"Merhaba ufaklık, üzgünüm yemeğin hala uyuyor." Dedi Liliana kızını kucağına alırken. Minik kızı can alıcı bir şekilde ağlarken Bella homurdanarak gözlerini açıyordu.
"Ver doyurayım hanımefendiyi." Dedi doğrulmaya çalışırken. Liliana bebeği onun kucağına bırakarak giyinip alt kata indi. Evin ısısını yükselterek mutfağa geçti. Yeni doğum yapmış eşine sağlık fışkıran kalp dostu meyveli yulaflı kahvaltısını hazırlarken Bella giyinmiş bir şekilde kızlarıyla aşağıya inmişti. Bebeğin üzerindeki mavi zıbını düzelterek onu sardığı beyaz ince battaniyesiyle mutfağa geçti.
Liliana kahvaltıyı hazırlamış tek elinde telefon diğer eli bilgisayarın dokunmatik panelinde kayarken kafasını işten kaldırıp Bella'ya baktı. Sol eliyle kavradığı bebeğini tutarken aynı anda yemek yiyordu.
"Ver bana minik tavşanımı. Yorgun gibisin hayatım?"
"Gece sen uyurken iki saatte bir Luanna'yı emzirdiğim için olabilir mi acaba Liliana?" Bella kahvaltısına devam ederken Liliana kucağındaki bebekle tek eli klavyede işlerini halletmeye çalışıyordu yutkunarak Bella'ya baktı.
"Ufaklık için bir hoşgeldin partisi yapılacak. Luke Word öyle istiyor. Patron o olunca bir şey diyemedim. Davetliler listesinde YORK'un patronu da var."
"Bayan Theld mi gelecek. Yüce tanrım o kadından ölesiye nefret ediyorum bana kalsa onu bir kaşık suda boğarım."
"Sana e-posta atmış. Bebeğimiz için." Bilgisayar ekranını Bella'ya çevirip önündeki portakal suyunu içti Liliana.
Bella yüzünü ekşiterek bir şeyler mırıldandığında Liliana uyuklayan kızının saçlarını öptü.
"İşe gitmem gerekiyor bebeğim." Dedi kucağındaki bebekle çalışma odasından çantasını alırken. Siyah dar elbisesinin üzerine giyeceği, vücuduna tam oturan özel tasarım kabanıyla mutfağa geri geldi.
"Ah sen çok seksisin ve ben artık o taş gibi sıkı poposunu kaybetmiş bir anneyim." Dedi Bella kafasını eğerken. Liliana gülünseyerek dudaklarına kısa öpücükler bıraktı.
"Hala seksisin hayatım. Ve evet. Artık bir annesin, bundan gurur duymalısın bana bir bebek ve bir aile verdin." Bella hafifçe sırıtırken Liliana'nın kucağında uyuklayan ufaklık hafifçe hareket ederek dudaklarını aralamıştı. Liliana kızının kısacık saçlarını okşadı.
"Şirkete gidip herşey yolunda mı kontrol edeceğim. Bir de hala Luanna için almamız gereken bir kaç şey daha vardı geldiğimde ona bakalım mı?"
"Onbir günlük bebeği dışarıya mı çıkartacağız Liliana?"
"Bir sorun olacağını zannetmiyorum. Sonuçta sürekli kucağımızda. İyi giydirirsek bir şey olmaz. Hem benim minik kızım büyükannesi ve büyükbabasını ziyaret edecek." Dedi Liliana kucağındaki ufaklığı okşarken. Bebeği kahvaltısını bitirmiş Anabella'nın kucağına bırakıp kabanını giydi. Topuklularını giydikten sonra iki çantasını da eline aldı. Liliana kapıdan çıkarken Bella peşinden ilerledi. Kapıyı açıp kar dolu olan bahçelerine baktı. Hava soğuktu.
