Mükemmel Dünya

Bölüm 163 - Yüz Kıran Kalp

Küçük adam bir duman bulutu gibi kayboldu. Parlayan kozayı taşırken dağ sırtlarını son derece hızlı geçti. Kanaatine göre, mor saçlı kızın ilgisini çeken şeyler kesinlikle daha aşağı değil, bu yüzden önce onu kapmaya ve daha sonra düşünmeye karar verdi.

"Utançsız küçük hırsız!" Mor gökyüzündeki kızın kıyafetleri, gökyüzünde yüksekte dolaştıkça hafifçe çırpındı. Ay sarayından inen, onun peşinden koşarken anlatılamayacak miktarda bir saflık gibiydi.

Gerçekten aşırı sinirlendi. Bu nefret dolu çocuk, temel ahlaki anlamdan yoksun ve ona bu tür gizli saldırıları yapmaya cesaret edermiş! Bu ne tür bir tekniğin karmaşasıydı? Güreş yeterince kötüydü, ama yine de kulağını biraz ısırdı!

Küçük adam ona dikkat etmedi ve sadece sessizce lanetledi. Karşı tarafa karşı planda bulunmasını kim söyledi? Bu son derece normal bir kavga türü idi. Daha önce kum çırpmaya çalıştı, kısır bir canavarın kulağı için bu kadar özel olan ne ?!

O, yönlerini sürekli olarak değiştirdi, içeri girip çıkıyordu. O ilkel dağ sıraları içinde koştu ve zaman zaman homurdanmaya dönecekti. "Sen vahşi ve affedici değilsin. Asla durmayacak mısın ?! "

Mor saçlı kız öfkeliydi. Bu küçük hırsız çok utanç vericiydi, aslında onun yerine onu suçluyordu! Ona arkasından saldırmak, onunla güreşmek, kulağını ısırmak, dahası her şeyi yakalamak! Değerli küpeler ve parlayan kozalar onun tarafından taşınmıştı.

"Lanetlenmiş küçük hırsız, ne tür bir şey olduğunu bile bilmiyorsun, sen de kaçıp kaçıyorsun. Çok nefret dolu ve utanç verici! "Dişleri sıktı konuştu.

Küçük adam hiç umurumda değildi. Önce onu çalmaya ve daha sonra ne olacağını düşünmeye karar verdi.

Sonunda, bir saatlik takipten sonra mor saçlı kızı salladı. Sonuçta, onu takip eden sadece bir kişi vardı ve onu çevreleyen uçan ilginç kuşlar değildi.

"Gerçekten vahşisin, aslında o mücevhanı kulağından ısırıyor. Neden bilezikten ısırmadım? "İlahi Çarpıcı Taş pişman oldular. Zaten bir parmak ucu boyuna küçüldü ve küçük adamın saçında sallıyordu.

"Rakipsiz birinin kalbine sahip değildiniz!" Küçük adam titrek bir ifadeyle.

" Ahpei! "Yaramaz taş dudaklarını kıvrıldı. Birinin kulağına ısırmak, rakipsiz bir insanın yaptığı şey midir? Gerçekten yeterince utanç verici olmadığını düşündü.

"Gerçekten güzel şeyler" Küçük adam, küpenin ucunu ileri geri taşındı. Sadece güvercin yumurtasının büyüklüğüydü ve mükemmel yuvarlak ve şeffaftı. Vücudunun tamamı mor renkli, parlak, çeşitli renklerde ışık yaymaktadır ve yoğun propitious buharlar yaymaktadır.

"Tam olarak ne tür bir taş olduğunu görmeme izin verin." İlahi çarpıcı öne çıktı ve onu yemek istediği açıktı.

"Bu bir taş değil, inci, bu yüzden üzerinde garip bir fikir yok. Aksi halde sizi küçük pagoda birlikte sıkıyorum "dedi küçük adam.

Parmak ucu boyutunda değerli inci parlak ışık akıyordu. Aktive edildiği sürece, semboller hemen yüzeyinde görünür ve bir ışık perdesi oluşur. Birinin vücudunu korumak için kullanılabilir ve ayrıca kılıç qi'yi de serbest bırakabilir; Gerçekten harika oldu.

"Mücevherin sadece küçük bir parçası ama yine de ilahi güçler var!" Küçük adam şaşkına döndü. Bu tür değerli eserler gerçekten nadiren görüldü.

Tek şey, bu küpenin çok narin olmasıydı ve saçına bağlamak için hiçbir yolu yoktu. Sonunda ilahi altın zinciri yeniden arıtıp daha uzun ve daha inceltti. Onu bileklerine bağladı ve önemli bir noktada büyük bir öldürme silahı olabilir.