Selam arkadaşlar... İlk bölümü atıyorum... Okunmak yada populer bir kitap olmak gibi hedefim yok. Sadece yazmayı seviyorum ve paylaşmak istedim. Taslağımda onu aşkın kurgu var ve Çirkindi Aşk bir seri olucak Allah'ın izniyle. Okuyupta severseniz eyer, beninle düşüncelerinizi paylaşırmısınız..? Olmayan tüm okurlarıma ithafen :)
Çirkindi Aşk bölüm bir: O ucube bendim.
†††
Biri vardı, biri yoktu'yla başlayan masallar hep mutlu sonla bitmiş ve nedense. Rapunzel kuleden kurtulmuş, uyuyan güzel öpücükle uyanmış ve Külkedisi hayatını değişen o baloya gitmişti...
Ne garipti bunlar, değil mi?
Hep mutlu son oluyordu, hem masallarda, hem kitaplarda...
Ancak...gerçek hayatda gerçeğin yüzü farklı, insanlar acımasız ve önyargılıydı...
Yıllarımı geçirdiğim küçük kasabadaki evimin, ormana bakan penceresinden, yine piknik yapan ve kah kahalarla gülüp eylenen insanları izliyordum.
Ben, Sarah...
Bayan Daphne'nin deyişiyle: Koyu kahve, hafif çekik ve adeta bir ademi andıran; hüznün eksik olmadığı gözlerimi gezdirdim insanların üzerinde. Çiftler, aileler, arkadaşlar, turistler... Ardarda dizilen arabalardan inen, genç ve yaşlı insanlar...
Derin bir iç çekerek, dizlerimi göğsüme yasladım. Ahşap kokulu odamı çekilir kılan tek şey, yemeye tat veren baharat gibi, beyaz sayfalardan kopup gelen o kitablara has koku ve o sayfalarda hayat bulan, sessiz satırlarda gürültülü yaşam süren, mürekkep nakışlı hayatlardı...
Kitaplarımdaki gürültülü hayatlara dalar, kendimi soyutlardım dünyadan.
Konuşa bilceyim arkadaşlarım: yazarların kaleminden çıkan, mürekkeple buluşup hayat bulan karakterlerdi...
Dostoyevski...bu adamın yazış şekli harikaydı. Bu adam insanları, önyargıları çok güzel anlatıyordu. Beni yazıyordu sanki bir kitabında. Ve ben onun 'İdiot' kitabındaki baş kahramandım sanki... Kendimi ona benzetirdim nedense... Safdım mesela, insanlara çabuk inanır, tez kanardım. Elim ayağıma dolanıdı, biri benle konuşunca.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇİRKİNDİ AŞK (ÇİRKİN SERİSİ )Watty2019
ChickLitGüzel kadınlar hep sevilirdi... Peki ya...çirkin kadınlar...? Mutlu kadınlar güzeldir. Ve eyer bir kadın çirkinse, mutluluğuna henüz ulaşmamış demektir. Hayatın, çirkinliyin arkasındaki güzelliyi göstermesi için, perdeleri kapatması gerekti... Çün...