"Aşkım üşümeyin, içeriye girin." Dedi Liliana gülümseyerek. Karısının dudaklarından kızının alnından öpüp arabasına doğru ilerledi. Bella kızının sağ elini hafifçe kaldırdı.
"Anneciğine hoşçakal de bebeğim." Liliana çantasını yan koltuğa bırakmışken koşar adım kapıya geri geldi.
"Ah sizi bırakmak istemiyorum." Dedi dudaklarını büzerek. Benimle şirkete gel lütfen. İşim sadece bir kaç saat sürer. Odamda dinlenirsiniz."
"Bebeğim, seni evde beklesek."
"Hayyıır Anabella. Benimle gelin. Bugün ki toplantıdan sonra izin alacağım. Ufaklığımı ve seni bırakmak istemiyorum." Dedi gözlerini devirerek. Luanna'yı kucağına alıp koşarak içeriye geçti. Bella gülerek peşinden koşup yatak odasına geçti. Liliana kucağındaki bebeği yavaşça beşiğine bırakıp hızla bebek çantasını hazırlamaya başladı. Bella gülümseyerek Liliana'ya yaklaştı.
"Makyajım ve giyinmem için yarım saate ihtiyacım var." Dedi Bella gülerek. Liliana onu kafasıyla onayladığında Bella banyoya ilerledi.
Yaklaşık 45 dakika sonra Liliana salonda Luanna'yı bebek koltuğuna yatırmış halde beklerken Bella yavaşça merdivenlerden inmişti. Liliana onu baştan aşağıya süzüp gülümsedi.
"Hala çok seksisin Anabella..." Bella kadınsı kıvrımlarından ödün vermeyen giyimiyle makyajlı bir şekilde eşinin karşısında duruyordu. Liliana gülümseyerek Luanna'nın bebek koltuğunu eline aldı. Bella güneş gözlüğünü takıp onun peşinden evden çıktı. Liliana bebek koltuğunu arabanın arkasına yerleştirip kemerini taktıktan sonra Bella bebeğin yanına arkaya oturup kemerini taktı.
Liliana şirkete doğru sürmeye başladı. Bella elindeki telefonla işlerin nasıl gittiğini öğrenmek için yardımcı editörüyle konuşuyordu.
İkisi beraber arabadan inip büyük şirket kapısından girdiklerinde gözler hızla onlara dönmüştü. Liliana elindeki bebek koltuğunu sıkıca tutarken Bella arkasından insanların tebriklerini kabul ederek yürüyordu.
Kelly asansörün başında Liliana'yı bekliyordu. Onunla günaydınlaştıktan sonra üçü asansöre bindiler. Kelly gülerek Liliana'ya baktı.
"Patron toplantına katılmak ve seninle özel olarak görüşmek istiyor." Kelly bir yandan bebeği severken bir yandan elindeki telefondan mesaj yazıyordu. Liliana gururla doğrulurken Luanna ağlamaya başladığında Bella bebeğin kemerini çözüp onu oyalamaya başlamıştı. Asansör durduğunda Liliana'nın ofisine geçtiler.
Anabella ofisin köşesindeki oturma grubuna oturarak bebeğini kucağına aldığı sırada Liliana, Kelly'den günlük raporu almakla meşguldü. Üzerindeki kabanı köşedeki tahta mankene asarak elbisesini düzeltti ve dosyaları eline aldı.
"Bebeğim bir saat kadar sürebilir stajyer sekreter seni kontrol edecek bir şey lazım olursa ondan iste lütfen. Seni seviyorum." Eğilip sevgilisini ve kızını öpüp dosyaları kolunun altına yerleştirerek, özel sekreteri ile birlikte ofisinden çıktı...
#KalbiDengem
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yedek Plan
HumorHayatınızda işler bazen planlandığı gibi gitmeyebilir Bu yüzden bir yedek planınız olması gerekir... Girl*Girl Homofikler için tehlikeli alan. #KalbiDengem 03/07-08/2017 Mizah İçinde #1