Mükemmel Dünya

Bölüm 171 - Gidiş

Küçük dünya açılış eşiğinde kaldı. Açıldığında, giderek tehlikeli hale geldi, çünkü yerli türler kan ve et hasatına yönelik son şiddetli ava çıkacaktı.

Çıkış, kan alanına boyanacaktı, çünkü büyük öldürme eğilimlerini başlatmak için onu engelleyen güçlü kişiler olacaktı.

Çıkış büyük ve korumak çok zor olmasına rağmen, yine de tehlikelerle doludur. Kaçınılmaz olarak gücünü koruyabildikleri için hiçbir dahi, dikkatsiz davranmaya cesaret edemezdi.

Gece sakindi. Küçük adamın grubu hemen hemen hepsi atak yaptı ve büyük fayda sağladı. Ufuk aydınlandığında ay hala gökyüzünde asılıydı ve altın sisi yükseldi.

İlahi battaniye dışarıya uçtu. Herkes iyi davrandı ve görevini yerine getirdi. Hiç kimse dikkatsizce fırsatlar arıyordu, çünkü son anı yakındı, daha dikkatli olmaları gerekiyordu; Tek bir kayma hayatlarını kaybetmelerine neden olabilir.

Tabii ki dağlık bölgelerde ve düzlüklerde katliamlar yaşanıyordu. Yerli türler birçok dahiyi kovalayıp öldürüyor; Büyük bir katliam yarattılar.

Bu küçük dünyada yaşayan birçok insan türü vardı. Sazların altından sis sızmasıyla, nehirler ve dağlar arasında sallayan sesler çalıyordu. Bu insan ırkları kısır canavarlardan daha zalimydi. Gerçekten insan değildiler, çünkü boynuzları ve kanatları ile doğdular.

Birçok dahi çok genç oldukları için öldürüldü. Yetiştirme alemleri yeterince yüksek değildi ve henüz tam olarak olgunlaşmamıştı. Bununla birlikte, yerli varlıkların hiçbiri tehdit altında hissetmedi, çünkü çoğu yaş deneyimine sahipti.

Bu düşmüş dahiler bir zamanlar kendi klanlarından üstün yeteneklerdi. Bununla birlikte, genç kahramanların bu cemaatinde, onların klanlarının yönettiği bütün topraklar olağanüstü gözükmüyordu.

Bu kez ölüm oranı son derece yüksekti. Şimdiye kadar, yaklaşık yüzde seksen yüzde zaten öldü ve sadece yüzde yirmi kalmıştı.

Yol boyunca zemine kan lekeli oldu. Şahit oldukları aşırı cinayetler onları tamamen susturdu.

Küçük adam Void Beast Ciltten zayıflara yardım etmek için atladığı birkaç kez vardı, ancak çabaları boşa çıktı. Bu olaylar devam ederse, bu dünya kaçınılmaz olarak kanla dolacaktı.

" Wu, bu Rain Clan'ın insanları!"

Öğleden sonra güneş, havada yükseldi. Büyük bir gölet geçtiklerinde büyük kırmızı kuş gözleri iki kişiyi görmüş. Biri orta yaşlı bir adamdı ve diğeri beyaz sakallı bir yaşlıydı; Bu ikisi kesinlikle Yu Kun ve Yu Wencheng idi.

"Gerçekten onlar!" Az önce baştan sona kırmış olan Dokuz Baş Aslan gözlerini genişletti. Küçük adam konuşma şansı bulmadan önce, kutsal battaniyenin üzerinden atladı ve iki kişiye doğru itildi. Bu ikisi küçük çocuğa saldırdığında Dokuz Başlı Aslan da neredeyse öldürüldü.

Yu Kun ve Yu Wencheng endişeli. Bu küçük dünyada çok uzun süre kaldılar. Kısıtlandığı gibi, gücleri aslında çok güçlü olmasına rağmen, mezarlarının bu yerde olmasını istemiyorlardı.

Şu ana kadar, Shi Yi'yi aramaya başlayan Yu Zimo , klan yaşlılarının geri kalanı öldü. Bu, onları geri döndüklerinde klanlarına nasıl anlatacaklarını bilmediği için onları çok endişelendirdi.

Nine-Headed Aslan uyukladığı için renkli bir sarı ışık yükselmeye başladı. Bu, her ikisine de şok verdi, çünkü son karşılaşmalar arasındaki kısa sürede bu torunun gücü tüm seviyede yükseldi.

"Büyükbaba da burada!" Büyük kırmızı kuş, kanat çırparken sızlardı. Karaya oturduğu yere kadar taşıdı.

Yoğun bir savaş başlatıldı. Yağmur Klanının iki uzmanı şok oldular çünkü avantaja sahip değillerdi.