BENİ TEHTİT ETME

496 40 8
                                    

Faruk yarım gülümsedi.

F:nereden öğrendin diye sormayacağım... ama emin ol ben çok değiştim... Meryem ve Can benim doğal ilacım oldu. İstersen söyle ama asla Meryemi bırakmayacağım. Zaten Meryem beni asla bırakmaz.

A:çok emin konuşuyorsunuz Faruk bey. Bunu neye borçlusunuz?

F:Meryemi tanıyorum diyelim.... Yengenin senin üzerinde çok hakkı var ve o gerçekten benimle mutluydu sadece çocuklarına ihtiyacı vardı. Ona borçlusun bana da borçlusun yani böyle devam et. Ortalığı yatıştır.

Diyerek işaret parmağıyla Alpaslanın omzunu iki kez ittirdi.

A:gördüğün gibi sen söylemeden bunu yapıyorum ama ailemden birine zarar gelirse özellikle Meryem yengeme seni...

Faruk kesti.

F:şttt beni tehdit etme Alpaslan. Ben seni tehdit etmek istemiyorum ama ısrar edersen senin bana neden borçlu olduğunu herkesin bilmesine izin veririm. Tehdit hoş bir şey değil. Zamanın da sana yardım ettim. Sana abilik yaptım. Borcunu öde.

Alpaslan dişlerini sıktı.

A:yine görüşeceğiz biliyorsun değil mi?

Arkadan Hızırın sesi geldi.

H:Alpaslan!

Faruk küçük bir kahkaha attı.

F:Fare büyümüş kediye kafa tutuyor... Alpaslan ... görüşeceğimize eminim. Ha bu arada her yapılan tehditin bir bedeli olur.

A:birine zarar gelirse seni öldürürüm.

F:o zaman beni tehdit etme Alpaslan! Beni tanıyorsun!

Diyerek bahçede hastahaneye doğru yürümeye devam etti.

F:Can terleme!

Hızır Alpaslanın önünde durdu.

H:ne oluyor?

A:amca anlatacağım...

İ:artık anlat da! Sabahtan beri anlatacağım da anlatacağım gına geldi!

H:tamam şurada otururuz. Çocuklar hadi annenizin yanına. Benimle ilgili bir şey söylemeyin.

Gittiler. Hızırlar da kafeteryanın yolunu tutdular.

Oturdular.

H:anlat.

A:aslında... çok eski Amerikadaydım 20 21 yaşlarımdayken tanıdığım bir adam.

İ:ee baya  iyi tanıtyora benziyordun.

A:yani... o zamanlar çok gençtim ve benim paçamı kurtarmıştı.

H:neyden?

A:bir gurup adamdan. Çok aman aman bir olay değildi. Bir şekilde adamlar bana düşman oldu. Bir gece beni sıkıştırıp dövdüler. Öldüresiye. Ara bir sokaktaydık. 3 kişi geçti kimse durun yapmayın demedi sonra o durdu ve yardım etti. Beni hastaneye götürdü. Tedevim sürence uğrayıp durdu. Bu kadar sonra bir daha görmedim.

Alpaslan neden ona düşman olduklarını anlatmadı. Bunun sonsuza kadar saklı kalmasını umuyordu.

H:Biz neredeydik o sıra! Bir telefon açamadın mı! Çıldıracağım.

A:Amca seni kızdırmak istemedim. Beni geri Türkiyeye götüreceğinizi düşündüm.

İ:hay ben senin düşüncene! Yeğenim öldüresiye dövülmüş hiç haberimiz yok!

H:Bu adamla yani Farukla ilgili ne biliyorsun?

A:hiç... hiç birşey.

H:araştıralım.

EDHO-HATALAR VE BEDELLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin