Yedek Plan

*5*

"Neredesin Andrea? Sana söylemem gereken bir şey var."

"Tamam her zaman gittiğimiz kafede buluşalım?"

"Tamam oraya gidiyorum."  Bella uzandığı yataktan kalkarak en sevdiği mavi elbisesini giydi. Bir görüşmesi olduğu halde kız arkadaşına bu durumu söylemeyi daha fazla bekleyemezdi. Son zamanlarda Andrea'nın telefonuna gelen mesajlardan şüphelense de sesini çıkartmamıştı. Mavi elbisesi üzerine kızıl saçları usulca dökülürken çantasını eline aldı. Hazırlanması on yedi dakikasını almıştı. Arabasına binerken heyecanlıydı.

Aklında binbir düşünceyle kafeye geldiğinde Andrea'nın telefonda biriyle mesajlaştığını fark etmişti. Sessizce arkasından yaklaştı. Bir kadının fotoğrafına bakıyordu. Andrea arkasındaki kadını hissetmemişken Bella hiçbirşey görmemiş gibi neşeyle karşısına geçti.

"Oh, seni fark etmedim Bell."

"Merhaba bir soda alabilir miyim?" Yanlarına gelen garsona isteğini bildirdikten sonra kız arkadaşına döndü Bella. Andrea heyecanla gülümsedi.

"Evet. Neymiş şu önemli haber?" Koyu sarı saçlarını savurarak köprücüklerini ortaya çıkarttı. Bella o sırada siyah tişörtün sevgilisine ne kadar yakıştığını düşünüyordu. Yutkundu, soda masalarına gelmişti. Bir yudum alarak boğazını temizledi.

"Hamileyim!" Ellerini uzatıp kız arkadaşının onu kutlamasını ve mutlu olmasını bekledi. Ama Andrea yavaşça geri yaslandı ve güldü. Yüzünde berbat bir ifade vardı.

"Ve bu çocuğa ben bakmayacağım Bella. Nasıl tek başına böyle bir işe kalkışabilirsin?"

"B-ben zannettim ki..." diye kekeledi Bella kendisini berbat hissediyordu.

"Ne zannettin. Bir aile olacağımızı mı? Bella bunu bana danışmalıydın. O çocuğu istemiyorum." Andrea hızlı ve kırıcı konuşmaya devam ederken Bella bedenini dikleştirdi ve fısıldadı.

"İlişkimizi kurtarabilir Andrea ikimiz eskisi gibi olabiliriz."

"İkimiz zaten eskisi gibiyiz. Değişen bir şey yok."

"Ha yani eskiden de beni aldatıyordun?!" Bella aniden içine gelen bağırma isteğini bastırmaya çalışıyordu. Andrea şaşkınlıkla ayağa kalktı.

''N-ne tanrım. Ayrılıyoruz Bella." Arabasının anahtarını alıp koşar adımlarla kafeden çıktı.

Bella elini karnına götürdü ve etrafa bakındı. Karnında bebeğiyle, birlikte mutlu olacaklarını umduğu kız arkadaşı tarafından terk edilmişti.

*********

"Liliana Maura Klahens." Liliana karşısındaki kadına elini uzatırken aklında yarın ki kokteyl vardı. İlk defa insanların önüne bir CEO olarak çıkacaktı. Karşısındaki kadın YORK dergisinin danışmanıydı ve röportaj yapacağı kadın gecikmişti. Danışman kapıdan çıkarken bacak bacak üzerine atıp eline gazeteyi aldı. O sırada elinde dosya ile kapıdan mavi elbiseli bir kadın daldı.

"Geciktiğim için kusura bakmayın berbat bir gün geçiriyorum." Liliana, mavi elbiseli kadının yüzüne bakınca dudaklarını şaşkınlıkla araladı. Taksisini çalan ve bir kaç gün önce tuvaletine daldığı kadın... Huzursuzca yerinde kıpırdandı ve alaylı bir şekilde söylendi.