Nehir Güneş:4.Bölüm

93 19 0
                                    


Ne ikna edici bir intihar biçimidir;
şimdi seninle göz göze gelmek...

Cemal Süreyya.

Bölüm müziği:Sezen aksu-Manifesto

○●○●•●○○○●●○●○○●○○○●

Şu anda nefes almakta zorlanıyordum. Karşımdaki beden tam karşımda durup gözlerimin içine baktı ve sert ses tonuyla konuşmaya başladı.

"Evet nasılsın?"dedi umursamaz bir tavırla. "Ayakta olduğuna göre iyisin."

"Evet iyiyim sağolun." Dedim titrek bir ses tonuyla" Ben de size soru sormak istiyordum."

"Buyurun!"diye onayladıktan sonra derin bir nefes alıp konuşmaya başladım.

"Bana neden yardım ettiniz?" Çok düz bir şekilde sormuştum. Sanki normal bir şeydi. Bazen kendimi gerçekten anlayamıyorum.

"Bir nedeni yok açıkcası. Yanlızca yardıma ihtiyacı olan bir kadına yardım ettim o kadar."dedi umursamaz bir şekilde.

Sözleri oldukça düzdü." Evet peki şimdi Nehir Güneş ne yapacaksın?"iç sesimin sorusuyla bir süre baş başa kaldım.

Uzun süre konuşmamış olmalıyım ki ,karşımda ki adam bana bir cümle yönelti.

"Sorunuzun cevabını aldığınızda göre gidebilirsiniz."

Ne bu kadar mı? Bu kadar basitmiydi beni bu evden yollamak? Tabi ki de basit bu onun evi Nehir. Ne bekliyordun dizlerinin üstüne çöküp gitme diye yalvarmasını mı.

Kafa mı yukarı kaldırıp gözlerinin içine baktım.

"Pekala! Yardım ettiğimiz için teşekkürler."dedim düz bir sesle.

Gözlerinde bir duygu aradım ama yoktu, boşluktu. Sonu olmayan karanlık bir boşluk.

"Korumalarımdan biri sizi evinize bıraksın isterseniz."dedi ve bir korumayı yanına çağırdı. Tam konuşacağı anda araya girdim.

"Hayır hiç gerek yok ben kendim giderim."dedim. "Tabi Nehir ormanlık alanda bir evden hiç bilmediğin bir şehirde kuzeninin evine gidersin. Çünkü senin sihirli güçlerin var." İç sesim  yine haklıydı.

Ama konuşmuştum bir kere.  Hem adamın umrumda değildim. Yavaş adımlarla eşyalarımı alıp bahçe kapısından çıktım.

... Allahım saatlerdir yürüyordum ama hala ana yola ulaşamamıştım. Karanlık çökmüştü bile. Ve vahşi hayvanların sesi kulaklarımı dolduruyordu.  Korkuyordum hem de çok. Keşke itiraz etmeseydim, şimdi kuzeninin yanında dertleşiyor olabilirdik.

Her adımımda kafamın ağrısı artıyordu. Bir an gözüm karadı ve dengemi kaybettim. Anında yerle temas eden yaralı dizlerim acı ile sızladı. Kafamı yavaşça kaldırıp saçlarımı yüzümün önünden çektim. 

Gözlerim net görmüyordu etrafım bulanıktı. Yavaşça ayağa kalkıp yavaş adımlarla ilerlemeye çalıştım. Bu gidişle ormandan sabaha kadar çıkamayacaktım.

Kafamın ağrısı yetmiyormuş gibi, dizlerinin sızı inatla canımı yakıyordu. Karanlık yolda önümü görmekte zorlanıyordum.

Çünkü Sen Farklısın(Düzenlenecek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin