Mükemmel Dünya

Bölüm 168 - Tıbbi Alınması

Dağ zirvesi manevi gölün üst bölgesini kapatarak çöktü. Herkes şok oldu; Kimmiş bu kadar cesur davrandı? Herkesi aynı anda bastırdı!

Herkes dikkatini dağıtmıştı ve buna karşı savunmaktan başka çaresi yoktu. Eğer taş tepe bu bölgeden aşağıya doğru giderse, önleyebildiyse bile, gümüş renkli ölümsüz şeftali ağaçları kesinlikle olmazdı.

Her türlü kıymetli tekneler gökyüzüne doğru fırladı. Semboller titredi, taş zirvesini ayırdı. Kayalar her yönden vuruldu ve toz gökyüzüne yükseldi. Bu bölgedeki gökyüzü bayatlaştı ve toz manevi göle dağılmışken, toprak ve kayadaki her şeyi kapladı.

Bozukluğun avantajından yararlanan küçük adam, şeytani bir ışık çizgisine dönüşmeden önce genç tanrı'yı ​​Gökyüzü ve Dünya Çantası'na topladı. İleriye doğru koştu ve duman, toz ve uçan kayalar içinde hareket etti. Cennet ve Toprak Çantasını açarak dört gümüş şeftali ağacını topladı.

Kıymetli teknikler, güçlerini ve ilahi ışıltıyı dans ettiklerini gösterdiler; Bu alan kargaşaydı.

Birçok küçük ağaç yerden çıktı, mor saçlı kız Shi Yi ve diğerlerinin sembolleri yüzünden yerden ayrıldı. Bununla birlikte, küçük cücenin Cennet ve Dünya Çantası'nın her şeyi yutarken biraz daha egemen olduğu açıktı.

Tüm alanlar sola ve sağa uçtuğu için bu bölge tamamen bozukdu.

Hou ...

Bir gürültü patladı ve eski bir kurt çıktı. Bir metrelik uzunluğu aşmadı ve bir maç kadar ince olsa da yıllarca yaşlansa da korkunç olma noktasında hala güçlü oldu.

Bir pu sesi ile, pençesi saf kanlı bir canlının cesedindeki kanlı bir yarayı açtı. Bu saldırı değerli bir eserin çevresindeki parlaklığı ödünç aldı ve kesinlikle korkutucu oldu.

İlahi maymun kralının bahsettiği eski ama hala hayatta olan yaratık da ilahi tıbba el koymak için buraya geldi. Mukavemeti derin ve ölçülemezdi ve nispeten daha küçük kanlı ağzını açtıkça alana çarpıtıldı.

Küçük adam büyük bir endişeye kapıldı. Kaşlarını kaldırdı, çünkü bu yarışmayı kaybetti. Gümüş şeftali ağaçlarını Cennete ve Toprak Çantasına alamadı, çünkü eski kurt, karanlıkta müdahale etmesi için en uygun zamanı bekledi.

Ancak, bu da başaramadı. Karanlık içinden, şeftali ağaçlarını seven cesetlerin varlığı vardı. Bir Xique ortaya çıktı ve sıradan bir türe rağmen, gücünü biraz korkutuyordu. Kendisini hızla büyüttü ve bir Kun Peng gibi gökyüzünü örttü. Büyük bir pençe uzatarak, cenneti ve dünyayı rahatsız etti, eski kurdu geri zorladı. İlahi tıpta uzaklaşmak üzereydi.

Burası tam bir kaos içindeydi. Küstah ve mantıksız yaratıklar saklandığı yerden çıktı ve eskiden beri yaşlı osuruklardan hiç yoktu.

Tanrısal maymun uzun bir kükreme duyurdu. Güçlü bir rakiple savaşırken, bu alanı sürekli gözlemledi. Gürleyen bir sesle semboller parlak bir şekilde parladı ve manevi göl kenarı taşan parlaklık ile yükseldi.

"Değerli tıbbımı kaçırmak mı istiyorsun? Ben bok yemeyeceğim! Dövüşünüz çoktan gecikmiş! "

Kızgın kükreme sonrasında, saf topraklarda her türlü gizemli simge ortaya çıkmış ve gökyüzü sızdırmaz bir yapı oluşturmuştur. Bu alanı kapattı ve ek olarak dört gümüş şeftali ağacı tuttu, böylece kimse onu taşımadı.

Harika bir oluşum ortaya çıktı. Maymun kralı uzun zaman önce hazırlık yapmış ve sakin bir şekilde birkaç eski dostun ortaya çıkmasını bekliyordu. Onları ve saf kanlı yaratıkları tek bir büyük yolla yakalamak istiyor.