Mükemmel Dünya

Bölüm 19 - Üstünlük Savaşı

Yeşil Ölçekli Kartal yan yana baktı ve cilalı metalden yapılmış gibi vücudunun her yerindeki ölçekler soğuk bir ışıkla parlıyordu. Soğuk ve korkutucu göründü ve gözlerine baktı, aşağı doğru bakarken derinleşti.

"Green teyze, daha hizli. Yeterli zaman yok "dedi. Küçük adam yüksek sesle bağırırken dağ eli küçük elleriyle uğraşıyordu.

Yeşil Ölçekli Kartal kanatları kabaca elli ya da altmış metrelik bir alana yayılmış olarak hızla inen şiddetli ırmaklar ıslık çaldı. Aşağı doğru bastıran siyah bir sis gibi, insanların yüreklerine palpasyon yaparak büyük bir gölge fırlattı.

Shi Hao bir boğmaca ile beş ya da altı metre yüksekliğe çıktı ve kartalın arkasına indi. Derhal sert bir yüzey hissetti ve terazilerinin her biri metal kadar soğuk ve sertti.

"Küçük adam, çok maceraperest olun" Şef yüksek sesle bağırdı. Her şey çok hızlı oldu ve Shi Hao'nun yukarıya çıkmasını önlemek için herhangi bir zaman yoktu.

"Dede Başkan, rahatla, bu kadar çok risk almayacağız. Şansımızı bulduğumuzda sadece harekete geçeceğiz. "Shi Hao, endişelenmeye gerek olmadığını işaret ederek onun küçük elini salladı.

"Küçük çocuk, dikkatli olmalısın! "Shi Linghu bağırdı. Bu küçük adamı engelleyemeyeceğini ve yalnızca yüksek sesle uyarabileceğini biliyordu.

"Amca, biliyorum. Büyükbaba şefi, ilk önce siz geri dönün. Burası çok tehlikeli. Hareket halindeyken çok fazla klan var, bu nedenle fırsatlar bol olmaz zaten. "

Köylüler hemen hepsini anladılar. Bu bir gerçekti. Şu anda hayatlarının en büyüğündeki bütün erkekler gitmek durumunda kaldıklarında yüzlerce deli ve kısır canavarın denizinde boğulacaklardı ve dağdaki kan gölüğüne katılacaklardı.

"Hadi gidelim!" Şef Shi Yunfeng el sallıyor ve emir verdi, aksi takdirde başka bir felâketle karşılaşabilir.

"Dikkatli olmalısın küçük adam" Köyden bir kişi sesini duyarak uyardı diye bağırdı.

"Biliyorum, Büyükbaba Şefi, siz de dikkatli olmalısınız."

Yeşil Ölçekli Kartal havada kaldıktan sonra dağların kenarına çıktı. Hızları inanılmaz derecede hızlıydı ve yaralanmalar ortaya çıkıncaya kadar rüzgar hafifçe gök gürültüsü gibi yüzüyordu; Birinin gözlerini açmak neredeyse imkânsızdı. Küçük adamı Shi Hao sırt üstü yatıyordu ve iki küçük eli sıkıca soğuk, soğuk çarpmalara sadık kalarak uzaklaştığını görmek için gözlerini şaşkına çevirdi.

"Teyze Green, dikkat et, orada çok kısır yaratık var.

Yeşil Ölçekli Kartal son derece hızlıydı. Kanatlarının kanadıyla hızla bir dağ tepesinden diğerine geçti. Dağ ağaçları çöktü ve büyük ağaçlar koptu. Kırık dallar ve soldurulmuş yapraklar her yere uçtu.

Yüzü aşkın korkunç kısır canavar savaşta, yüzü aşkın kısır kuş da kanatlarını bastırıyordu. Geri bir şey tutmadılar ve hatta birçok kayalar çöktü ve büyük bir karmaşaya neden oldu.

Canavarlar kükredi ve kuşların çığlıkları dağların ortasında yankı buldu. Dağları derin kırmızı renklerle boyayan, kan akıyordu. Çöktü ve kanlı bir hamur haline gelene kadar çiğnenmiş çok büyük canavarlar vardı. Alan kan kokuyordu.

Parçalanmış dağın önünde, üstünlüğüne delice savaşan yoğun canlılarla tamamen doluydu. Canlar, durmadan on adım atarak havaya girdiler, çünkü yaratıklar Suan Ni'nin cesedini saklayan büyük kaya parçasını çıkarmaya çalışıyordu.