seven

1.8K 169 32
                                    

Y/N: Lütfen önceki bölümleri okuyup hatırladıktan sonra bu bölümü okuyun^^
Bu bölüm senindir bebek anidendolunay ❤️

"Aklına ben mi geldim?" diye fısıldadım, bu gerçek olabilir miydi? Duyup duymadığından emin olmadığım cümleye karşılık vermedi, ben de beklemedim.
Sweatshirtün altında olmasına rağmen hafif ıslak görünen tişörtüyle uğraşıyordu.

Buradaydı, gerçekten evimdeydi.

"Sıcak bir şeyler var mı? Biraz üşüdüm."

Hiçbir şey olmamış gibi sorduğu şeye karşılık duraksadım, ne yapmalıydım? Beni incitmemiş gibi mi davranmalıydım yoksa aksine belli etmeli miydim?
Cevabını veremiyordum.
Başımı salladım ve bir şey söylemeden mutfağa doğru adımladım, üzgün olduğunu bile söylemeyecek miydi?

"Belki de değildir..." dedim farkında olmadan.

Sıcak çikolatayı hazırladıktan sonra tepsiye koydum ve salona geçtim, oturuyordu. Gözlerini pencereye dikmişti ve düşünceli görünüyordu.
Sormak istedim, ne düşündüğünü bilmek istedim fakat bir şey söylemeden sıcak çikolatasını uzattım. Zoraki bir gülümseme eşliğinde fincanı aldığında bir şeylerin ters gittiğini anlamıştım. İç çektim, ona sormadan bana söyleyecek kadar yakın olmayı dilerdim.
"Sormayacak mısın?" diye sordu aklımı okumuşcasına.
Sıcak çikolatamı yudumladım. "Sormamı ister miydin?"
Alt dudağını dişledi ve derin bir nefes aldı. Saniyeler sanki dakikalar gibiydi, ortamın gerginliği bir türlü dinmemişti.

"Evet, isterdim."

Gözlerimi fincandan ona çevirdim. Anlayamıyordum, ne yapmamı istiyordu?

"Anlatır mıydın?" diye sordum kendimi tutamadan çarpık bir gülümseme ile.

"Bilmiyorum, sanırım anlatmak isterdim... Ama zaten sormayacaksın öyle değil mi?"

Güçsüz çıkan sesi yelkenlerimi suya indirmeme sebep oldu. Yorgundu ve bunu göstermekten çekinmiyordu, öncekinin aksine.

"Aslında..." dedim başımı ona çevirirken. "Soracağım."

Şaşırmıştı.

"Neden?"

Gözlerimi bitkin yüzünde gezdirdim. "Çünkü seni umursuyorum, bir hayran olarak."

Duraksadım, devamını getirip getirmemek konusunda kararsızdım. Düşen omuzları hayal kırıklığı yaşadığını gösteriyordu.

"Aynı zamanda bir arkadaş olarak."

Omuzları tekrar kalktığında gözlerini yüzüme çevirdi, ciddi olup olmadığımı kontrol ediyordu. Ciddi olduğuma emin olduktan sonra içten bir gülümseme oluştu yüzünde.

"Arkadaş mıyız?" dedi cevabı bildiği halde.

Başımı eğdim ve fincanımla oynamaya başladım. "Arkadaşlık basit bir kelime gibi görünse de öyle olmadığını ikimiz de biliyoruz, bundan birkaç hafta önce sadece bir hayrandım fakat seni artık sadece hayranı olduğum bir idol olarak gördüğümden emin değilim. Bugün hastaneden sonra bunu düşündüm..." dedim göz teması kurmaktan kaçınarak. "Söylediğin cümleyi."

Boğazını temizledi. Bir şey söyleyecekken ona izin vermeden devam ettim.

"Buradayım çünkü arkadaşınım demeyi çok isterdim ama diyemedim. Beni arkadaşın olarak görmediğin o kadar belliydi ki..."

Hayal kırıklığı ses tonuma fazlasıyla yansımıştı, kendime kızmadan edemedim bütün duygularımı açık bir şekilde belli etmemden nefret ediyordum.
Elimdeki fincanı daha da sıktım. Bir şey demesi gerekiyordu aksi takdirde bir bebek gibi ağlayabilirdim.
"O halde... Bugün ilk günümüz mü?" dedi ipeksi sesiyle. Kafamı kaldırıp ona baktım, ne demek istediğini anlamamıştım.
"İlk günümüz mü?" diye sordum açıklamasını bekleyerek. "Genelde sevgililerin söylediği bir cümle değil miydi bu?"
İstemsizce kıkırdadım, elbette onu kastetmediğini biliyordum yine de ortamdaki gerginliği azaltmak istemiştim.
"Suga biased olmasaydın keşke." dedi sırıtarak. "Seninle çok eğlenirdim."
Bir kez daha kıkırdadım. "Ah, Yoongi beni çıldırtıyor! İnsan olmadığından adım kadar eminim, bu kadar mükemmel bir varlık insan olamaz!"
Gülümsedi ve bitirdiği sıcak çikolatasını mutfağa götürmek için ayaklandı.
"Bugün arkandan geldi, bunu beklemediğinden eminim."
Kalan son yudumu da içtikten sonra ben de mutfağa gittim, ona baktığımda kendi fincanını yıkıyordu.

stop confusing me | jimin '2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin