Bölüm 3

17 3 0
                                    

Saat beşi geçmiş altıya doğru gelirken valizimi alıp aşağıya doğru indim. Annem ve babam beni kapıda bekliyorlardı. Onların yanına gidip "artık gidebiliriz." Demiştim. Annem bana sulu gözleriyle bakarken içimde bir yerlerde keşke bu kadar iyi insanlar olmasaydılar da onları bırakıp gittiğimde arkamdan ağlamasalardı diye düşündüm. Onlara kalsaydı her ay istanbula onların yanına gelicektim. Ama tabikide böyle bir şey olmayacaktı. Belki aylar belki yıllar sonra istanbula gelebilirdim o da biyolojik ailemi bulduğumda olabilirdi.
Babamın arabasına bindiğimdi arka koltuğa geçip, kafamı cama yaslayıp düşünmeye başladım. Bu şehiri özleyecektim. Ve buradan ayrı kalmak bana zor geliyordu. Ama mecburdum. Gidecektim ve dönmeyecektim.
Havalimanına geldiğimizin anladığımda arabadan indim. Ve babamın valizimi vermesini bekledim. Valizimi aldığımda onlara dönüp " burdan sonrasını ben hallederim siz gelmeyin." dediğimde annem ve babam sakince kafalarını olumlu şekilde salladılar. Valizimi alıp havalimanına girdim. Hızla chekın bölümüne gittim ama sonra aklıma onların chekın yapmış olacağı geldi o yüzden yolumu değiştirip lavoboya doğru gittim. Lavoboya girdiğimde başımdaki sızıyla olduğum yere yığıldım. Ne olduğunu anlamadan birinin beni omzuna aldığını hissettim beni kaçırıyor olma ihtimali aklıma geldiğinde, Neden beni kaçırsınlarki? Sorusu aklımı kurcalıyordu. Ben sıradan bir kızım.
Başım sızlıyordu ama tam olarak bayılmamıştım konuşulanları duyabiliyordum. " abi kızı aldık geliyoruz..." Bu konuşmayı duyduktan sonra kesin olarak kaçırıldığımı anlamıştım. Ama bi anda kafama bir darbe daha aldım ve bundan sonrasını hatırlamıyordum.

Uyandığımda nerede olduğum konusunda hiçbir fikrim yoktu. Ne yapacaktım? Nasıl kurtulacaktım?
Gözlerimi etrafa gezdirdiğimde üç tane izbandut gibi adam gözlerimin içine bakıyordu. Bir tanesi "abi kız uyandı nereye getirelim?." Dediğinde diğer iki izbandut kollarımdan tutup beni kaldırdı. tam ağzımı açıp çığlık atacaktım ki ağzıma sokulan kumaş parçasını farketip susmam bir oldu. Beni galiba bir depoya getirmişlerdi elektrik kaçağı, damlayan su sesleri, siyah duvarlar... Sanki benim cehennemim olacak yer burası ve birdaha buradan çıkamayacakmışım gibi.
Kolumu tutan iki izbandut'a bakıp çırpınmaya başladım bağırmaya çalışıyodum ama ağzımdan boğuk boğuk sesler çıkıyordu. Adamlardan biri beni yere oturtup sırtıma demir sopayla vurmaya başladı. Her vuruşunda sanki bütün kemiklerim kırılıyormuşcasına acı çekiyordum. Gözlerim dolmuştu, canım acıyordu. Artık içimdeki acıyı tutamayarak ağlamaya başlamıştım. Ağzımdaki kumaş parçasını ısırıp acımı dindirmeye çalışıyordum. Bana bunu neden yapıyorlardıki, hala bir anlam veremiyordum.
Adam vuruşlarını kestiğinde sırtımdaki acıyı artık hissetmiyordum, uyuşmuştum. Benden nefret ediyorlardı.
Beni tutup ayağa kaldırdıklarında kafamı zar zor kaldırdım ve bana vuran adama soru soran gözlerle baktım. Neden vurduğunu öğrenmek istiyordum.
En sonunda ağzımdaki kumaş parçasını aldı ve beni yere otutturdu
"Emir abi birazdan gelicek uslu uslu otur yoksa sonun bundan dahada kötü olur güzel kız." Diyip göz kırptı. Emir abi dedikleri acaba koca göbekli kel kafalı bir mafya babasımıydı. Kim olursa olsun hayatımın sonuna kadar bana bu yaptıklarını ona ödetecektim. Beni yerden kaldırıp sandalyeye otutturup ellerimi ve ayaklarımı sıkıca bağladılar. Ve bianda heryer kaplaranlık oldu. Kimsenin bilmediği bir fobim vardı oda karanlık korkumdu. Çoçukken yaşadığım bir olaydan dolayı karanlıktan herzaman korkmuştum. Böyle anlarda nefesim kesilcekmiş gibi hissediyordum. Yine aynı şey oldu ve nefes almakta zorluk çekmeye başlamıştım. Daha fazla dayanamayacağımı anlayarak bağırmaya başladım " ışıkları açın... Yalvarırım ı-ışıkları açın..." Bianda bütün ışıklar açıldı ve hiç tanımadığım bir yüz bana doğru yürümeye başladı. Bu Emir abi dedikleri kişi olabilirmiydi. Ama Fazlasıyla genç ve güzel görünüyordu. Güzel görünüşünün altında nasıl bir kişilik yatıyordu kim bilir.
Yanıma iyice yaklaştı ve arkama geçip ellerimi çözmeye başladı. Kulağıma yaklaşıp nefesi yanağıma değerken bir kaç kelime fısıldadı.
" ben Emir tanıştığıma memnun oldum Eylül."
Macera yeni başlıyor:)

KAYIPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin