünkü yumuşak teni buz kesmişti.

Merdivenlerden çıkıp evin  büyük siyah çelik kapısının zilini çaldım. Yaklaşık bir dakika sonra kapı açıldı ve karşımda yüzü yıllanmış olan kasım çıktı. Saygılı bir adamdı, nerde ne yapacağını bilirdi. Zaten olması gereken de buydu. Duygusuz bakan, kırışık mavi gözlerle bana baktı ve hiçbir şey sormadan kapının önünden çekildi.

Kucağımda baygın olan beden ile birlikte üst kata çıktım. Şu ana kadar kız kardeşim'le veya dedem' le karşılaşmamıştım. Bu iyiydi kimseye açıklama yapacak halim yoktu.

Kahverenginde ki  kapalı misafir odasının kapısını açtım ve yatağa doğru yürüdüm. Yavaşça yatağa uzandırdım ve çarşafı üzerine örttüm.

Neden tanımadığım bir kıza yardım ettiğim konusunda hiç bir fikrim yoktu ama doğru olanı yaptığına emindim.

Gözlerim solgun yüzünde takıldı.  Küçük  bir burnu vardı, dudakları ise  ne çok kalın ne çok inceydi ve gül kurusu rengindeydi. Yüzünde küçük bir yara izi vardı tam da gözünün altında bulunuyordu, saçları koyu kahveydi ve oldukça gürdü. Yüzü çok narin duruyordu 'ben çok masumum' der gibiydi. Ama bunların hiç biri beni ilgilendirmiyordu. Yüzüne neden bu kadar odaklanmıştım ki sonuçta o benim için bir şey ifade etmiyordu. Diğer insanlardan bir farkı yoktu, o diğerleri gibiydi, aynıydı.

Yüzüne bakmaya dalmışken kapı açıldı ve kafamı o yöne çevirdim. Gelen kız kardeşimdi bana doğru gülerek geliyordu.

"Abicim geldin demek,  seni çok özledim. Niye bu kadar geciktin?"

Merak dolu gözlerle bana bakarken, yatakta ki kıpırdanmayla kafasını o yöne çevirdi. Gözleri kocaman açıldı ve bir bana birde yatakta ki bedene bakıyordu. 

"A-Abi, bu kız da kim?... Yoksa sevgilin mi?",dedi ve tekrar kafasını ona çevirdi.

"Ama başı kanıyor, yaralanmış!"

Doğru onu neden bir hastaneye götürmemiştim ki! Bunu neden düşünmediğim hakkında hiç bir fikrim yoktu. Üstelik yatağa uzandırıp yüzünü inceliyordum. Bir doktora ihtiyacı vardı.

Çünkü Sen Farklısın(Düzenlenecek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin